SON günlerde üstünüze afiyet gribe yakalandığımdan sizlere her gün yazamadım. Bu arada gelen soruları veya eleştirileri de cevaplayamadım. Bu nedenle, biraz doğrulunca ve fırsatını maç da yokken bulup cevaplayalım dedim.

Tolga Özbaş, Sinan Engin’in Beyaz TV’sinden söz etmiş. Tolga kardeş, siz Sinan’ı dinlenseniz vaktinizi boca harcamış olursunuz. Sinan orada “Birisinin” elçisi olarak yer alıyor. O “Birisi” ile çok işbirliği var bugüne kadar. Geçen sene beni MHK Genel Merkezi’ne konuşmacı olarak çağırdılar. Gittim. Baktım programda Sinan da var, nerede diye sordum, siz geleceğinizi duyunca affını istedi dediler. Daha ne diyeyim dostum

Ümit Değirmenci, TFF başkanını ve icraatlarını eleştirmiş. Yerden göğe kadar böyle haklı olunur. Ama kabahat onun mu Siz ülkenin en büyük kulüplerinden birini iflas ettireceksiniz, bu da yetmiyormuş gibi UEFA’da sahtekârlıkla cezalandırılmasına neden olacaksınız ve sonra da o ülkenin futbol federasyonu başkanı olacaksınız. Dünyada benzeri bir gelişme varsa, ben bilmiyorum.

Osman Karaduman Milli Takım’ın başına hakemlere ve federasyona küfür eden birinin nasıl geldiğini sorgulamış. Demek ki insanlar yarınlarını da düşünmeli. Yarın beni bu ülkenin milli takıma davet ederlerse hangi yüzle giderim diye ağzından çıkanı kulağı duymalı. Haaa Terim hoca bu ülkenin bir numaralı hocasıdır, o başka. Ama söyleyin bana, neremiz doğru ki

Muzaffer Tekin’in gönderdiği mailler arasında en çok dikkat çekeni şuydu: Madem ki yepyeni oyuncular çağırıyorsunuz milli takıma, o zaman neden onların bazılarını, hem de özel maçta, oynatmıyorsunuz sorusu... Yüzde yüz haklısınız. Hele hele kaleci ile ilgili tespit çok doğru. Acaba diyorum yenilerin bazılarını eskilerle birlikte yemek yesinler diye mi çağırdılar

Bülent Kurtar, ben Obradoviç yazısını yazınca şaşırmış, Hayret etmiş hatta. Nasıl olmuş da birini övmüşüm. Bülent kardeş; Lütfen kafanızı kumdan çıkartın. Benim birçok spor adamını övdüğüm o kadar çok yazı var ki... Ama siz görmek istediğinizi görüyorsunuz.

Eric Cantona rumuzlu dostum da, benim Obradoviç’le bir röportaj yapıp sporseveri aydınlatmamı istemiş. Sağ olun. Keşke yapabilsem. Ama biz o işleri artık gençlere bıraktık. Bize sadece izleyip, değerlendirmek kaldı. Sonra Fenerbahçe Kulübü acaba bize röportaj izni verir mi Hayır, işlerine gelmeyenleri bir Avrupa Kupası maçında bile stadı almıyorlar da...

Kamil Uçar da benim basketbolla ilgilenmememi garip karşılamış. Hatta biraz da gırgır geçmiş galiba... Kamil kardeş; bendeniz hem futbol hem basketbol, hem de voleybol oynadım. Hatta voleybolda okulumla bir İstanbul şampiyonluğum bile var. Siz bu eleştirilerinizi hayatında hiç spor yapmamış olup ahkam kesenlere yapın lütfen!

İsa Karaman dostumuz da bizi övmüş. Sağ olun! Biz dümdüz, kimseye bağlı olmadan, bilgilerimiz ışığında fikir yürütüp yorum yapıyoruz. Mesleğim bu temel üzerine oturtup yaptığımdan da çok mutluyum. Bizde sallamaca, bilmeden konuşma, hele hele ekrandaki bazı doktorlar gibi yalan söyleme yoktur.

KEMAL BELGİN