23 Temmuz Çarşamba

gününü; Perşembe gününe bağlayan gece: Ramazan ayının 27. gecesi olup KADİR

gecesidir. Yüce Rabbimizin lütuf ve keremi ile pek şerefli ve mübarek olan bu

geceyi idrak etmiş bulunuyoruz. Yüce Rabbimize sonsuz şükürler ve hamd ü

senalar olsun.

Kadir gecesi, bütün İslâm

aleminin mukaddes kabul edip ihya ettiği, beş büyük gecenin en mübarek

gecesidir ki, Kur an-ı Kerîm in ifadesiyle Bin aydan hayırlı , pek kıymetli

bir gecedir.

Hiç şüphe yok ki vakitler

aslında birbirine eşittir. Bir vakit diğer bir vakitten kendiliğinden üstün

olamaz. Öyleyse bir vaktin diğer vakitlerden daha şerefli ve faziletli

olması,  mutlaka o vakitte meydana gelen

bir yüce işten ve mübarek bir olaydan kaynaklanmaktadır. Zaman ve mekanlar

kendilerinde meydana gelen büyük ve önemli olaylarla değer kazanırlar. Kadir

gecesi hayırlarla dolu olayların meydana geldiği bir gecedir. 

Kadir Gecesi, Bize Kur an-ı Kerîm i Getirdiği İçin Bin Aydan

Hayırlı

Kadir Gecesini, bu derece

yücelten husus: İnsanlık alemini küfürden imana, zulmetten nura ve huzura kavuşturan,

beşer tarihinin en önemli hadisesi, dünyanın en büyük inkılabını yapan, cihanı

saran cehalet, küfür karanlıklarını giderip dünyayı aydınlatan Kur an-ı

Kerîm in, Hira mağarasında ibadet ve tefekküre çekilmiş bulunan Hz.Peygamber

(S.A.V.) Efendimize bu geceden itibaren indirilmeye ve beşeriyetin ufuklarını

aydınlatmaya başlamış olmasıdır. Kur an-ı Kerîm gibi insanlık için bir hidayet

rehberi olan kadri yüce bir kitabın böyle bir gecede indirilmesi ona müstesna

bir şeref kazandırmış, kadrini yüceltmiştir ki, Kadir Gecesi; çok kıymetli

gece demektir.

Bu mübarek gece her yıl,

İslâm dünyasının dört bir tarafında derin bir huşu ve hürmet ile karşılanır ve

uğurlanır. İslâm aleminin saadet ve selâmeti, Mü minlerin mağfiret-i ilâhiyyeye

nail olmaları için bu mübarek gecede milyonlarca Müslümanın elleri semaya

açılır.

Cenâb-ı Hak, Kadir

gecesinin öneminin nereden kaynaklandığını, bizlere Kadir suresinde şöyle

açıklamaktadır:

Gerçekten biz, O

Kur an-ı Kerîmi Kadir Gecesinde indirmeye başladık. Kadir Gecesinin o büyük

şeref ve azametini sana bildiren nedir Kadir Gecesi içinde Kadir Gecesi

bulunmayan bin aydan hayırlıdır. Onda melekler ve Ruh Cebrail (A.S.) Rablerinin

izniyle her bir iş için iner de iner. O kadir gecesi tanyeri ağarıncaya kadar

bir selâmdır.  

Kadir gecesinin fazileti

Bu sûre-i celilede, Kadir

Gecesinin fazileti üç madde ile açıklanmaktadır:

 1- Kadir gecesi, içinde Kadir gecesi

bulunmayan bin aydan hayırlıdır. Kadir Gecesi, biz Ümmet-i Muhammed e mahsus

bir gecedir. Diğer peygamberlere böyle bir gece verilmemiştir. Önceki

ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle daha fazla sevap kazanma imkânına

sahip bulunmalarına karşılık, Müslümanlara Kadir gecesi verilmiştir.

2- Melekler ve Cebrail

(A.S.) o gece ALLAH Teâlâ nın takdir ettiği her bir iş için, O nun izniyle iner

de inerler. Meleklerin kimisi rükû, kimisi secde, kimisi de dua ile meşgul

olur. İnsanların iyiliğine çalışırlar ve rastladıkları her Müslümana  selâm verirler.

3- Kadir Gecesi, tan yeri

ağarıncaya kadar selâm gecesidir. Çünkü gecenin tâ başından beri, tan yeri

ağarıncaya kadar grup grup inen melekler rastladıkları her Müslümana  selam vermektedirler. Kadir Gecesi aynı

zamanda bir selamet gecesidir. O gece zararlı şeyler inmez. Çünkü ALLAH Teâlâ o

gece insanlara sadece hayır ve selamet takdir buyurur. Binaenaleyh hep kulların

yararına olan şeyler iner. O gece esenlik gecesidir.

