Öyle anardık eskiden karşılıklı çok sayıda golle geçen

maçları... Kasımpaşa-Fenerbahçe maçı da tam anlamıyla öyle oldu. Sonunda

Fenerbahçe bitiş düdüğüne çok az bir zaman kala maçı alıp götürdü. Zaman zaman

futbol da vardı. Mücadele üst düzeydeydi. İki takım da oyunda çok az dağınık

oynadı.

Net özet böyleydi. Şimdi detaylara girelim. Kasımpaşa çok

dağınık oynayan bir takım. Savunmada bloklar kuramıyor, derinlik fazla

bırakmıyor ama kademede zayıf. Üstelik önde oynayan oyuncularından neredeyse

hiç yardım görmüyor. Bir Suriyeli var ki evlere şenlik. Bu adam nasıl olup da

Hollanda liginde o kadar gol atmış. Ama desenize o lig de ne lig yani. Öylesine

tırt ki, ne kadar adam varsa neredeyse hepsi bizim ülkeye üşüşmüş. Paranın

olmadığı yere giderler mi ya da oralarda kalırlar mı Şota bu oyuncularla çok

lüks bir takıma sahip. Sanırım geçen sezonki bol askerli takımın yaptığı

dereceyi yapamayacak. Ben uzun zamandan beri hiç bir takımda oyuna çıkarken bu

kadar çok isabetsiz pasa ve top kaptırmaya rastlamadım desem yalan olmaz.

Fenerbahçe ise geçen üç yıla oranla daha çabuk pas

yaparak çıkabiliyor. Ancak oyuncuların alışık olmadığı bu düzende son bölümler

eksik kalıyor ya da denge kurulamıyor. İlerdeki oyuncular sürekli yer

değiştirmeye başlamışlar. Bu bence Fenerbahçe nin en olumlu sinyali. Böylece

rakibin savunmasının dikkati dağlıyor ve zamanında top kullanılırsa pozisyon

kazanılıyor. Savunmada Alves müthiş bir zamanlama üstadı. Egemen uymaya

çalışıyor ama onun kadar usta ve dikkatli değil. Gökhan için öteden beri söyler,

yazarım, Fenerbahçe bütün golleri onun bölgesinden yer diye... Bu defa da öyle

oldu. Caner e gelince. Sanırım Aykut Kocaman ne kadar büyük bir hata yaptığını

izliyordur. Hele hele anımsarsanız, İnönü deki bir Beşiktaş maçında şahane

oynarken golü atmış ve oyundan alınmıştı. Buna benzer nicelerini yaşamıştık.

Caner çok hareketli, çok çabuk, çok sert ve çok süratli bir oyuncu. Sol ayağı ise hiç de fena değil. Günümüz

futbolunda böyle oyunculara ihtiyaç vardır. Ama biz ne yaparız: Tonla para

verip sol-sağ bek alırız. Webo, bitiricilikte iyidir. Bunu da yaptı. Kuyt hemen

hemen bütün orta alan yardımlaşmalarına katılarak görünmeyen kahramanı oynadı.

Emenike korkulu rüya olabildi o kadar..

Gelelim hocalara. Şota nın bütün Fenerbahçe ataklarında

geri dörtlüsüne yardım eden ama öne sadece bir şutla var olan Kerem i neden

çıkardı anlamadım. Sanırım maçı kaybettikten sonra anlamıştır. Viudez in çıkışı

da anlamsızdı. Nitekim onun yerine giren Adem golü de yedirdi. Ersun Yanal ise

rakibine göre daha doğru hamleler yaptı. Holmen i alıp öne doğru daha hareketli

top taşıyan Alper i aldı. Meireles i kenara alsaydı sanki daha doğru olurdu.

Selçuk-Topuz değişikliği ise rakipten dönen toplara şut şansını arttırmak,

kesme sert orta atabilmek adına idi. Özetle Yanal, Şota dan daha doğru işler

yaptı. Burada da maçın galibi belli oldu diyebiliriz. Bu arada Kasımpaşa nın

Fenerbahçe savunmasını 3 e 1 yakaladığı pozisyonlarda tabelayı değiştirememesi

de maçın skorunda büyük etki sahibi idi.

Toparlarsak; maçın tadı damağımızda kaldı diyebiliriz.

Çünkü böyle oyunlara hasret kalıyoruz. Tekrar edeyim; Kasımpaşa bu lüks takımla

geçen sezonun derecesini yapamazsa beni hatırlarsınız. Fenerbahçe ise

değişikliğe uğrayan oyun yapısına adapte olmaya çalışırken, puanlar

kaybedebilir. Ancak nereye kadar bilinmez. Alışkanlık edinir ve de bu oyun

düzenin kullanılacak oyuncularda seçim yanlışı yapılmazsa zirvede kalınır