Önce başlığın ikinci bölümünden başlayalım. FİFA nın,
Fransa nın dünyaca ünlü, benim de bir zamanlar 13 yıl kadar Türkiye
temsilciliğini yaptığım France Football dergisinin ortaklaşa düzenledikleri
Altın Top yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Başından sonuna kadar
izledim. Bu cümleyi koydum, çünkü o bölüm neredeydi diye birileri
eleştirebilir. Haksız da olmazlar. Çünkü törenin o bölümü sadece bir veya iki
gazetede yer aldı. Gazetelerde yer almayan bölüm Afganistan Futbol
Federasyonu nun aldığı ödüle aittir. Yıllardır savaş yaşayan bu ülke fair-play
ödülüne layık görülmüş. Şaşırdım, sıkıldım, çokça da utandım. Ödül açıklanırken
arka fonda bu ülkenin çocuklarını futbol oynarken gösterdiler. Aramızda büyük
yıl farkı olmasına rağmen sanki bana daha sıcak geldi. Bizim federasyon mu
Bana göre doğru bir kararı bile vermek için bir ay, bazen iki üç ay bekliyor. O
zaman da ne fair-play e aday olabiliyor, ne de bir başka uluslararası
yarışmaya... Neyse Allah başka dertlerden korusun..
CEVAPLAR
Baycan Aksu, benim daha düne kadar polis, savcı ve
mahkemelere laf söyletmediğimi ama bugün değiştiğimi yazmış. Size öyle gelmiş.
Ben yine de o kesimlere asla laf söyletmem. Dediğim odur ki, malum kulübün
yönetici ve profesyonellerine, bazı futbolculara cezayı TFF, kendi organlarının
yargılamasından sonra vermiştir. Buna dikkat çektim.
Arif Nadir Amaç, polis fezlekesi ve diğer unsurlardan söz
etmiş. Onların hepsi hakikat. Ama dediğim gibi bazı yönetici ve futbolculara
ceza TFF yargılamasında verildi. Ama kulüp kurtulsun diye başkana ceza çıkmadı.
Ümit Değirmenci benim bir kitap yazmam gerektiğini
savunmuş. Değerli okurum, sizin gibi birçok okurumdan aynı istek geldi. Bu
arada Sinan Engin e de yüklenmişler. Aynı Sinan kardeşimiz, geçen yıl bir
partinin genel merkezindeki oturuma davetli olmasına rağmen ben varım diye
katılmadı. Acaba neden
Galip Karalıoğlu, 1986 ve 1993 yıllarındaki Galatasaray
şampiyonluklarının da incelenmesi gerektiğini vurgulamış. Haklısınız dostum. İş
oralara kadar giderse, hatta daha da yıllar öncesine, açık net söyleyeyim,
süper ligde sen benle oynarız. Ama bütün bu eylemlerin hiç birinde 3 Temmuz
sürecininki kadar Ben yaptım, hem de herkesin huzurunda oldu olmadı. Zaten
6222 sayılı yasa da 3 Temmuz dan sadece üç ay önce çıktı.
Yozgat tan Bekir Baran, ülkedeki dünden bugüne kadar
olan ihtilallerde ne yaptığımı sormuş.
Gazeteciliğime rastlayan yıllarda gereken tepkiyi koydum. Daha öncesinde ise,
örneğin 1960 da ihtilal karşıtı olarak çok çatıştım. Zaten ailem de koyu bir
Menderes hayranı idi.
Ayhan Yılmaz dostum; kim suçluysa cezasını almalı.
Hükümete gelince, ben yeri geldiğinde aklıma uymayan, bilgime ters gelen her
şeyi eleştiririm. Bu yüzden de meslekte en çok kovulma rekoru elimdedir.
Ölümden öteye köy yoktur, felsefem de budur.
Şimdilik bu kadar. Okudukça, değerlendireceğim.