Rejimle ilgili ortaya çıkan/çıkartılan sorunların kaynağını tarifi yapılmamış ve bazı kesimlerin dayatma haline getirdiği laiklik anlayışı oluşturuyor dersem yanlış mı söylemiş olurum Bu, tarifi yapılmamış ve bazı çevrelerin kendi düşünce ve ideolojilerine göre yorumlayıp tüm topluma dayattıkları laiklik anlayışı öyle görülüyor ki, bu ülkede insanların inançlarını bile yaşamalarını engelleyici bir mahiyet kazanmıştır. Öylesine ileri gidilmiştir ki, suni olarak oluşturulmuş bir başörtüsü sorununun giderilmesi söz konusu olduğunda bazı çevreler hemen ayağa kalkıyor, başörtüsünün laikliğe aykırı olduğu, dolayısıyla başörtüsü yasağının kaldırılmasının rejimi tehlikeye sokacağı(!) gibi birtakım iddiaları sıralıyorlar.
Bir memlekette eğer laiklik olarak nitelendirilen bir kavram benim inancımı yaşamama engel teşkil ediyor, inancın sınırlandırılması için bir gerekçe haline geliyorsa inanan bir kişi olarak böyle bir laikliği reddetme hakkım olamaz mı Böyle bir hakkım olamazsa o ülkedeki rejime demokrasi denebilir mi Aslında bu ülkede laikliğe böylesine bir anlam yükleyen kesimlerin derdi de zaten eksiksiz demokrasi değil. Onlar için laiklik demokrasiden önce geliyor. Hatta bazı vazgeçilemez insan hakları bile laiklikten önde geliyor. Bu ne biçim bir kavramdır ki, insan haklarının askıya alınabilmesine bir zemin ve gerekçe oluşturabiliyor
Bunun da ötesinde bazılarının darbe çığırtkanlığı yapmalarına, hatta zaman zaman da darbelerin gerekçesi olabiliyor Hangi düşünce, ideoloji ve inanca mensup olursa olsun düşünen herkese soruyorum; böyle bir laiklik anlayışında bir terslik, bir zamana uyumsuzluk, bir çağdışılık yok mu
Dünyanın hiçbir yerinde insanların kılık kıyafetleri sorun olmazken, bizde nasıl oluyor da sorun haline geliyor, hatta rejimi tehdit eden bir unsur gibi takdim edilebiliyor Bu ülkede darbeler şimdiye kadar başörtüsü ile mi yapıldı Rejime müdahale ederek sistemi değiştirenler başörtülüler miydi
Başörtüsünün serbest bırakılması ileride bir çatışmaya sebep olurmuş Niçin çatışmaya sebep olsun Aslında insanların düşünce ve inançlarını ifade edemeyişleri çatışma sebebi değil midir Varsayımlara dayanarak bir yasağın devam etmesi nasıl savunulabilir
Adalet, toplumu oluşturan tüm fertlerin haklarını korumak durumunda değil midir Başı açık dolaşmak nasıl bir hak ise bir sınırlandırma düşünülmüyorsa -düşünülmemesi de gerekir- başını örtenlere yasak getirilmesi en hafif ifadesi ile bir hakkın engellenmesi değil midir
Olayı ideolojik bir ortama çekip insanların mağduriyetinden bazı çevrelerin zevk alır bir tavır sergilemelerini nitelendirecek kelime bulmakta zorluk çekiyorum. Ancak, başörtüsü yasağının kaldırılması hiçbir zaman laikliğin ihlali ve rejimi tehlikeye sokan bir gelişme olmayacaktır. Şimdiye kadar da olmamıştır. Ortada sadece bazı çevrelerin vehimleri, uydurulmuş korkuları ve göz zevklerinin ihlali(!) gibi sebepler vardır. İyi de bazılarının göz zevkini okşamak adına herkesin yarı çıplak dolaşması mı gerekiyor
Demek istediğim o ki, toplum halinde yaşamanın ilk şartı farklılıklara saygıdan, saygı duyulamıyorsa tahammülden geçer. Benim gibi olacaksın dayatması demokrasi ile bağdaşmayacağı gibi, insanlıkla da bağdaşmaz. Çünkü, insan olmak demek farklı olmak demektir. Herkesi aynı kalıba sokmaya çalışan rejimler gümbür gümbür yıkılıp gittiler. Bu gerçeği hala bu ükenin bazı insanları neden görmek istemezler Neden sevgi ile birlikte yaşamak varken etrafa öfke ve kin tohumları serpiyorlar .. Niçin sen-ben ayrımını körüklüyorlar Olmamış birtakım olayları olacak gibi takdim ederek kendi yanlış düşüncelerini savunmaya çalışırlar Olmamış bir olay üzerine hüküm verilebilir, insanlar yargılanır ve mahkum edilebilir mi