Türkiye'nin gündemine oturan "yeni süreç" tartışmalarında sızan son bilgi Ankara'yı karıştırdı.
İddiaya göre terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan, barış masasına sadece yasal düzenlemeleri değil, bölgesel kaynakları da koydu; özellikle petrol ve elektrik gelirinden doğrudan pay talep edildi.
Siyasetin ısınan gündeminde Bahçeli’nin tarihi çıkışı ve DEM Parti ile süren trafik konuşulurken, meselenin "duygusal" boyutu bir anda sahneye çıktı.
Bugüne kadar hep "yasal statü", "tahliye" ve "umut hakkı" üzerinden yürüyen tartışmalar, Sözcü gazetesinde yer alan yazıyla bambaşka bir evreye taşındı.
Kapalı kapılar ardında konuşulan pazarlığın, sadece siyasi değil, işin ucunun ekonomiye, yani "doğrudan paraya" dokunduğu öne sürüldü.
Sözcü yazarı Saygı Öztürk, ''APO, petrol ve elektrik gelirinden pay istiyor'' başlıklı köşe yazısında tartışmalı İmralı notlarının açıklanmayan kısımlarına ışık tuttu.
Masada "Enerji Geliri" Şartı Var
İddiaya göre; İmralı ile devlet yetkilileri arasında yürütülen temaslarda Öcalan’ın talepleri somutlaşmaya başladı.
Ancak liste kabarık. En dikkat çeken ve Ankara'da "kaşların çatılmasına" neden olan madde ise "yerel yönetimlerin güçlendirilmesi" başlığı altında istenen ekonomik imtiyazlar oldu.
Öcalan’ın, bölgedeki barajlardan elde edilen elektrik enerjisi ve Batman ile Gabar Dağı gibi sahalardan çıkarılan petrol gelirlerinden, yerel yönetimlere doğrudan pay verilmesini istediği kaydedildi. Bu talep, klasik belediye gelirlerinin ötesinde, bölgesel kaynakların kullanım hakkına dair bir "ortaklık" isteği olarak yorumlandı.
Belediyelere "Doğrudan Akış" İsteniyor
Masadaki pazarlığın detaylarında, merkezi yönetim ile yerel yönetim arasındaki mali dengenin tamamen değiştirilmesi yatıyor. İddiaya göre talep şu şekilde formüle edildi:
- Bölgede üretilen enerjinin ve yeraltı kaynaklarının gelirinin belli bir yüzdesi, Ankara'nın havuzuna girmeden doğrudan o bölgedeki belediyelere veya yerel idarelere aktarılmalı.
Bu durum, sadece bir bütçe artışı değil, fiili bir "ekonomik özerklik" adımı olarak değerlendiriliyor.
Kulislerde, devletin üniter yapısını mali açıdan zorlayacak bu talebin "kırmızı çizgi" sayılıp sayılmayacağı tartışılıyor.
Suriye İçin "Polis Gücü" Formülü
Ekonomik taleplerin gölgesinde kalsa da, Öcalan'ın Suriye Demokratik Güçleri (SDG) için önerdiği formül de dikkat çekti.
Silah bırakmaya ve örgütün feshine sıcak bakmadığı belirtilen Öcalan'ın, SDG'nin "polis gücü" olarak varlığını sürdürmesini önerdiği ifade edildi.
Ayrıca anadilde eğitim konusunda da ısrarcı olan İmralı'nın, Anayasa'nın 66. maddesindeki vatandaşlık tanımının değiştirilmesini istediği de tutanaklara yansıyan iddialar arasında.
Görüşmelerin seyrini değiştirecek bu ekonomik ve siyasi şartların ardından gözler, iktidar kanadının vereceği yanıta ve MHP lideri Bahçeli'nin grup toplantısında takınacağı tavra çevrildi.





