"Peygamber Rabbi tarafından kendisine indirilene iman etti, mü minler de iman ettiler. Her biri ALLAH a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine iman ettiler. ALLAH ın Peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız. İşittik, itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş sanadır, dediler. ALLAH her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı hayır kendine, yapacağı şer de kendinedir. Rabbimiz! unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim Mevlamızsın, kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!"

Bakara suresi nin son iki ayetini oluşturan ve "Âmenerresûlü" diye anılan bu mübarek ayetler, ilahi emirler karşısında mutlak itaate yönelen müminlerin inançlarındaki sadakatlerini ifade etmektedir. Ayrıca bir önceki ayette geçen:

 "İçinizdekileri açıklasanız da, gizleseniz de ALLAH sizi hesaba çekecektir"15 haberiyle endişeye kapılan müminlere bu ayetlerle kolaylık bahşedilmiş, mükellefiyetler hafifletilmiştir. Böylece ALLAH Teâlâ ya tam itaat ve iltica meyvelerini verirken yersiz kuşkular da bertaraf edilmiştir.

Mîrac gecesinde Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimize vasıtasız şekilde vahyolunan bu ayetler, Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin hadislerinde övülmüş, her zaman ve özellikle yatmadan önce okunması tavsiye edilmiştir. Hz. Ebû Mesud el-Bedri (R.A)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) efendimiz:

 "Bakara sûresinin sonundaki iki ayet-i kerime yi, kim geceleyin yatmadan önce okursa, ona mükâfat olarak yeter" buyurmuştur.16

4- Şirk hariç, bütün günahların affedileceği. Bilindiği üzere en büyük günah ALLAH a ortak koşmaktır. Zatında ve sıfatlarında tek olan eşi, dengi ve benzeri bulunmayan ALLAH Teâlâ ya eş koşanları, O, affetmiyeceğini, bunun dışında kalan günahları dilediği kimselerden bağışlayacağını Kur an-ı Kerim de şöyle bildirmiştir:

 "ALLAH, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, bundan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. ALLAH a ortak koşan kimse büyük bir günah ile iftira etmiş olur."     

 "ALLAH, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim ALLAH a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır."17

İlgili hadis-i şeriflerle bu ve benzer âyetlerin birlikte değerlendi-rilmesi sonunda anlaşılan odur ki, ALLAH Teâlâ zerre kadar iman ile ahirete intikal eden mü minleri bile, ya bir müddet cezalandırdıktan sonra, yahut tevbe, keffâret, iyi ameller, musibetlere sabır gibi sebeplerle, yahut da böyle bir sebebe dayanmaksızın affetmekte, bağışlamaktadır. İmansız olarak, inkâr ve şirk içinde hayatını tamamlayanları ise bağışlamayacağı bu âyetten kesin olarak ortaya çıkmaktadır.

5- Bir kişi iyilik işlerse, buna karşılık on sevap alacağı, iyiliğe niyet edip yapamadığı takdirde bile yine iyilik yapmış sayılacağı, kötülüğe niyet edip ancak yaparsa, bir kötülük yapmış sayılacağıdır. Fakat yine de bu mübarek ve ilahî gecede vahyedilenin tafsilatını ALLAH Teâlâ ve Peygamber i bilir.

Bu izahattan sonra, ahlaki ve manevi sağlığımızı tehdit eden, insani ilişkilerimizi ve sosyal ödevlerimizi zayıflatan bunca iç ve dış etkinin altında bunaldığımız günümüzde, Kur an-ı Kerim in İsra hadisesinden ismini alan suresinde yer alan ve bizlere kurtuluş yolunu gösteren şu ilahi prensipleri hatırlamak, İsrâ ilgili Âyet-i Kerime nin bulunduğu İsrâ Sûresi ndeki bir kısım mesajlara temas etmek istiyorum:

1- Mescid-i Aksa nın bulunduğu Kudüs ve etrafı: Mübarek, mukaddes topraklardır. Amma ne hazin bir tecelli ki!.. Cenâb-ı Hakk ın "etrafını mübarek kıldık" diye buyurduğu topraklar, bugün yine Cenab-ı Hakk ın Kur an-ı Kerim-ı Kerîm de lânetlediği bir milletin elinde... Şu veya bu sebeplerle cihadı terk ederek mübarek toprakların mel un milletin elinde olmasından rahatsızlık duymayan biz Müslümanlar... Bunun hesabını nasıl vereceğiz .. Birleşmiş Milletler toplantılarında Yahudiler e arka çıkan hükümetler... Bunun vebalini nasıl yüklenecekler ..