Türkiye nin temel sorunları yanında, İstanbul başta olmak üzere bütün büyük şehirlerimizin "trafik sorunu" vardır. Yaz mevsiminin bitmesi, tatillerin sona ermesi ve en önemlisi okulların açılması ile birlikte, zaten var olan "trafik çilesi" daha da yoğunlaşmış oluyor. İlköğretim 1. sınıf ile okul öncesi eğitime bu yıl kayıt yaptıran 1 milyon 700 bin çocuk. İlköğretim okullarındaki 10 milyon 870 bin ve liselerdeki 3 milyon 245 bin olmak üzere toplam 14 milyon 115 bin öğrenci ve 600 bine yakın öğretmen. Genel toplam 16 milyonu geçiyor ve bunlar her gün trafikte! Büyük şehirlerde "ulaşım problemi" giderek tam bir işkenceye dönüşmüşken, çözüme kavuşturulmadıkça kangrenleşmiş bir yara olarak şehir hayatını çok yönlü kemirmeye devam ediyor. Türkiye nin temel dört büyük sorunu olan dış borç, işsizlik, yargı bağımlılığı ve millî olmayan medya sorunları yetmiyormuşçasına; bunlara ilave olarak özellikle büyük şehirlerde temel dört büyük sorun yaşıyoruz: Trafik sorunu büyük şehirlerde yaşayanlar için bunların en başında geliyor. Gecekondu ve imar sorunu, kaçak işçilik ve kayıt dışı ekonomi ile büyük şehirlerimizin bir türlü kentleşememesi, medine olamaması, medenileşememesi, medeniyetin gerçek nimetlerinden yararlanılamaması sonucunu getirmektedir.

Büyük şehirlerimizin ve İstanbul un bir numaralı sorunu "trafik sorunu"dur. İstanbul ve benzeri büyük şehirlerde insanlar vakitlerinin dörtte birini trafikte geçirmekte... Her şehrin kendine göre çalışan nüfusu var ve bu insanlar her gün yollarda... İstanbul gibi bir şehirde günün dört saati yollarda yani trafikte geçiyorsa, bu günlük normal mesai olarak yarım yevmiye eder. Bir ayda 15 günlük yevmiye yani yarım aylık mesai! Genel toplam onlarca milyar YTL ye tekabül eder. Gerisini varın siz hesap edin Velhâsıl, nasıl hesap ederseniz edin, meseleye neresinden bakarsanız bakın; ekonomik, sosyal, sağlık başta olmak üzere pek çok yönden kayıplarımız büyük, çok büyük...

AKP nin merkez ve yerel yöneticileri, Türkiye nin temel sorunları ile birlikte yerel sorunlara ürettiğimiz çözüm önerilerine karşı kör, sağır ve dilsiz olma konumlarını korumaya devam ediyorlar. Onlardan ümidimizi kestiğimize göre, bu durumda kendi sorunlarımızı kendimiz halletmeli ve çözüme kavuşturmalıyız. İstanbul merkezli olmak üzere, büyük şehirlerimizdeki trafik sorununun çözümü çok basittir:

1) İstanbul un trafiğini rahatlatmak amacıyla Edirne den Bolu Tüneli ne kadar araba/araç treni çalıştırılacak ve araçlar şehir trafiğine girmeden raylı sistemle topluca taşınacak. Bu trenler 50 kilometrede bir duracak ve indi-bindi yapılacak. Konaklama yerleri İstanbul içlerine gelmeden tesis edilecek. 

2) İstanbul un iş yerleri ile iskan yerleri birleştirilecek. Fabrika kuranlar ana trafiği aksatmayacak şekilde işçilerine işyerine yakın lojman satın alacak. Böyle yapmayan iş yerleri tasfiye edilecek. Küçük işletmelere belediye yardımcı olacak. TOKİ ve KİPTAŞ daireleri kura ile değil, iş yerlerine yakınlık prensibine göre dağıtacak.

3) İstanbul "Helikopter Taşıma Şirketi" kurulacak. Belediye yerler tahsis edecek. Rusya veya benzer bir ülke helikopterlerini ortak olarak koyacak. İran, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan yakıtla ortak olacak. İstanbul şoförleri pilot olarak yetiştirilip İstanbul içinde ucuz helikopter taşımacılığı geliştirilecek. Ortaklar satılan biletten yüzde alacak. Özellikle ambulans hizmetleri acilen Helikopter Ambulans şekline dönüştürülecek ve acil hastalar İstanbul trafiğinden kurtarılacak.

4) İstanbul içindeki paralı yollar ve paralı otoparklar kalkacak. Park kuleleri inşa edilecek ve araçlar park yerlerine asansörle indirilip çıkarılacak. Buralarda park etme bedelsiz olacak. Buraların masrafları bilet ücretlerine şarj edilecek.

Bu uygulamalar sayesinde "trafik sorunu" çözüme kavuşturulabilir.  "Gecekondu ve imar sorunu" yanında, "kaçak işçilik ve kayıt dışı ekonomi" ile "büyük şehirlerimizin bir türlü imar edilememesi ve kentleşememesi sorunları" üzerinde de ayrıca duracağız.