Bismillahirrahmanirrahim

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah (c.c)a hamd ederim. Salât ve selâm, peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’ya, âline ve sahabelerine olsun.

Terör genel olarak yıldırma, korkutma, şiddet eylemleri, tedhiş, haksız yere zülmen adam öldürme anlamına gelmektedir. Genellikle bir siyasi hedefe ulaşılmak için sivil halkın malına, canına, inancına, namusuna, toplumun huzur, barış ve güvenliğine yönelik gerçekleştirilen şiddet ve yıldırma eylemini ifade etmektedir. Terör bir yerde TUĞYANDIR.

TUĞYAN: Haddi aşmak, çok azgınlık göstermek, zulüm ve küfürde çok ileri gitmek anlamlarına gelir. İnsan belli nimetlere kavuşup, kendisinde, istediğini yapabilecek bir güç, bilgi ve yetenek vehmettiği zaman gurur, kibir ve gaflete kapılarak tuğyan ve azgınlık kapısını aralar. Bir adım daha öteye geçerek Allahın kendisine peygamberleri yoluyla bildirdiği ilahi hükümleri çiğner, HEVASINI ilah edinir ve kanun ve kuralları kendisi koymaya başlar. İşte bu hal tuğyan halidir. Kur’an’ın ifadesiyle bu yola sapanlar TAĞİDİR. Kur’an, azgın ve başkaları üzerinde ilahlık iddiasında bulunacak kadar sapıtanlara ve kendisini NEMRUD ve FİRAVUN örneğinde olduğu gibi yeryüzünün hükümdarı ve tek hâkimi kabul edenlere TAĞUT demektedir. BAKARA 257: "...İnkâr edenlere gelince, onların dostları da TAĞUTTUR. Onları aydınlıktan alıp karanlığa götürür. İşte bunlar, cehennemliklerdir."

Terör bizim lisanımızda HERCÜ MERC mefhumuyla da ifade edilmektedir.

HERCÜ MERC: İnsanlar arasında meydana gelen fitne, fesat, karışıklık, anarşi, öldürmek, kargaşa, arbede, kitlesel öldürme olayı, allak bullak olma halidir. Peygamberimiz buyuruyor: "Herc çoğalmadıkça kıyamet kopmayacaktır." Ashap soruyor: "Herc nedir ya Resulellah " Peygamberimiz cevaplıyor: "Katildir katil!" (Müslim) Terör konusunun daha iyi anlaşılması için bilmemiz gereken kavramlardan birisi de BAĞY mefhumudur.

BAĞY: İstemek ve istemede ileri gitmek, çabayla arzulamak, haddi aşmak; hakkıyla yetinmeyerek başkasının canına, malına, ırzına kastetmek; saldırıya yeltenmek veya saldırmak; haksız yere yükselmek isteyerek tecavüzde bulunmak; kendisine sulhun yolları ve biçimleri gösterildiği halde haksızlıkla iktidar olma sevdası gütmektir.

Ülkemizin ve İslam âleminin başına Irkçı Emperyalizm tarafından bela edilen terör ve fitne olayları bütün coğrafyanın başını yakmakta, evlatlar ölmekte, analar ağlamaktadır.

