Yeni yıla girildiği yapılan zamlardan anlaşılan bir
ülkede ekonomi nasıl olabilir! Elektriğin fiyatı % 6,8 oranında zamlanmış!
Köprü ve otoyol fiyatları % 16 düzeyinde yükseltilmiş! Bazı vergiler de yeniden
değerleme oranında artıyor! Bu tablo iç talep ve diğer ekonomik büyüklükler
konularında iyimser olmayı zorlaştırıyor. Şu an itibariyle 2 milyon civarında
göçmenin yaşadığı Türkiye, yakın bir gelecekte büyük çapta göçlere maruz
kalabilir ki, bunu ülkenin ne ekonomisi, ne sosyal ne de siyasi yapısı
kaldırabilir. Kısacası işimiz zor.
Olsun, asgari ücret net 1300 Türk Lirası olmuş, demek ki
iyi şeyler de oluyor! Bu artışın % 40 ı bir yıllığına kamu tarafından
karşılanacak olması düşündürücü değil mi Artışın % 60 ının işverene yıkılması
daha vahim değil mi Madem işveren verecekti neden on beş yıl beklendi ki
Görülüyor ki, iş dünyamızı bunaltan belirsizliğin olağandışı seviyelere
yükselmekte, maliyetler artarken pazarlar daralmakta, rekabet koşulları hızla
olumsuzlaşmaktadır. Küresel ve bölgesel koşulların lehimize gelişmediğini
hesaba katmak gerekiyor. Asya daki yangın Türkiye ye sıçradı, Rusya nın
yaptırımları devreye girdi, söz konusu ülke ile işbirliğini geliştiren güney ve
doğumuzdaki komşularımızla olan ilişkilerimiz bozulmaya devam ediyor.
Duygusallıklar yerini gerçekçi okumalara ne zaman bırakacak!
Piyasalar yıla kötü başladı. Enflasyon beklentileri aştı.
Fed faiz artırımına gitti. Petrolün fiyatı üçte bire düştüğü halde bizde
ucuzlamadı. İhracat 2015 yılında yüzde 8,7 azalarak 143 milyar 730 milyon
dolar oldu. TİM verilerine göre; ihracat
aralıkta yıllık % 12 azalışla 11 milyar 535 milyon dolara geriledi. Döviz
kurları yükseliyor, güvensizlik büyüyor ve kırılganlık algısının güçlenerek
belirleyici olması engellenemiyor. Gelişmeler, 2016 yılına ilişkin
olumsuzlukların ekonomiyi teğet geçmeyeceğini gösteriyor.
Hiç mi iyi haber yok! Elbette var: 2014 yılını 75 milyar
lira ile kapatan AVM sektörü, 2015 yılını muhtemelen 90-95 milyar liraya ulaşan
bir ciro ile kapatacak. 2016-2017 yıllarında yeni açılacak AVM sayısının ise
17 si İstanbul da olmak üzere 44 ü bulacak. 2016 sonu itibarıyla AVM lere giriş
sayısının yaklaşık 2 milyar olacağı tahmin ediliyor. Diğer iyi haber kamu borç
stokunun milli gelir içindeki payı 2000 lerin başında neredeyse % 80 iken, 2014
yılında % 30 lara geriledi. Kısacası sistem mantığını değiştirdi. Bankalar
susturucu modunda olduğundan hiçbir çığlık da duyulmuyor.
Türkiye ekonomisinin 2007-2014 performansının kötü
olduğunu bilmeyen yok. Kamu borç stokunun milli gelir içindeki payı azalırken
özel kesim borçlarının milli gelir içindeki payı artıyor. 2007-2014 arasında
borçları milli gelirin % 25 i kadar artan ve özel kesim borç artışında dünya
ikincisi olan Türk şirketlerinin yabancı para cinsinden açık pozisyonlarının
milli gelir içindeki payı aynı dönemde neredeyse dört kat artmış. Türk
şirketleri bilançolarında kur riski biriktirmiş. Şimdi döviz kurları artmasın
da ne yapsın!
Kriz ile tehlikeyi ayırt edemeyenler için fırsatlar sürse
de kampanya dönemi kapanıyor. Sorunlar birkaç seçim ötelensin diye kimse
konuşmuyordu ama artık faturayı ödeme zamanı geldi. Türkiye ekonomisinin
2002-2006 dönemi ile 2007-2014 dönemini karşılaştırdığımızda ortalama büyümenin
yarı yarıya azalması ve de büyümenin oynaklığının üç katına çıkmış olması
boşuna değildir. Bilançolarda biriken kur riski şirketler kesimi için
belirsizliği artırmış, şirketler kesimini dış şoklara açık hale getirmiştir.
Son yedi yıldır milli gelirin artmaması hatta dokuz bin dolara düşmesi bu
yüzden! Ekonomideki yönetim zafiyeti, tedbir alınmasını zorlaştırmaktadır. Asgari ücret ne kadar artarsa
artsın, azami geçimsizlik sürecekse; bu böyle gitmez!
İbrahim
VELİ