İnsan hakları o denli önemli ki, bazen güncel hayatımızın

süratli ve heyecanlı akışında gözümüz hiçbir şeyi göremiyor. Kişiler, güncel

hayatın süratli ve heyecanlı akışında kendi yaşamlarının dışına çıkamıyor ve

başka kişilerin yaşamlarını, hakları, uğradığı haksızlıkları, sorunları teğet

geçebiliyor. Yanı başımızda yaşamlarını sürdüren insanların yaşadıkları

travmanın farkına bile varamıyoruz kimi zaman. 

Ankara garı önünde meydana gelen terör olayında hayatını

kaybeden soydaşlarımızın sayısı yüzü geçmişti. Basında yazılan yazılar,

TV lerde gösterilen çekimler, yapılan yorumlar en fazla bir hafta sürdü. Olayın

dışında kalan bizlerin açısından Ankara da yaşanan bu olay bir müddet sonra

beynimizde sıradanlığa indirgendi. Ama aile bireylerinden bir veya birkaç

tanesini kaybetmiş aileler için bu olay tam bir facia düzeyine çıktı ve hayatta

kalanlar ile vefat eden kişilerin arkada bıraktıkları yakınlarının yaşadıkları

travma ise halen bütün şiddeti ile sürmekte.

Kıbrıs ın Rum tarafı da insan hakları konusunda pek

nasibini almamış bir yer. Rum Kesimi nde de insan hakları çok daha sıkıntılı

durumda.

Bazı Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs ta 1955-74 yılları arasında

yaşadığınız soykırımı unuttuysa da, Rum tarafında, kişiler, erkek olsun kadın

olsun daha küçük yaştan Türk düşmanı olarak yetiştiriliyor ve Kıbrıslı Türklere

yaptıkları zulüm, yaşattıkları soykırım unutturulup, Kıbrıs ta sorunun 20

Temmuz 1974 tarihinde Türk askerinin adaya ayak basması ile başladığı

öğretiliyor genç beyinlere ilkokula adımlarını atmalarından itibaren. Yetişkin

yaşa ulaşan Kıbrıslı Rumlar birer Türk düşmanı haline geliyorlar, kilisenin ve

Rum Eğitim Bakanlığı nın uyguladığı insan haklarından yoksun bu düşünce ve

eğitim sistemi nedeni ile.

Dünya güzeli bu küçücük ülkemizde örnek/duyarlı insan

yetiştirmek konusunda büyük sorunlarımız ve ciddi sıkıntılarımız var. Bugüne

değin maalesef kendimize özgü bir eğitim sistemi ve müfredatı yaratabilmiş

değiliz. Bunu, ülkemizde gittikçe artan ve artış trendi içinde olan suç işleme

oranı ile görmek mümkün. Sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı yaygınlaşırken,

para kazanmak hırsı ile üretim sektörlerinde de çeşitli kimyasalların kullanımı

artmakta, gıda üretimleri de sağlıksız denilebilecek koşullarda yapılmakta. 

Belli ki İnsan Hakları , Ortak Yaşam ve İnsanları

Önemseme konusunda daha çok yol almaya gereksinim duymaktayız. O yüzden de

insan haklarının neler olduğunu öğretmemiz gerekiyor. Bunu yapmanın en etkin

yolu,  insan hakları konusunu ders

kitaplarına dönüştürüp ilkokullarda okutmak. İyi, dürüst ve ideale yakın

insanlar yetiştirmek için ilkokuldaki birkaç yılı sadece örnek insan ve iyi

yurttaş nasıl olunur eğitimine ayırmamız şart.

İnsanlarla iyi geçinme, ortak yaşam kuralları, sağlıklı

yaşam, temiz çevre, yeşil bir dünya yaratmak, cıvıl cıvıl bir doğa oluşturmak

ve suç işlemeden yaşam sürdürme konularını bilimsel bir şekilde ders

kitaplarına aktararak çocuklarımıza bu eğitimi vermeliyiz, fidanlar genç ve

eğilmeye hazır iken.

Artık her yönü ile insan haklarının devlet eli ile

korunmasına, denetlenmesine ve sürdürülebilir olmasına gereksinim duymaktayız.

Hiçbir konu insan haklarından daha önemli olamaz.