Kadir gecesini nasıl ihya

edelim

Elhamdülillâh bir Kadir

Gecesine daha kavuştuk. Gerçekten hem fert ve hem de ümmet olarak, ALLAH

Teâlâ nın sınırsız afv ü mağfiret, yardım ve bereketinden istifade etmek üzere,

bu mübarek geceye erişmenin heyecan ve mutluluğunu yaşıyoruz. Kadir gecesi;

iman, ibadet ve düşünce bakımından insanın kendisini yenilemesi, geçmişini

muhasebe etmesi, geleceğini planlaması ve ümütlerini tazelemesi için önüne

konulan büyük bir fırsattır. Binaenaleyh bu fırsatı çok iyi değerlendirmemiz

gerekir. Bu mübarek gecede, ALLAH Teâlâ nın emir ve yasakları doğrultusunda;

Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin tavsiyeleri ışığında ruhumuzun gelişmesi ve

olgunlaşması için düşünce ve davranış biçimlerimizi gözden geçirmeliyiz.

İçimizdeki manevi duyguların sesine kulak vererek, günahlarımıza tevbe etmeyi,

kendimiz, ailemiz, ülkemiz ve bütün Müslümanlar, insanlık için ALLAH Teâlâ ya

dua ve niyazda bulunmayı ihmal etmeyelim.

Zamanın bütünü, kıymetli

ve insanlar tarafından değerlendirilmek için verilmiş en büyük nimettir. Ancak

öyle an ve zamanlar var ki, Cenab-ı Hakk ın o ana verdiği kudsî bir

özelliğinden dolayı o an, bir anda binlerce yıllık anları ihata edebilecek bir

berekete kavuşur.

Kur an-ı Kerîm in inmeye

başladığı bu gecenin, biz Müslümanlar nazarındaki yüce kıymeti de hiç şüphe yok ki sonsuzdur. Binaenaleyh bu

mübarek gecede, Kur an-ı Kerîm in inmeye başlamasıyla insanlığı küfürden imana,

dalâletten hidayete, cehaletten ilme, zulmetten nura, düşmanlıktan kardeşliğe

götüren en büyük dünya inkılabının vuku bulduğunu düşünerek, bu geceyi huzur ve

huşu içerisinde ihya etmeye çalışmalıyız.

EbûHureyre (R.A.)den

rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

Her kim, faziletine

iman ederek ve mükafatını sadece ALLAH Teâlâ dan bekleyerek Kadir Gecesinde

kalkar, namaz kılar, ibadet ederse geçmiş günahları mağfiret edilir.    buyurmuşlardır.

Hadis-i şerifteki bu iki

şart ibadetlerin başka maksatlarla da yapılabileceğini fakat bunların hiçbir

olumlu sonuç vermeyeceğini anlatmaktadır. İnanmadığı halde ya da gösteriş olsun

diye böyle müstesna gün ve gecelerde bir takım girişimlerde bulunanlar, ancak

kendilerini aldatırlar ve boşuna yorulmuş olurlar.

Kadir Gecesinin gününü de

gecesi gibi ihya etmek gerekir. Çünkü O nun da fazileti gecesi gibi büyüktür.

Enes b. Malik (R.A.)den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:

Dört gece vardır ki,

geceleri gündüzleri, gündüzleri de geceleri gibi faziletlidir. O gün ve

gecelerde ALLAH Teâlâ, yağmur ve bereketi bol ihsan eder, insanları cehennemden

azad eder, çok miktarda bağış ve ihsanda bulunur. Bunlar: Kadir Gecesi ve

sabahı, Arefe gecesi ve sabahı, Berat gecesi ve sabahı, Cuma gecesi ve sabahı.     buyurmuşlardır.

Enes b. Malik (RA) den

rivayete göre, Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz, Ramazan ayı girdiğinde şöyle

buyurdu:

Şüphesiz bu ay size

gelmiş durumdadır. Bu ay içinde bin aydan hayırlı bir gece vardır. Kim bu

geceden mahrum olursa, hayrın tümünden mahrum olmuş demektir. Bu gecenin

hayrından sadece ALLAH Teâlâ nın rahmetinden mahrum olanlar mahrum kalır.  

Biz de bu geceyi ihyâ

etmeye gayret edelim. İçerisinde Kur an-ı Kerîm in inmeye başlamasıyla

insanlığı zulmetten nura, dalaletten hidayete, düşmanlıktan kardeşliğe götüren

en büyük dünya inkılâbının bu gece vuku bulduğunu düşünerek, bu geceyi, huzur

ve huşu ile Kur an-ı Kerîm okuyarak, dua ederek, yapmış olduğumuz

günahlarımıza pişman olup, bol bol Tevbe ve istiğfar ederek, kazaya kalmış

namazlarımızı kılarak geçirmeye gayret etmeliyiz. Gecenin ihyâ edilmesi için

tecrübelerime dayanarak bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum:

1- Gece uykusuz

geçirileceği için, çok ibadet edileceği için, gündüz bir miktar uyunursa geceye

takviye olur. O nun için Kadir gecesi olmadan önceki gündüzde, şöyle kendimizi

ibadete daha iyi hazırlamak için uyumanızı tavsiye ederim; bu bir...

