AA, başarılı bir fotoğraf servis etti. Kimilerine göre
güç gösterisi. Kimilerine göre ise, anti emperyalistler ve İslami taban
tarafından hep hatırlanacak bir fotoğraf.
Amerika veya Fransa veya İngiltere... Veya AB Her bir
Müslüman çocuğu daha yetim bıraktıklarında Her bir aileyi Suriye den,
Irak tan, Bangladeş ten, Libya dan Akdeniz in serin sularında mülteci yapıp,
her yeni Aylan bebek vicdan sahillerine vurduğunda hüzünle hatırlanacak bir
fotoğraf! Yandaş medya kullan/a/madı. Saray sözcüsü ise düzeltme yaptı. Açıdan
kaynaklandı .
* **
Doğrudur. Açı ve istikamet meselesi, böyle fotoğraf
kazalarını getirir. D-8, D-60 liderleriyle dünyayı kurtarmak için toplanırsanız
Müslümanlarla samimiyet kareleri yansır. Dünyayı sömüren, açlık, adaletsizlik,
kan ve gözyaşına boğan AB, G-8, Amerikan ve Avrupalılarla toplanırsanız da
böyle Hatalı Açı Pozları kalır geriye Söyleyin Allah aşkına, bunca şaşaalı G20 den; Rohingya, Bağdat, Sana,
Rakka, Beyrut, Trablus ve Silvanlı mazlum Müslüman kadın, erkek ve çocuğun
hangi derdine bir çare çıktı Lakin 13
yıl önce sağlam açıyla yola çıkıp evet, biraz zor olurdu ama- bugün D-60 ları
toplayabilseydiniz Bugün Paris te, Beyrut ta, Halep te, Cizre de bombalar
yerine neşe içinde koşturan çocukların oyuncak balonları patlardı.
Coğrafyamızda füzeler yerine, uçurtmalar uçardı. Açıyı düzeltmek gerek. Bari
Başbakan Ahmet Davutoğlu duysa sesimizi...
NEDEN PARİS, NEDEN 13 CUMA
Avrupa merkezli Batı toplumları, 11 Eylül sonrasında
Amerikan bayrağına sarılı tabutlar içinde gelen kendi askerlerini istemiyordu.
Evlatlarının Ortadoğu coğrafyasında öldürülmesine karşıydılar.
Ancak, Paris te bu sene ikinci kez yapılan saldırılarla
bu algı eski haline dönüştürüldü. Her şey iyi bir PR la (Public relations)
yapıldı.
Bunun için en uygun yer de Paris ti.
Seçilen tarih ve güne bakın. Türkiye deki G20 zirvesinin
arifesi. Aylardan Kasım. Günlerden 13 Cuma. Batı geleneklerinde, ayın 13 ünün
Cumaya denk gelmesi, onlar için Kara Gün demek.
Bush un 11 Eylül sonrası Haçlı çıkışı gibi, Hollande ın
Merhametsiz davranacağız açıklaması, aynı gerekçenin ürünü.
Bütün bu PR lar açıkça gösteriyor. Müslüman Ortadoğu nun
topyekûn işgal-tarumar-yok edilmesi için her şey hazır hale getiriliyor. Ya
Müslüman dünya Öncüsü olması beklenen Türkiye
N olsun, Müslüman liderler G20 de, insanlığın celladından
merhamet istiyor. Ne acı! Ne acı!
SARAY IN D-8 YANILGISI
Keşke tersine şahit olunsaydı da, biz de tersini
yazsaydık. Olayı ayniyle aktarıyorum.
Cumhurun başı, bir sivil toplum kuruluşunun konuğu. Kürsüdeki
bir konuşmacı nasıl olduysa D-8 ve öneminden bahsediyor.
Cumhurun başı, yanında oturana dönüp fısıldıyor: D-8 mi
kaldı!
Doğru! D-8 kalmadığı için; AB, ABD, G8 ve G20 arzı endam ediyor şu zulüm
dünyasında. D-8 de kalmadı Irak, Suriye, Mısır, Libya ve Güneydoğu da kalmadı!
Gönül coğrafyamız tarumar oldu!
***
İşte buraya genelleyerek yazıyorum. Hangi dünya, ülke,
yönetim, camia, parti, işletme olursa olsun
İdare-i maslahatçılar, reel politikçiler devrim yapamaz!
10 YILDA 5 BAKAN!
Ülkeyi 4 yıl daha yönetecek Bakanlar Kurulu için kulisler
çok faal. MEB de takibimizde tabi. Nabi Hoca devam edecek mi acaba Tek tük
farklı rivayetler var.
Şu hale bakın, 13 yıllık iktidar döneminde en fazla bakan
Milli Eğitim de değişmiş. Erkan Mumcu, Hüseyin Çelik, Nimet Çubukçu, Ömer
Dinçer ve Nabi Avcı Yüzde 50 iktidar, 13 yıldır, pırıl pırıl çocuklarımıza hala
daha Gazali yerine Durkheim i öğretiyor, zekat problemi yerine faiz problemi
çözdürüyor!
ERDOĞAN TEŞHİS TE HAKLI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu mealde çok doğru bir teşhiste
bulundu.
Dünyaya zulmedenler, Ortadoğu, Suriye ateşine odun
taşıyanlar çok yakında kendini aynı ateşte bulmaktan kurtulamayacaklar!
Cumhurbaşkanımız teşhiste sonuna kadar haklı. Sıra doğru
tedavide
DERİN ÇAYCI
1 Kasım a üç var. Türkiye nin çok büyük bir sivil toplum
örgütünün Genel Merkezi. Başkan, Danışmanlara , tahminlerini sordu. Biri yüzde
40, diğeri 42, öteki de 43.5 dedi. Başkan, hepsini not aldı.
O arada, kapı açıldı. Herkesin gözü, servis edilen sıcak
çaylara çevrildi.
Çaycıya da sordular. Yüzde 47 dedi.
Pek ciddiye alınmadı. Ve 1 Kasım geldi çattı.
*
Anlı şanlı danışmanların bilemediğini, Çaycı bildi.
Halkın irfanı, danışmanların kulelerinin önüne geçti.