ALLAH Teâlâ, bu mübarek gecede, kendisine yönelip af dileyen mü min kullarına, cehennemden kurtuluş beratı verir. Berat gecesine, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle: "Mübarek"; kulların günahlarının affolunması ve temize çıkmaları sebebiyle: "Beraet"; kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle: "Rahmet"; geceyi iyi değerlendiren kulların seçilerek salih kullar arasına alınması sebebiyle: "Beraet ve Sakk" adı da verilir.
Berat Gecesi, bütün İslâm âleminin mukaddes kabul edip ihya ettiği en mübarek gecelerden biridir. Hiç şüphe yok ki vakitler aslında birbirine eşittir. Bir vakit diğer bir vakitten kendiliğinden üstün olamaz. Öyleyse bir vaktin diğer vakitlerden daha şerefli ve faziletli olması mutlaka o vakitte meydana gelen bir yüce işten ve mübarek bir olaydan kaynaklanmaktadır. Zaman ve mekanlar kendilerinde meydana gelen büyük ve önemli olaylarla değer kazanırlar. Berat gecesi hayırlarla dolu olayların meydana geldiği bir gecedir. Berat Gecesi ni, bu derece yücelten husus, Berat gecesinin kudsiyeti, Kur an-ı Kerim in bu gecede Levh-i Mahfuzdan dünya semasına indirilmiş olması ile alakalıdır. Cenab-ı Hak şöyle buyurur:
"Ha Mim, (Helal ile haramı ve sair hükümleri apaçık bildiren bu) kitab (Kur an-ı Kerim)e yemin ederim ki, gerçekten biz O nu mübarek bir gecede indirdik. Muhakkak biz (hak din İslam dan yüz çevirenleri) uyaranlarız. (O, öyle bir gecedir ki, bu geceden gelecek senenin aynı gecesine kadar rızıklar, eceller ve benzeri) her hikmetli iş katımızdan bir emir ile o zaman ayrılır. Hakikat biz, Rabbinden bir rahmet (eseri) olarak (peygamberler) gönderenleriz. Şüphe yok ki ALLAH Teâlâ (her şeyi) hakkıyla işitenin, (her şeyi de) kemaliyle bilenin ta kendisidir." (1 Duhan Suresi: 1-6)
Ayet-i kerimede geçen: "Mübarek gece"den maksat, bir tefsire göre: Berat Gecesi dir. Bu tefsir sahiplerinin sahih kabul ettiği rivayetlere göre: Kur an-ı Kerim in tamamı, bu gecede Levh-i mahfuz dan dünya semasındaki Beyt-i Ma mur a indirilmiş, sonra da Kadir gecesinden itibaren Cebrail (A.S) vasıtasıyla Peygamber Efendimiz (S.A.V.) e peyderpey indirilmiştir. (Elmalılı M. Hamdi Yazır, 6/4294) Ayrıca Kıble nin Kudüs teki Mescid-i Aksâ dan Mekke-i Mükerreme deki Kâbe istikametine çevrilmesinin; hicretin ikinci yılında, Şaban ayının 15 de vuku bulması da bu geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır. Bu önemli iki hadise münasebetiyle Berat Gecesi ne mahsus şu beş haslet vardır.
a- Mahlûkatın bir sene içerisindeki rızıkları, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacakları, ihya (diriltme) veya imate (öldürme) edilecekleri, ecelleri gibi her mühim iş bu gece tefrik edilir, görevli meleklere verilir. Cenab-ı Hak şöyle buyurur:
(O, öyle bir gecedir ki, bu geceden gelecek senenin aynı gecesine kadar rızıklar, eceller ve benzeri) her hikmetli iş katımızdan bir emir ile o zaman ayrılır. (Duhan Suresi: 4-5)
Berât gecesi, ilâhî emirlerin Levh-i Mahfûz dan yazılmasına başlanır. Kâtip melekler bu geceden, gelecek seneki aynı geceye kadar olan olayları yazar ve bu "Kadir gecesi" bitirilerek, rızıklara ait nüsha Mikâil (A.S.) a; musibetlere ait nüsha Azrail (A.S.) a; harplere, zelzelelere, yıldırımlara, çöküntülere ait nüsha da Cebrail (A.S.) a teslim olunur.