Küresel gıda krizi ve iklim değişikliği gündemdeki yerini korurken, Türkiye'de yaşanan israf, sadece mutfakları değil, ülke ekonomisini de derinden etkiliyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Gıda İhtisas Komitesi tarafından yürütülen araştırmalar çarpıcı tabloyu gözler önüne serdi. İTO Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, konuyla ilgili yaptığı açıklamada israfın boyutunu gözler önüne serdi. 

TÜRKİYE'DE GIDA İSRAFI DÜNYA ORTALAMASININ ÜZERİNDE

Ahmet Özer'in verdiği bilgilere göre, dünyada üretilen gıdanın ortalama yüzde 20'si çöpe giderken, Türkiye'de bu oran yüzde 25'e çıkmış durumda. Bu veriye göre Türkiye, gıda israfında dünya ortalamasının üzerinde yer alıyor. Özer, 'Gıdayı çöpe attığınızda yalnızca yiyeceği değil, onu üretmek ve taşımak için harcanan suyu ve enerjiyi de çöpe atıyorsunuz' diyerek israfın aslında daha büyük kayıplara yol açtığını söyledi. 

İSRAF ENFLASYONU TETİKLİYOR

Enflasyonla israf arasındaki ilişkiye de değinen Özer, 'Gıda israfında üst sıralarda yer almamız ile enflasyonun yüksek olması arasında doğrudan bir bağlantı var. Bu bir tesadüf değil, matematiksel bir gerçekliktir' ifadelerini kullandı. Türkiye'nin üretim kapasitesi yüksek olsa da, 'nasıl olsa her şey var' anlayışının büyük bir savurganlığa neden olduğunu vurguladı.

EVDEKİ PASTANIN DÖRTTE BİRİ ÇÖPE GİDİYOR

Konunun daha iyi anlaşılması için pasta örneği veren Özer, 'Evinizde bir pasta yaptığınızı düşünün. Bu pastanın dörtte birini kimse yemeden doğrudan çöpe atsanız, size garip bakarlar. Ancak Türkiye genelinde yaptığımız tam olarak bu' dedi.

YILDA 19 MİLYON TON GIDA İSRAF EDİLİYOR

Özer'in paylaştığı verilere göre Türkiye'de gıda israfı 18 ile 19 milyon tonu buluyor. . Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) yayımladığı son rapora göre, Türkiye'de kişi başına yıllık 93 kilogram gıda israfı yapılıyor. Dünyada kişi başı israf oranı ise 74 kilogram civarında. Gıda israfı hem çevresel hem de ekonomik yıkıma yol açıyor. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı'nın araştırmasına göre gıda israfının maliyeti milyarlarca lirayı buluyor. Türkiye'de üretilen sebze ve meyvenin yaklaşık yüzde 50'si, hasattan market rafına ulaşana kadar olan süreçte kayboluyor.

'KAYNAKLARI VERİMLİ KULLANIN DİYORUZ'

İsrafı önlemek adına sadece yasaklarla yol alınamayacağını belirten Özer, çözümün eğitim ve farkındalıkta yattığını söyledi. 'Biz kimseye 'paran varken yeme' demiyoruz, 'kaynakları verimli kullan' diyoruz' diyen Özer, özellikle çocuklara ve gençlere bu bilinci kazandırmanın önemine vurgu yaptı. İTO'nun başlattığı 'Gıdada İsrafa Dur De İstanbul' kampanyasının amacını da hatırlatan Özer, 'Çöpe atılan her lokmanın, ihtiyacı olan başka birinin hakkı olduğu bilincini beyinlere yerleştirmemiz gerekiyor' ifadelerini kullandı.

Muhabir: Haber Merkezi