Bak, yeni bir ders zili çaldı yavrum. Bak, yeniden
giriyor insanlık sınıflara. Koca bir nesil yerleşiyor kendileri için belirlenen
sıralara. Sen de yürü yavrum. Vakur adımlarla yürü okuluna. Otur bir yıl
boyunca aşındıracağın sırana. Otur ama sinme, sindirme kendini asla. Dimdik
olsun başın. Belki küçük yaşın ama âlemi kucaklayacak koskoca bir yüreğin
sahibi, sen olmalısın...
Ey koca yürekli çocuğum, bak öğretmenin girdi sınıfa. İlk
ders Hayat Bilgisi. Sanma ki hayatın zorluklarını okuyacaksın bu ders
kitabında; tarihi, coğrafyayı öğretecekler sana. Çok iyi aç kulaklarını. Can
kulağıyla dinle hocanı. Çünkü en çok bu dersle karıştıracaklar kafanı
İşte Coğrafya
Enlem, boylam, dünyanın konumu; bunları elbette öğren
oğulcuğum. İklimler, bitki örtüleri, mevsimler, sınırlar, bölgeler, kıtalar...
Bilmelisin tüm bunları. Fakat ilk önce şunu bilmelisin, biz sahibi değiliz bu
evrenin. Yükünü sırtımızda taşıdığımız bir emanetçiyiz ancak. Elimizde bir
fidan olsa, kıyametin kopuyor olduğunu görsek bile o fidanı dikecek
emanetçileriz biz.
Dedim ya kocaman olmalı yüreğin diye, kucakla bütün
coğrafyaları sen de. Kardeşin bil herkesi, her şeyden önce öğren kardeşliği.
Bil ki kalbinle dokunabildiğin zaman topraklara, öğreneceksin bu dersi. Bil ki
kucaklayabildiğin an tüm coğrafyaları geçeceksin bu dersi. Sınıfının
penceresinden bakıp görebildiğinde dünyayı, okul sıralarında otururken
seyredebildiğinde uzak diyarları, büyüyeceksin sen de. Beslenme dersinde,
arkasında bir akbabanın açlıktan ölmesini beklediği Afrikalı çocukla yiyeceğini
paylaştığın zaman doyacaksın sen de. Doğu Türkistan ı, Arakan ı, Myanmar ı,
Patani yi, Pakistan ı, Suriye yi, Mısır ı, Tunus u, Lübnan ı alabildiğin zaman
ülke sınırlarımıza, Kudüs ü sindirebildiğin zaman içine, yıldızlı pekiyi
alacaksın coğrafyadan.
İşte Tarih...
Tarih sayfalarını sadece gözlerinle değil, yüreğinle ve
berrak zihninle oku güzel kızım. Bakma sen daha birinci sınıf kitaplarına
yerleştirilen tarihi aldatmacalara. Gör ama inanma yavrum çizilen tablolara.
Hani diyor ya Kıyafet devriminden önce ülkede çarşaflı kadınlar, fesli
erkekler dolanıyordu diye. Ama devrimden sonra daha çağdaş olmuş ya
kıyafetler; açılmış annelerin başı, modernleşmiş babalar Küçücük kızların bile
dizlerinin üzerine çıkmış elbiseleri ya Bunlar çağdaşlık değil yavrucuğum. Senin
o pırıl pırıl beynine bunları kazımaya çalışanlara inat sen diri tut inancını.
Seccadesinde namazını kılan nur yüzlü babaanneni hayranlıkla izlemeye devam et
sen. Sakın öcü olarak görme onları.
Fatih Sultan Mehmet Han ı okuturken öğretmenin sana, sen onun
annesini de oku satır aralarında. Senin de kıymetli bir toprak olduğunu ve o
topraklarda nice Fatihler yeşerteceğini unutma. Omuzlarına indirdiğin örtünle,
karaya bulanmış görüntünle dünyayı kurtaracağın inancını yüreğinden hiç
çıkarma!