Bugün dünyanın beş kıtasında büyük kargaşalıklar, savaşlar, katliamlar ve terör olayları cereyan etmektedir. Bunlar niçin oluyor Çünkü yaratan, hak ve adalet ölçülerini koyan, yöneten Allah’ın, insanlara doğuştan tanıdığı hakları kabul etmeyen, kendisini diğer insanlardan ayıran, kendilerini üstün, diğer insanları maymundan dönüştürülmüş köleler olarak gören bir topluluk vardır. Bu topluluk ırkçı ve inkârcı bir anlayışla dünyayı yaşanılmaz hale getiriyor. Diğer insanlar ile bir arada barış içeresinde yaşamak istemiyorlar. Çünkü köleler ile dünyanın efendileri olan üstün insan, bir ve beraber yaşayamaz. Bunun için bütün insanlığa “ya bizim kölemiz olursunuz, ya da ölürsünüz” dayatmasını yapıyorlar. Bunun için yeryüzünü yaşanmaz hale getiriyorlar. Bu ideoloji SİYONİZM inanışıdır. BOP bunların dinidir. ABD, AB, İSRAİL ittifakı bu dinin hâkimiyeti için mücadele etmektedirler. Bu mücadelede kullandıkları silahlardan birisi de TERÖR silahıdır. Bunların derdi dünyada barış ve huzuru sağlamak değil, BÜYÜK İSRAİL’İ kurmak, inkârcı ve ırkçı Yahudilerin dünya hâkimiyetlerini inşa etmektir. Bunların, hedeflerine ulaşmada önlerindeki tek engel İSLAM engelidir. Şimdi bu engeli ortadan kaldırmak için İslam ve Müslümanlar ile savaşıyorlar. Malazgirt’in, Hıttin’in, Çanakkale ve kurtuluş savaşının intikamı Müslüman Kürt, Türk ve Arap’tan almaya çalışıyorlar. Yaşadığımız terör olayları bunların etkisiyle olmaktadır. Bölgemizde faaliyet gösteren bütün terör örgütleri ABD, AB, İSRAİL ittifakı adına savaşan taşeron örgütlerdir. Bu örgütleri besleyen, eline silahı tutuştura, koruyan ABD, AB, İSRAİL ittifakından başkası değildir. Bu üçlü ittifak, PKK, PYD’yi koruduğu gibi İŞİD’i de korumaktadır. Bunlar BÜYÜK İSRAİL için Irak’ı üçe böldüler, Afganistan’ı işgal ettiler, Pakistan’ı çözdüler, Yemen’i, Libya’yı böldüler. Şimdi Türkiye’yi bölmeye çalışıyorlar. Sudan modelini uygulamaya çalışıyorlar. İKİZ YASALAR 2003 yılında kanunlaştırıldı. Çözülme ve bölünme siyasi mekanizmalar kullanılarak yapılacak gibi gözüküyor. Bunlar bilinen gerçekler.

Soru şu; Türkiye’yi idare edenler bu gerçekleri biliyor ve görmüyorlar mı   İnanıyorum ki görüyorlar.

ÖYLEYSE

Türkiye ve İslam coğrafyasının başına ABD, AB, İSRAİL haçlı ittifakı tarafından bela edilen TERÖR ve İç Savaşlar, gerçekten çözülmek isteniyorsa bunun yolu, bu üçlü ittifakla birlikte olmak ve hareket etmek olamaz. Bunlarla birlikte olmak bunların gaye ve hedeflerine hizmet etmek olur. Bu yolun sonu Türkiye’nin bölünmesi ve yok olmasıdır. Türkiye ancak, TERÖR belasından ancak İSLAM faktörü ile kurtulabilir. Türkiye’nin İslam faktörünü dikkate alarak terörü çözme yoluna gitmesi ABD, AB, İSRAİL ittifakının hoşuna gitmeyecektir. Gitmeyebilir. Kuvvet ve kudret sahibi olan ABD, AB, İSRAİL ittifakı değil, ALLAH’TIR. İslam Allah’tandır. Allah’ın bildirdiği saadet esaslarına uymak kullar için çok kolaydır. Temeli sevgi ve şefkat olan ve ismini de bu anlamlara gelen “İSLAM” kelimesinden alan dinimiz, İslam kardeşliğini, birlik ve beraberliğimizin esası yapmıştır. İSLAM faktörü terörü önlemenin tek çaresidir. Bu gerçeği yıllarca Erbakan hocamız dile getirmiştir. Yöneticiler bilmelidir ki, Milli Görüş’ün teklif ettiği çözüm tekliflerinden başka çıkış yolu yoktur vesselam.