ABD nin IŞİD e karşı koalisyon oluşturma çabalarına ve
görüntüsüne insanın inanası gelmiyor. Çünkü 3,5 yıldır Suriye de çatışmaları
seyrederek, Esad a katliamlarını sürdürmek için süre veren ABD nin bugün
birdenbire IŞİD e karşı harekete geçmesinin samimiyetine inanmak çok zor. İşin
başında Suriye deki iç çatışma doğru okunup, harekete geçilseydi ne 220 bini
aşkın insan hayatını kaybeder ne de milyonlarca Suriyeli ülkelerini terk etmek
zorunda kalırlardı. Bu bakımdan bugün IŞİD e karşı özellikle Türkiye yi çatışmaya
dâhil etmek için çabalayan ABD Suriye de çatışmalar başladığında harekete
geçseydi, gelişmeleri doğru okusalardı olaylar bu noktaya kesinlikle gelmezdi.
İyi niyetle yaklaşarak müdahalede geç kaldılar diyelim, o zamanda Suriye den
başta ülkemiz olmak üzere komşu ülkelere göç dalgası başladığında uçuşa yasak
tampon bölge oluşturulsaydı bugün ne IŞİD diye böylesine bir tehlike ortaya
çıkar ne de özellikle ülkemiz 1,5 milyona yaklaşan sığınmacılarla uğraşmak
zorunda kalırdı.
Bölgemizin karışması ve kan gölüne dönmesinin sorumluları
bugün ille de Türkiye IŞİD le mücadelede aktif olarak yanımızda yer almalı diye
zorlama ihtiyacı duymazlardı. Bugün görünen o ki, ABD kendi oyununa Türkiye yi
de alet etmek istiyor. Gelişmelerin faturası olaylarda hiçbir dahli olmayan
Türkiye ye kesiliyor. Bunun iyi niyetle izahı mümkün değildir. Gelinen noktada
artık iyice açığa çıktı. ABD, IŞİD e yönelik koalisyona Türkiye nin askeri
destek vermesini istiyor. Aslında isteğinde ötesinde bir baskı kurmaya
çalışıyor. Baskının ötesinde kamuoyuna yansımamış tehditte var mıdır orasını
bilmiyoruz. Eğer varsa çok geçmeden o da ortaya dökülür.
Dikkat edilirse varsa da yoksa da IŞİD tehdidi gündemi
işgal etmiş Esad dan kimse söz etmiyor, akan kanların hesabını sormak gündeme
gelmiyor. Sanki, Suriye de hayatını
kaybeden 200 bini aşkın insan Esad saldırılarında değil de IŞİD saldırılarında
hayatını kaybetmiş gibi bir hava estiriliyor. Bunları söylerken IŞİD i korumaya
çalıştığım sanılmamalı. Demek istediğim IŞİD örgütü Esad ın oluşturduğu
boşluktan yararlanarak gelişti. Buna Irak taki otorite boşluğu, yönetimin
mezhepçi tavrı da eklenince bugün başa çıkılamaz gibi görünen bir örgüt ortaya
çıktı. Bir yandan Irak taki IŞİD mevzilerine ABD ve Fransızların hava
saldırıları gerçekleştiriyor. Bu saldırılarda çok sayıda IŞİD militanının
öldürüldüğü açıklanıyor ama aynı anda IŞİD Suriye ye geçiyor, köyleri
kasabaları kontrolü altına alıyor. Öylesine haberler geliyor ki, sanki IŞİD
Esad ın safında mücadele veriyor havası estiriliyor. Böyle bir yaklaşım ve
görüntü verilmesi hedef saptırmak, gerçeklerin üzerini örtmeye çalışmaktan
başka bir anlam ifade etmez. Bunun için bugün öncelikli olarak Esad ın devre
dışı bırakılması, Suriye muhalefetinin masaya oturtularak bir uzlaşmaya
varmaları sağlanmalıdır. Bu yapılmadan havadan bazı mevziler vurularak IŞİD yok
edilemez. Sanıyorum bu gerçeği ABD de biliyor ki ısrarla Türkiye ye kara
harekâtında devreye girmesi için baskı yapılıyor. Onlar ve yandaşları havadan
vuracak Türkiye ise karadan çatışacak. Bunlar herhalde kendilerini akıllı
başkalarını aptal sanıyorlar. Dileriz Türkiye bu baskılara direnir başkalarının
sebep olduğu gelişmeleri sonlandırmak için ortaya atılmaz.