SEZONUN ikinci bölümü başlarken, lider Fenerbahçe nin
Kasımpaşa maçına rakip sahada çıkacak olması, özellikle kendisini takip edenler
için avuç parlatıcı bir ön görüştü. Üstüne üstelik de Fenerbahçe de oyunun
tanzim edildiği, savunmanın başrolünün oynandığı bölgelerde ciddi eksikleri
vardı. Emre ve Topal gibi... Buna ilaveten de önde gole en yakın oyuncu olarak
görülen Sow olmayacaktı. Ayrıca Fenerbahçe neredeyse tam takım Altınordu ile
hafta arası kupa mücadelesi vermişti. Peki, ya karşı taraf... Kamptan diri
olarak dönecekti. Eksiği yoktu...
Maça böyle gelindi. Gelindi de unutulan önemli bir unsur
vardı. O da Fenerbahçe nin eleman ve takım oyunu olarak rakibinden çok önde
oluşu idi. Maç öncesi bizim Ömer Üründül le, bir bankanın koruma müdürü Sedat a
Maç kolay olur. Fenerbahçe kolay kazanır dediğimde, birinci paragraftaki
faktörleri sıralayarak yanıldığımı söylediler.
Evet, geldik maça... Fenerbahçe ful kadrosu ile bile bu
sezon bu kadar rahat, organize değildi. Hele hele önde, biraz Alper hariç, çok
iyi top saklayıcı, taşıyıcı idi. Gökhan la ki, Babel le oynayacaktı, o kadar
rahattı ki, belki de sezonun en kolay maçını oynadı. Caner in karşısındaki
elemanı bitirip öne çıkışları ise malumdu. Bu arada Meireles, Selçuk la önemli
bir kesici rol paylaşımı çizerken, öne doğru da açık söylemek gerekirse
umulandan çok iyi idi. Egemen le Alves de, bazıları tarafından çok övülen,
hatta milli takıma bile çağırılan ama, ikinci sınıf santrfor olan Adem i yiyip
bitirdiler. Volkan mı İki takım arasındaki büyük futbol farkının bir top
cilvesine kurban gitme ihtimallerini ortadan kaldırdı. Kuyt mu O iki vuruşu
yapacak bir klası sergiledi. Hele hele Emenike... Kasımpaşa savunmasının bence
üç maçlık eforunu yedi. Diego Ribas ise o kadar rahattı ki sahada aldı, verdi,
vurdu. Selçuk a düne kadar yapılanların da büyük günah olduğu da ortaya çıktı.
Tabii anlayan olduysa...
Evet, iki takım arasındaki eleman ve futbol farkı buydu.
Kasımpaşa nın bu hoca ile hiç bir beklentisi olmamalıdır. Bunu da hemen
belirteyim. Kasımpaşa, maçın 42.
dakikasında beş, altı oyuncusunun ortaklaşa Fenerbahçe ceza sahasına kadar
getirdiği atağı aynen kendi kalecisine kadar geri taşıyarak bir birinci lig
takım olmadığının da altına imza attı. Volkan ı rahatsız eden sadece iki uzak
şut vardı o kadar. Tabii Şota da, iki ön kenar adımının Viudez gelene kadar,
neden orta alanlarıyla bütünleşip sahayı daraltamadıklarını da acaba soracak
mıdır O kadar cılız, hiç karşılama özelliği olmayan bir orta saha ile
Fenerbahçe ye karşı durulabilir miydi
Özetle, futbol dilidir bu, kedi fare oyunu izledik...
Sonuç mu Futbolun belki de en net skorudur 3-0... Bu arada Hasan Ali sol
arkada, Meireles de yoksa Caner orta sahada sanki uyar gibi de geldi.
Hadi bari bir de falcılık yapalım. Fenerbahçe, haftaya
Karabükspor u da deplasmanda yenerse ki, bu ikinci yarının ilk maçı olacaktır,
bu ligi de ezeli rakiplerinin çok önünde bitirir. Arkasından kim mi gelir
Şayet şans faktörünü de yanına alabilirse; Bursaspor...