Bu ara transfer dönemi icat edildiğinden bu yana,
özellikle liglerin orta sıra ve dip takımlarına yeni oyuncuların Yükseliriz
umuduyla alındıklarını görüyoruz. Ancak ne var ki, sezonların ilk yarılarını
iyi geçirmiş, hatta beklentilerin de üzerinde yaşamışlar pek kıllarını
kıpırdatmazlar. Buraya bir parantez açalım. Bizim Galatasaray, iki-üç sezon
öncemi ne, ocak ayında 11 oyuncu birden transfer ederek bu uygulamanın
rekortmeni olmuştu. Rekor hâlâ ellerindendir de, UEFA nın pençeleri de öyle...
Evet, sezonların ilk yarılarını olumlu sonuçlarla
geçirenlerden biri, bizim ülkede, yani Beşiktaş şimdilik üç oyuncu birden
transfer etti. Kaleci Boyku, stoper Delgado ve Aras... Yani UEFA dan geçtiğimiz
sezonlarda parasını doğru dürüst kullanamama cezası yemiş Beşiktaş... Bu
sezonun ilk yarısında En iyi oynayan takım apoleti takılmış Beşiktaş... Dert neydi peki Kaleci Tolga, Avrupa maçında
takım halindeki büyük hatanın sonucunda topa çıkıp çıkmama kararını veremeyince
gol olmuş ve eleniş tamamen buna bağlanmıştı. Bir sezon önce tonla maç oynamış
stoperlerden biri de elden, ama o dönemki adamın bir maçı üç santrforla oynayıp
kaybedişi üzerinde hiç durulmamıştır.
Rodolfo nun da ağır oluşu öne çıkartılarak Delgado alınmıştır. Vatandaşlar;
tandemdeki oyuncular aynı tornadan çıkmaz. Ben şimdiden söyleyeyim. Bu Delgado
30 yaşında. Acaba aynı ligde neden beş takım dolaşmıştır Bir de Aras var. 25
yaşında... Rusya dan ithal... Hiç izlemedim. Bu nedenle bu oyuncu için
beklemede kalacağım. Buradan bakınca lider ve en iyi oynayan takım ara
transferde üç oyuncu birden alıyorsa, ezeli rakiplerinden tonla puan farkı yemiş
Galatasaray henüz iki adetle çok rötarlı gözüküyor değil mi Beşiktaş a hayırlı
olsun yenileri!
Bu arada Trabzon da da bir bomba patladı. Yok canım
futbolcu değil. Zaten o futbolcuyla ilgili öyle bombalar patlamıştı ki, geçen
dönemlerde, kulüp neredeyse iflasın eşiğine gelmişti. Şimdi iş, Hami
Mandıralı nın aniden Trabzonspor teknik direktörü oluşudur. Sözleşme 1, 5
yıllık imiş. Hayırlı olsun! Hami, bu benim sözümdür, benim yorumumdur, bizim
ülkede topa ayağıyla değil yüreğiyle vuran futbolcu idi. Teknik adamlık
günlerinde de yanılmıyorsam Trabzonspor lige dördüncü bitirmişti. Şimdi bir
önerim var. Hami nin teknik adamlığını günümüz Trabzonspor takımda bir veya iki
kişi bilir. Yani tanınmamış adam... Takımdaki güngörmüş, geçirmiş elemanlar
kuşkuyla bakarlar. Hami çıkıp ilk idmanda o yüreğiyle attığı şutlarla bir
resital versin ki, oyuncu da vay be bu ne adammış, ne biçim topa vuruyor diye
daha oynamadan inanç sahibi olsun. Neyse, hayırlı olsun Hami kardeş!
Fenerbahçe de ise ses yok. Tabii ki olmamalı zaten. O
kadroya hâlâ oyuncu isteyen teknik adama ancak Yürü anca gidersin denilir.
Haaa Diego böyle sık sık arıza gösterirse ne olur O zaman sen büyük hoca isen
sistemde, oyun felsefesinde minik değişik yapıp yürürsün...