Gavura kızıp oruç bozulur mu?

Bozulmaz elbette!

Gavura kızıp oruç bozulmayacağı gibi Müslüman’a kızıp başörtüsü baştan çıkarılıp bir kenara atılmaz, daha doğrusu atılmamalı!

Müslümanlar, aralarındaki sorunları kuşkusuz çok daha farklı yöntemlerle halletmek zorundalar.

Biri diğerine kızıp başındaki örtüyü sıyırıp atarsa!

Diğeri de berikine kızıp namazı niyazı terk ederse!

Ne olur halimiz?

Birbirimizi “yok sayma” yerine birbirimizi “anlamaya” çalışmamız çok daha doğru olmaz mı?

Gerek ülke içinde gerekse dünya çapında Müslümanlar birbirleri ile çekişmekten düşmanlarına ayıracak vakit bulamıyorlar.

Bu durum da şüphesiz en çok İslam âleminin düşmanlarının işine yarıyor!

Müslümanlar arasındaki görüş ayrılıklarını körükleyerek kapanmaz yaralar haline getirmeyi başarıyorlar.

Ülkemizdeki İslami grupların hali yürekler acısı!

Eskiden birbirleri ile uğraşan İslami gruplar günümüzde kendi içlerinde bölük pörçük bir hale gelmiş bulunuyorlar.    

Hatta ana baba bir kardeşler bile birbirlerinden davacılar.

Herhangi bir meseleye farklı bakıyoruz, farklı yaklaşıyoruz diye birbirimizi tekfir etmeye gerek yok ki!

Birbirimizi “yok sayma” ya da birbirimizi “tekfir etme” yerine birbirimizi “anlamaya” çalışmaktan başka çıkar yol yok.

Birbirimize “dirsek çevirmek” değil daima “sırt dayamak” zorunda olduğumuzu unutmamalıyız.

En azından birbirimizi ikna etme yolunu seçmeliyiz.

Zira gün birbirimizi “düşman gibi görme” günü değil!

Zaten yeterince düşman var!

Yeni düşman üretmeye gerek yok!

Din kardeşi olduğumuzu hatırlamalı ve bu kardeşliğe sonuna kadar sahip çıkmalıyız.

Birbirimize kızarak dinimize sırt çevirmekten Rabbimize sığınmak temel ilkemiz olmalı!

Birbirimiz ile sorunlarımız bir gün nasıl olsa çözüme kavuşur!

Ama birbirimize düşman haline gelirsek bu ancak hepimizin ortak düşmanı olanların işine yarar.

Onlara bu fırsat verilmemeli.

Birbirimize düşerek onları kendimize güldürmemeliyiz.

Yani gavura kızıp oruç bozmamalıyız.