Washington’dan gelen son açıklamalar, Ankara ile Batı arasındaki diplomatik trafiğin işleyişine dair ezber bozan detayları ortaya serdi. Politico dergisine verdiği mülakatta ABD Başkanı Donald Trump, uluslararası diplomasinin resmiyetten uzak, "kırmızı hat" üzerinden nasıl yürüdüğünü çarpıcı ifadelerle dile getirdi. Trump’ın sözleri, NATO koridorlarında Türkiye’ye dair nelerin konuşulduğunu ve kriz anlarında kimin "anahtar isim" olarak görüldüğünü gözler önüne serdi. Başkentte kulisler, Trump’ın "kişisel diplomasi" vurgusuyla hareketlendi.

"Erdoğan Çetin Ceviz"

Röportajın en çok konuşulan kısmı, Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tanımlama biçimi oldu. NATO içindeki bazı müttefiklerin Türkiye ile iletişim kurmakta zorlandığını açıkça dile getiren Trump, bu anlarda telefonunun çaldığını ifade etti. Trump, "Diğer ülkeler onunla anlaşamıyor, o zaman beni arıyorlar" diyerek kriz anlarında arabulucu rolü üstlendiğini kaydetti. Erdoğan için "Çetin ceviz" benzetmesini yapan ABD Başkanı, buna rağmen aralarındaki diyaloğun sorunsuz işlediğine dikkat çekti: "Ben arıyorum ve her zaman çözüyoruz." Bu sözler, iki lider arasındaki kimyanın kurumsal mekanizmaların önüne geçtiği yorumlarına neden oldu.

Trump’tan Erdoğan İtirafı Nato Tıkandığında Beni Arıyor535

"Telefon Açtım ve Bıraktılar"

Trump’ın açıklamaları arasında en çok tartışma çıkarabilecek bölüm ise yargı süreçlerine dair iddiası oldu. İsim vermeden geçmiş dönemde Türkiye’de tutuklu bulunan bazı kişilerle ilgili Erdoğan’ı doğrudan aradığını öne süren Trump, "Dedim ki onları serbest bırakmalısın ve o da yaptı" ifadelerini kullandı. Bu iddia, diplomasi ile yargı bağımsızlığı arasındaki ince çizgiye dair tartışmaları yeniden alevlendirecek cinsten. Trump’ın bu hamlesini "başarı" hanesine yazması, Washington’un Ankara’ya bakışındaki pragmatizmi de bir kez daha teyit etti.

İttifakın Vazgeçilmezi

Röportajda Türkiye’nin NATO üyeliği de masaya yatırıldı. Trump, zaman zaman yaşanan pürüzlere ve "zorlayıcı" başlıklara rağmen Türkiye’nin ittifak içindeki yerinin tartışmaya kapalı olduğunu vurguladı. Ankara’nın güçlü bir orduya sahip olduğunun altını çizen Trump, Türkiye’siz bir NATO denkleminin zorluğunu kabul etti. ABD Başkanı’nın bu tavrı, Batı başkentlerinde Türkiye’ye yönelik "zor ama vazgeçilmez müttefik" algısının en üst düzeyde kabul gördüğünü gösteriyor.

Trump’ın bu "samimi" itiraflarının ardından gözler şimdi Ankara’dan gelecek olası değerlendirmelere çevrildi. Diplomaside "kişisel ilişkilerin" kurumsal yapıların bu denli önüne geçtiği tablonun, önümüzdeki günlerde NATO müttefikleri arasında nasıl yankılanacağı merakla bekleniyor.

Kaynak: Haber Merkezi