2- Kadir gecesinde,

Radyo, televizyon seyredeceğim, evde takip edeceğim. filân diye düşünmeyin,

mutlaka bir camide olun! Çünkü camide olmak ile evde olmak arasında çok büyük

farklar var... Camide kılınan namaz, evde kılınan namazdan yirmiyedi kat daha

sevaplı, eğer mescid ise... Cuma namazı kılınan büyük cami ise, elli kat

sevaplı... Bir de camiye giderken, gelirken attığın her adımdan insanın bir günahı

affoluyor, bir hasene kazanıyor, bir derece de terfi ediyor, rütbesi

yükseliyor.

Yatsı ve sabah namazı

mükafatını kaçırmamak gerekir

Onun için Kadir gecesinde

dikkat etmeniz gereken şeylerden birisi yatsı namazında mutlaka camide

olacaksınız. Sabah namazında da mutlaka camide olacaksınız. Çünkü Hz. Osman

(R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu:

Yatsı namazını cemaatle

kılan kimse, gece yarısına kadar namaz kılmış gibidir. Sabah namazını cemaatle

kılan kimse ise bütün gece namaz kılmış gibidir.   Bu mükâfatı kaçırmamak lâzım!

l- Bu mübarek gece kusur

ve günahlarımızdan tevbe ve istiğfarda bulunmalıyız. En azından bir tesbih

Estağfirullah demeliyiz.

2- Salat ü selâm okumak.

Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimize hiç olmazsa bir tesbih salat ü selâm

okumalıyız. Can ü gönülden, Es-salatüves-selamüaleyke ya Resûlellah

demeliyiz.

3- Kur an-ı Kerîm okumak

veya dinlemek. Kur an-ı Kerîm in inmeye başladığı böyle mübarek bir gecede

yapacağımız ibadetlerin en önemlisi: Kur an-ı Kerîm i okumak, dinlemek ve

anlamı üzerinde düşünmektir. Çünkü Kur an-ı Kerîm Cenâb-ı Hakk ın insanlığa son

mesajıdır. O nun iyi anlaşılması ve uygulanması halinde insanlık mutlu

olacaktır.

Abdullah b. Mesud

(R.A.)den rivayete göre, Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

Kur an-ı Azimüşşan

bazılarına şefaat, yardım edici ve şefaati makbuldür. Bazılarına karşı haklı

bir davacıdır. Her kim O nu önüne koyar, O na uyarsa, Kur an-ı Kerîm onu

cennete götürür. Her kim onu arkasına kor, O nunla amel etmezse onu da

cehenneme sevkeder   buyurdu.

Şimdi bir düşünelim,

iyice tefekkür edelim:

a- Bugün ölsek, Kur an-ı

Kerîm bizim hakkımızda şefaatçi mi olur Yoksa davacı mı, şikayetçi mi olur

b- Kur an-ı Kerîm bizim

hayatımızın neresinde Evet iş hayatımızın neresinde, ev hayatımızın neresinde

Evet bütün bu hususları

iyice gözden geçirmemiz ve eksikliklerimizi telâfi etmeye karar vermemiz

gerekir. İşte o zaman gerçek manada Kadir Gecesini idrak ve ihya etmiş oluruz.

Yoksa biraz istiğfar, biraz dua ve biraz da kaza ve nafile namaz kılmakla

kendimizi avutmayalım.

Bir düşünelim! Biz neyi

kutluyoruz Kur an-ı Kerîm in Hz. Peygamber Efendimiz (S.A.V.)e inmeye

başlamasının yıl dönümünü . O halde şahsî, ev ve iş hayatımıza Kur an-ı Kerîm

hakim olmadan Kadir gecesi kutlanır mı Gelin-damat olmadan düğün yapılır mı

4- ALLAH Teâlâ ya tam bir

huşu içinde dua ve niyazda bulunmalıyız. Çünkü dua, rahmet kapılarının

anahtarı, kulluğun ruhu ve ibadetin özüdür.

Hz. Aişe (R.Anha)

validemiz, Resûlullah (S.A.V.) Efendimize:

- Ya Resûlellah! Kadir

Gecesine ulaşırsam nasıl dua edeyim diye sormuş. Hz. Peygamber (S.A.V.)

Efendimiz de:

ALLAHümme!

İnnekeafüvvün, Kerîmüntühibbü l-Afvefe füannî. = Ey ALLAH ım!.. Sen çok

affedicisin, Kerîmsin, affetmeyi seversin, beni de affeyle, de!. buyurmuş.