İşte Din Kültürü
Hilal, haç ve siyon yıldızının aynı karede kullanıldığı
fotoğrafları sil hafızandan. Dinler arası diyalog diye duyduğun, ne olduğunu
bilmesen de beynine kazınan safsataları unut. Bil ki Allah indinde tek din
İslam dır yavrum. Bil ki İslam hoşgörü dini olsa bile, tahrif edilmiş uydurma
dinlere göre kendini değiştirmeyecektir. Çünkü Leküm diniküm veliyedin
diyerek Sizin dininiz size, benim dinim banadır dediğimiz bir sözümüz var
bizim.
En büyük lideri, en büyük devrimciyi anlatmak
isteyecekler sana gözümün nuru. Bil ki onlar söylemeseler de, sahte sahte
kahramanları yerleştirmek isteseler de hayatımıza, tek önderimiz Allah
Resulü dür. Çağın tüm putlarına ve put yüreklilere baş kaldıran en büyük
devrimci Efendimizdir. Cahiliye sistemi yerine eşsiz bir medeniyet getiren,
çağlara bile sığmayan medeniyet yine O nundur!
Evet, can yongam. Öyle çok dersi, öyle çok imtihanı var
ki bu dünyanın. Sen hep aç ol öğrenmeye. Sen hep açık ol ilme. Âlimin
mürekkebinin şehidin kanıyla kıyaslandığını unutma. Ne okursan oku, helal dört liranın haram beş liradan daha
büyük olduğunu öğren sonunda. Batı kültürünün sofra düzenimize kadar girdiğini
bil ve aldırma ilkokul kitaplarında gördüğün Bıçak sağ ele, çatal sol ele
alınır bilgilerine. Çünkü edep ancak bizim dinimizle öğrenilir yavrum ve
ağzına götürdüğün her lokma mutlaka sağ elinde olmalıdır!
Belki bazı fişler verecekler ellerine; tıpkı daha okumayı
bilmeyen tüm öğrencilere yaptıkları gibi. Mor mini etek al yazılı fişler
okutacaklar sana. Hece hece tekrar ettirecekler marifetmiş gibi ve bulandırmaya
çalışacaklar zihnini. Sen bulandırma kendini çocuğum. Atilla loto toto al
yazdıracaklar defalarca defterine. Kaldır küçücük ellerini ve Kumar haramdır
öğretmenim de sen de. Baş kaldır bu çarpık düzene! Faiz problemleri çözdürmek isteyenlere Faiz
ayaklarımın altındadır diyen Resul ü hatırlat. Gerekirse sen öğretmen ol
öğretmenine! Müzik dersinde dans etmeye zorlayan olursa seni, bir mektubuyla
Fransa da dansı kaldırtan Kanuni yi anlatarak tüm sınıfa tarih dersi ver.
Şimdi sırtında vücuduna büyük geldiği için zor taşıdığın
çantan ve derse yetişmek için attığın küçük adımlarınla girdiğin okul
kapısından, belki bir devrimci, bir âlim, bir cahit olarak çıkacaksın.
Büyüyecek, büyüdükçe doğru yolda yürüyeceksin. Yürüdükçe Hakkı görecek, Hakkı
gördükçe rahmete bürüneceksin. Dünyayı kurtaracak, dünyayı değiştireceksin
belki de. Görülmüş en büyük kahraman olarak tarihe geçeceksin.
Bize hep büyük hayaller kurmayı öğretti büyüklerimiz
yavrum. Unutmaman gereken en önemli şey, hayallerinin uçsuz bucaksızlığı
olmalı. Kimse yetişememeli düşlerine. Büyük hayaller kuracak kadar çocuksu bir
yüreğe, o hayallerin peşinden gidecek kadar da yılmaz bir umuda sahip
olmalısın.
Oğlum, kızım, yavrum, mirasım, geleceğim Ders yılı
başladı diyorlar ya, ders yılın dert yılın olsun senin. Dert et tüm
yanlışlıkları kendine. Kafana tak sorunları. Bozuk sistemi düzeltmeye talip
olacak kadar dertli olsun yüreğin. Şehit kanına denk tutulsun, dertlerle
yoğrula yoğrula pişen mürekkebin.