Batı ekonomisi "faizli ekonomi sistemi"dir. Birilerini, biraderlerini, belli kimseleri besleme ekonomisidir. Bir ülkede çok ağır vergiler, imkansız faizli krediler, kötü denetim ve yönetim, kayıtsız ekonomi çarkı varken, bu çarkın içinde bir firmanın kâr etmesi sözkonusu değildir. Sistem öyle kurulmuştur ki işletmeler mutlaka zarar eder.

Türkiye de işte bu ekonomi sistemi ile yönetildiğinden, ülkemizde kârlı işetmeyi kurmak mümkün değildir. Zaten kâr etseniz bile bürokrasi üstünüze çullanır ve sizi yok eder.

Peki, bu durumda bugün Türkiye de işletmeler nasıl çalışıyor

Devlet istediği kimseleri sübvanse ediyor, yani kredilerle besliyor. Onlar faiz ödüyor. Sonra krediyi ya ödüyor veya ödemiyor. O sayede koruma altında olan o firmalar yaşıyor.

Yani;

- Zarar ettiren devlet.

- Sonra da istediklerini sübvanse eden yine devlet.

Ülkemizde ve dünyada bilinen malum "faizli ekonomik sistem" ve onun işleyiş çarkı özetle işte budur. 

*

Bu zulmün sona erdirilmesi ve giderilmesi için ne yapmamız gerekir

Her şeyden önce bu "faizli ekonomi sistemi"nin yerine Adil Düzen sistemini, Adil Ekonomik Düzen sistemini yani "faizsiz ekonomi sistemini" getirmemiz gerekir.

İşletmeleri çökerten sebepler bertaraf edilecek. Bunun gerçekleşmesi için;

- Ağır vergi sistemi kaldırılacak.

- Enflasyona dayalı düzene son verilecek.

- Ekonomi bütün kötü ağırlıklarından kurtarılacak.

- Faizsiz kredi sistemine dayanan adil ekonomi düzeni kurulacak.

Bu ve benzeri gerekli bütün tedbirler alınması gerekirken, AKP ne yapıyor

Faize, faizcilere, faizli sisteme teslim olmuş, kurbanlık koyun gibi ülkeyi ve kendisini ölüme doğru götürüyor!..

Peki, bu durumda suçlu olan kimdir

Her halde öncelikle bu partiye oy verenler, ondan sonra onlara karşı alternatif, çare ve çözüm üretmeyenlerdir.

*

Her neyse, biz tenkitlerle vakit kaybedecek değiliz.

Çare ve çözümü kısaca tekrar hatırlatıyoruz.

Türkiye ekonomi bakımından iki önemli sorunu hiç beklemeden acilen çözmelidir. Bunlardan birincisi "DIŞ BORÇ", diğeri "İŞSİZLİK"tir. Çözüm reçetemiz basittir, kolay anlaşılmaktadır. Olmaz diyenler varsa, buyursunlar tartışalım. Olmaz, çünkü IMF müsaade etmez diyebilirler. Ama merak etmesinler, biz onun da formülünü veririz.

İŞSİZLİĞİN önlenmesi için yapılacak ilk iş faizsiz olarak çalışanlara kredi vermektir. İşveren borçlanacak ve işçi parasını alacak. İşverene yine faizsiz ham madde kredisi verilecek. Mamul satılınca borcunu ödeyecek. Üretilen mal satılmadan itfası istenmeyecek. Çözüm bu kadar basittir. Bu çözüm enflasyon yapmaz, çünkü çıkan para karşılığı satılık mal vardır. Buna itiraz eden biri varsa, buyursun tartışalım. Tartışamazsınız, çünkü çözüm o kadar açıktır ki ağzınızı bile açamazsınız.

DIŞ BORCUN TASFİYESİ için alınacak tedbirler de açıktır.

- Döviz borcu YTL borcuna çevrilecek.

- Para borcu mal borcuna çevrilecek.

- Dış borçlar iştirake çevrilecek.

- Faiz tekaruza çevrilecek.