Kültürümüzde ailenin geçmişten gelen bir yeri vardır.
Anadolu İslamla şereflendikten sonrada kalabalık ve ataerkil aile sistemi devam
etti. Dinimizin icapları, gelenek ve göreneklere sadık kalarak bu düzen sürdü.
Cumhuriyet döneminde de ailedeki sevgi saygı ortamı, sadakat ve eski adetler
yaşanmasına karşılık sonra bir yerlerde bir şeyler oldu. Bir de bakmışız ki
ailede çatlaklar oluşmaya başladı. Düzensizleşmeye doğru yol alan bu şerefli
yapı gerek ülkemizin milli ve dini yapısındaki istikrarsızlık; tutarsızlık ve
gerekse kitle iletişim araçlarının insanlarımıza hitap etmesiyle çözülmeler
yaşanmaya başladı. Teknolojinin menfi yansımaları nedeniyle aile yapımız yara
aldı. İlk başta Amerika dan daha sonra Brezilya dan ithal edilen film ve
diziler insanlarımızı kendi kabuğundan adeta çekip çıkardı. Bu diziler Türk
ailesini tahrip etmenin bir başlangıç noktası olarak da düşünülebilir. Daha
sonraları klasik Yeşilçam filmlerinden sıyrılan ve modern sinemaya doğru adım
atma evresi geçiren sinemanın etkisiyle ailedeki tahribat daha da genişlemeye
başladı. Bir kısmı devlet eliyle olmak üzere çekilen film ve diziler sözünü
ettiğimiz kötü örnek teşkil eden bir hayatı evlere taşıdı. Dolayısıyla aileler
önce iffet, namus, güzel ahlak ve mahremiyet gibi kavramların bozulmasını belki
de farkında olmadan izlediler. Cadde ve sokaklarda el ele kol kola
yürüyemeyenler şimdi kelimenin tam anlamıyla çağdışı oldular!
Günümüzde bazı aileler alabildiğince özgürdür artık!
Ailede özgürlük veya çözülme ve dağılmayı sadece birkaç
sebebe bağlayamayız. Moda denilen illet, ayrı evde yaşama ve ayrı bir dünya
kurma isteği ve ekonomik nedenleri de göz ardı etmemeliyiz. Özel televizyonlar
insanların evlerine girmeden önce bazı genç kızlarda zapt edilmeyen bir
hastalık moda idi. Genç kızlar aktris olmak, şöhreti yakalamak için evden
kaçarlardı. Şimdi bu modanın ciheti değişmiş çeşitli yarışmalar neticesinde
ekrana çıkmaya can atan gençlerin davranış ve çabaları normalleşme sürecinde
seyretmektedir.
Kızların, kadınların iş hayatına atılmaları egemen olan
ataerkil ailenin çekirdeğini kırmada önemli bir etken olmuştur. Çalışan
ailelerde bazı yönleriyle sıkıntılara yol açmıştır.
Reklam filmlerinde sürekli ve aşırı bir halde kadının bir
obje olarak kullanılması kadının cinsel açıdan sömürülme durumunu öne
çıkarmıştır.
Geçmiş dönemlerde aile reisi eve gelmeden yemek sofraya
gelmezdi. Babanın eve gelişinde özlem ve sevinç duygusu aile fertlerine sirayet
ederdi. Kimin nerede olduğu bilinir, haberli habersiz bir yerlere gitmeler
nadiren olurdu.
Ailede evin reisi baba idi. Şimdi evin reisi baba mı,
anne mi veya çocuklar mı, belli değildir. Sorumsuz davranışlar ne çare ki aile
içindeki çatışmaları, gerginleşmeleri öyle bir hale getirdi ki adeta aile içi
bir mücadele alanına çevrildi. Bu tür mücadeleler artık naklen yayın izler gibi
televizyonlardan büyük bir merakla izlenmektedir.
Dünün ailesi büyüktü. Büyük aile oluşunun en önemli
nedenleri İslam prensiplerini yaşama; yaşamada zaaflar olsa da riayet etmeye
çalışma ve dini hasletlere gösterilen saygılardı. Şimdi aile küçüldü. Sevgi,
saygı, hoşgörü, aile fertlerine mahallelinin sahip çıkması nostaljik bir hal
olarak kaldı. Günümüzde aile içindeki sorunlar çoğaldı. Akrabalar birbirlerini
tanımaz oldu. Sılayı rahim terk edildi.
Bayram ve tatillerde parası olanlar ailesinin yanına gelmek yerine tatil
beldelerini tercih etmekte bir beis görmemektedirler.
Ailede kendini bulan fertlerin bütün iyi ve güzel yanları
kaybolmaya başladı. Duygular, hazlar aile hayatından terki diyar etti. İnce zevkler kayboldu insan hayatı karmaşa ve
kabalıkları yaşamaya başladı.
İki cihan Efendisi sevgili Peygamberimiz (O na salât
olsun), Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla yolunuzu
şaşırmayacaksınız. Bunlar, Allah ın Kitabı ve Resulünün Sünneti dir
buyurmuştur. Kur an ve Sünnetin ailelerin kurtuluş reçetesidir.
Hâsılı kelam yine Peygamber Efendimizin buyruğuyla
seslenelim: Sözlerin en hayırlısı, Allah ın kitabı Kur an dır. Yolların en
hayırlısı da Muhammed in yoludur. İşlerin en şerlisi, bu yola aykırı olarak,
sonradan ortaya çıkarılanlardır.