Eğirdir i, Isparta ya bağlı bu güzide beldeyi ancak böyle
tanımlayabiliriz; Eğirdir, şiirdir deriz. Başka bir tasvir cümlesi, haksızlık olur bu şehre
Olağanüstü bir güzellik var Eğirdir de. Serin, sakin,
dingin bir atmosfer. Sükûn içinde görsel bir şölen. Sanki ruhen saadete ermiş
bir bilgenin duruşu var Eğirdir in çehresinde. Dağ ve göl, iki zıt kutup değil
orada. Hırçın bir kartalın gagası ile kuğuların munisliğini ödünç almış göl,
nasıl olduysa koyun koyuna Eğirdir de. Keskinlikleri barış, huzur ve kardeşliğe
sevk eden coğrafya, kendi insan tipini de yaratmaktan geri durmamış, şiirsel
bir ruh ve coşkun bir yürek gelmiş girivermiş bedenlerine Eğirdirlilerin
Bu doğal ve beşeri çehre daima bir tasannu ortamına davet
ediyor sizi. Şiire, resme, musikiye teşvik ediyor Bir insan Eğirdir de yaşasın
da sanatkâr bir ruh taşımasın, bu pek anlaşılır gelmiyor bana
Sözü toparlayalım. Nereden çıktı bu Eğirdir muhabbeti
diyenler olabilir, onların istifhamını gidermek gerek
Şöyle ki, SDÜ Milli Kültür Topluluğu nun düzenlediği bir
şiir şöleni ile Eğirdir Kaymakamlığı ve Belediye Başkanlığı tarafından tertip
edilen Eğirdir Şiir Akşamları için 20 Eylül Cuma günümüzü Isparta ve Eğirdir e
ayırmıştık. Yıllar sonra tekrar uğruyorduk bu güller ve göller yöresine.
Programların ilki Isparta daydı ama bizim daha önce
Eğirdir de hayatın içine karışmamız gerekiyordu. Bir önceki akşamın ilerleyen
saatlerinde, Eğirdir Kaymakamı Dr. Yalçın Yılmaz ile Belediye Başkanı Osman
Nuri Özmeral tarafından karşılanıyor olmak iyi duyguları harekete geçirmeye
yeterdi. Şehrin bu iki idarecisini şu cümlelerle kodlayabilirim: Farklı
ilçelerde kaymakamlık, bir kısım vilayetlerde vali yardımcılığı yapmış olan ve
bir hilm abidesi görünümü sunan Dr. Yılmaz ile öğretmenlik, izcilik, araştırmacı
gazetecilik ve sporculuk yapmış, kimi STK larda görev almış, mücadeleci başkan
Özmeral Eğirdir in şiirsel duruşlar sergilemesinde onların katkısı büyük
Başkan Özmeral ilçeyi gezdiriyor bize. Ada dan
başlayarak, ilçenin görülmesi gereken her neresi varsa, oraları tek tek ve
anlata anlata dolaştırıyor. Ada nın taş döşeli daracık yollarıyla, hâlâ
varlığını sürdüren eski evleri, Ayastefanos Kilisesi, Hızırbey Camii ve
Medresesi o gün Cuma vaktine kadar gezdiğimiz yerler arasındaydı.
Cuma namazını SDÜ kampüsünde ikame ettik. Adını Süleyman
Demirel den alan bir üniversitenin bahçesindeki camide Cuma ikamet etmek,
ironik gibi görünse de, keyifliydi. Öğrencilerle hocaların omuz omuza kıldığı
namazda cemaatin bahçeye taşması ise bir başka güzellik
Cuma dan sonra SDÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu
şairleri makamında kabul etti. İbicioğlu renkli bir kişilik. Sanatçı yönü var.
Şiir yazıyor, müzik yapıyor. Bilim adamlığı ile sanatçı yönü SDÜ ye çok şey
kazandırmış. Onun ellerinde SDÜ Isparta da kültür ve sanatın gelişimi için bir
lokomotif görevi üstlenmiş sanki. Bunu kalıcı kılabilecek potansiyeli
oluşturmuş üniversitede. Artırarak, geliştirerek devam ettirebilir.
