BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

KIBRIS Barış Harekâtı, Erbakan Hoca nın Amerika ziyareti

ve D-8 oluşumu üçlüsü, Milli Görüş ve Erbakan Hoca nın dış politika vizyonunu

net bir şekilde ortaya koyar. Dönemin yöneticileri dış politikaya, Amerika ve

Avrupa ne der mantığıyla yaklaşırken; Erbakan Hoca olaya büyük tarihi mirasa

sahip bir ülke sorumluluğuyla bakardı.

Şahsiyetli dış politika ve adil düzen ekseninde ele

aldı, dış politikayı. Daha siyasete atılmasının ilk yıllarında, Kıbrıs Barış

Harekatı yla Milli Görüş farkı belirgin bir şekilde görüldü. 

1964 te yaşanan Kıbrıs taki olaylarda, Başbakan İnönü

sadece uçakları sınırda manevra yaptırmakla yetindi. 1967 ve 1969 olaylarında

ise askerimiz müdahale için yola çıktı; fakat Başbakan Süleyman Demirel, ABD ve

İngiltere nin talimatıyla askerimizi geri döndürdü.

1974 te, EOKA militanı Nikos Sampson un Makarios u

devirmesi sonucu, 1960 tan beri süren olaylar soydaşlarımıza katliam şekline

dönüştü. Başbakan Ecevit olayı diplomatik yoldan çözme taraftarıydı. Başbakan

Yardımcısı Erbakan ise olaya acil müdahale edilmesi görüşündeydi.

Ecevit, diplomatik temas için İngiltere ye gidince,

Erbakan Hoca Başbakan Vekili sıfatıyla GKB Semih Sancar la görüştü. Askerin

harekâta hazır olduğunu öğrendi. Bakanlar Kurulu nu topladı. Kıbrıs a çıkarma

yapma kararı aldı. Orduyu yola çıkarıp harekâtı başlattı. İngiltere den eli boş

dönen Ecevit in söyleyecek sözü kalmadı.

Kıbrıs ın üçte biri elimize geçtikten sonra, ABD nin

Türkiye ye ambargo uygulaması karşısında Hükümet in ABD nin Türkiye deki

üslerini kapatması da Milli Görüş ün başarısıdır.

ERBAKAN IN ABD

ZİYARETİ

ERBAKAN Hoca, Amerika ya resmi olarak 1 kere ziyaret

etti. Devlet erkânıyla görüştü. Ülkemizin onuru ve itibarını korudu. ABD,

Erbakan ı etkileyip menfaatlerine alet etmeyi denedi. Fakat o, tarihin en

şerefli milletinin temsilcisi olduğunu çok iyi biliyordu. ABD ye yüz vermedi.

ABD nin dünya çapında siyasi strateji ve düşünce kuruluşu

Rand Corporation un Erbakan ın Amerika ziyaretiyle ilgili raporunun özeti

şöyle: Çok zeki!.. İkna olmuyor!.. Türkiye deki gibi konuşuyor!..

Erbakan Hoca, ABD ziyaretinde asıl Müslümanlarla buluştu.

Kuzey Amerika Müslüman Topluluklar Birliği (İSNA) Erbakan Hoca ya 2 ayrı ödül

verdi: 1. Topluma Hizmet Ödülü. 2. İnsanlık Onur Ödülü.

Tekbirler ve Mücahit Erbakan sloganları eşliğinde

aldığı ödülün kaidesi üzerine oturtulmuş bir dünya maketi vardı. Bu maket,

Erbakan Hoca nın bir dünya lideri olduğunu simgeliyordu.

Erbakan Hoca bu ziyaretiyle adeta, Ben ABD ye geldim,

ama benim asıl işim Müslüman kardeşlerimle!.. mesajı verdi. Tarihi bir miras

ve misyona sahip olduğumuzu dış politikada da gösterdi.

ABD den aldığı icazetle Türkiye yi yöneten bazı

yöneticilerimizin bu tavırlarına karşılık; Erbakan Hoca, Ben ancak milletimden

icazet alırım mesajı verdi.

UYDU DEĞİL; LİDER

ÜLKE VİZYONU

ERBAKAN Hoca; Türkiye nin tarihi misyonu, dünyadaki

konumu, jeopolitik yapısı, büyük potansiyeliyle lider ülke vizyonuna sahip

bir ülke olduğuna inandı. Türkiye nin AB kapısında nöbet tutması onur kırıcı

olurdu. Türkiye de şahsiyetli bir dış politika ancak Müslüman ülkelerin bir

araya gelmesiyle (İslam Birliği) oluşturulabilirdi.

1969 dan itibaren İslam ülkeleriyle kurmaya çalıştığı

kardeşlik ilişkilerini, 1996 da başbakan olunca ete kemiğe büründürmeye

girişti. Asıl önemli ziyaretlerini İslam dünyasına yaptı. Kalkınmakta olan

nüfusu 50 milyondan fazla 8 İslam ülkesinin liderleriyle görüştü. Birlik

olmakla elde edecekleri kazançları anlattı. Hepsi, Erbakan Hoca ya karşı büyük

teveccüh gösterdi. Hatta Bangladeş, Hocamız buraya kadar yorulmasın! Onun

kararı bizim kararımızdır diyerek, Erbakan Hoca ya güveninin derecesini

gösterdi.

15 Haziran 1997 de İstanbul Çırağan Sarayı nda yapılan

toplantıyla, Türkiye nin öncülüğünde Developing 8 / Kalkınmakta Olan Ülkeler

Birliği - 8 (D-8) kuruldu. Bu 8 üye ülke Türkiye, İran, Pakistan, Bangladeş,

Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya dır. Bu ülkelerin o zamanki toplam nüfusu

820 milyondu.

Erbakan Hoca nın dış politika konusundaki görüşlerinin

isabetliliği her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. 1997 den sonra gelen

hükümetler D-8 e sahip çıksalardı, bugün Türkiye ve İslam dünyasının durumu çok

farklı olurdu. Hoca nın dış politikayla ilgili olarak Türkiye ve İslam dünyası

hakkında söylediklerinin hepsi gerçek olmuştur.

Son yaşanan olaylarda ABD, Rusya, İsrail, AB hepsi

Türkiye ye karşı birleştiler. Elde orijinal ve uygulanabilir bir proje

dururken; başka ülkelerin projelerine alet olup onlarla iş birliği yapmak ne

büyük gaflet! Erbakan Hoca yı anlamak bu kadar zor mudur, dersiniz