SDÜ deki şiir şöleninden sonra istikametimiz Barla ya
doğru oldu. Isparta ya, Eğirdir e gelip de Barla yı görmemek herhalde
düşünülemezdi. Barla, Said-i Nursi nin kürsüsü. Üstadın hangi şartlarda o
kürsüyü oraya kurduğunu hissetmeye çalıştık. Bereketli bir ziyaretti bizim
için.
Gerek üniversitede icra edilen şiir şölenlerine Mehmet
Atilla Maraş, Avni Doğan, Recep Garip, Mustafa Özçelik, Cevat Akkanat ve
Abdullah Gülcemal iştirak ettiler. Eğirdir de bu kadroya Antalya da ikamet eden
değerli şair Nevzat Akyar ve mahalli isimler eklendi.
Şölenlere katılan şairlerimiz şiirlerini sunmakla
kalmadılar, zaman zaman görüş ve önerilerini de paylaştılar. Bu paylaşımlardan
aldığım notlardan bir kısmını da aktarmak istiyorum:
Mustafa Özçelik: Şiiri kendinden ibaret bir hadise
olarak görmeyelim. Şiirin arka planında tarih, coğrafya, kültür ve medeniyet
vardır. Biz Anadolu yu yurt yaparken şiirden oldukça faydalandık. Şiirin
öncülüğü ile Anadolu yu yurt yaptık. Bu bilinç unutulmamalı. Şiirin ruhu bu
coğrafyada daima gezinmeli. Vatan daima vatan olarak kalacaksa, şiire muhtacız.
Isparta, gül medeniyetinin beşiği; Ispartalılar gül şiirleriyle donanmalı.
Mehmet Atilla Maraş: Şiir bizim için bir her şey. Çünkü
şiir bu milletin temel harcı. Medeniyetimiz şiir medeniyeti. Demek ki şiir her
şeyden önce ve her şeyden ayrı. Siyaset üstü bir şey. Kalkınmadan da önce,
teknolojiden de. Bu yüzden hangi meslekten olursa olsun, insan şiirle iç içe
olmalı. Onu baş tacı kılmalı.
Avni Doğan: Şiirin olduğu yerde söze gerek yok. Fakat
şunu takdir etmemek mümkün mü: Üniversitede bir şiir günü düzenlenmesi çok
önemli. SDÜ bu öncülüğü yaptı. Diğer üniversiteler devam ettirmeli.
Recep Garip: Eğirdir sanat ve sanatçı için müthiş
imkânlar sunan bir şehir. Şehrin tabiatı sanatçıları buraya çekebilecek
nitelikte. Şehrin ileri gelenleri sanatçılar için farklı tesisler kurmalı.
Onları buraya davet edip eserler vermesini sağlamalı.
Eğirdir deki şölenden sonra katılımcı şairler, şehrin ve
bölgenin ileri gelenleri ufuk açıcı bir başka etkinlik ortamının yaşanmasını
sağladılar. SDÜ Uygulama Oteli lokalinde gerçekleşen ve saatlerce süren sohbet,
Eğirdir de yapılabilecek kültür ve sanat etkinliklerinin akıbetiyle ilgili
görüşlerin paylaşılmasına vesile oldu. Bu ortamın oluşmasında Prof. Dr. Sacit
Adalı nın önemli katkısı vardı. Anayasa Mahkemesi eski üyesi Prof. Adalı nın
kendisini yetiştiren bu şehre, dolayısıyla memlekete yönelik hizmet aşkını o
ortamda görmek bizler için büyük kazanım oldu.
Isparta ve Eğirdir dekiprogramların düzenlenmesi ve yürütülmesinde emeği geçen değerli arkadaşlarımız
vardı: İsmet Erdal, Mehmet Pektaş, Önder Saatçi Her birer şair, eğitimci ve
dahi akademisyen olan bu kardeşlerimize hassasiyetleri için ne kadar teşekkür
etsek azdır.