Son mu acı

Sonrası mı

YARGITAY, Aziz Yıldırım ın da içinde bulunduğu şike, örgüt ve illegal yoldan kazanç sağlama suçlarından 12. Ağır ceza Mahkemesi nin verdiği kararların büyük kısmını onadı. Tabii ki yer yerinden oynadı.

Etkinin bu denli olmasının en büyük sebebi de, hiç tartışmasız, hukukçuların büyük kısmının kararın Yargıtay dan döneceği, hatta dönmesi gerektiği yolundaki yazı ve söylemleri oldu. Böylece bir kere daha kamuoyu gereksiz yere ve de hiç de uygun olmayan biçimde, ne yazık ki, yanıltılmış oldu. Yargıya saygı diye yeri göğü inletenler bir anda ekranlara dökülüp kan ter içinde yaygara etmeye başladılar. Devam da edeceklerdir. Öylesine tuhaf işler oldu ki, kimileri Fenerbahçe nin 100 milyon dolar falan tazminat alacağını iddia eden yazılar yazdılar, ekranlarda yorumlar yaptılar. Tabii ki gazetelerin büyük kısmında bulunduğu yerin adamı olmayanlar da bunlara seyirci kaldılar. Ekranlar da aynen tabii...

Peki, gerçek neydi Bu satırların yazarı taaa 3 Temmuz dan bu yana değil, çok daha önceleri, tahminen bundan beş sene önce Eyüp Karakuş la yaptığı TVNET teki bir programında aynen şu cümleyi kullanmıştı: Bir gün Fenerbahçe de öyle bir bomba patlayacak ki, bu ülkede eşine hiç rastlanmamış cinsten olacak... Eyüp, hâlâ o programın kayıtları araştırıyor. Bulunca bir kere daha yayınlayacağım.

Peki, nereden bu kanıya vardım diye soracak olursanız. Çünkü geminin dümenindeki kişi deniz trafiğinin hiç bir kuralına uymadan, Ben yaparsam olur, kanun benim gibilerinden hareket ediyordu, taaa 2000 li yıllarından başından başlayarak. Böyle bir gidişin sonunun ne olacağını tahmin etmemek sanırım hiç de zor olamazdı. Kendisiyle birlikte gemiyi de batıracaktı.

Gelelim asıl önemli duruma... Olan Fenerbahçe ye olmuştur. Şanlı tarihine önce uluslararası spor kuruluşları tarafından ciddi ve yaralayıcı cezalar verilerek leke sürülmüş, daha doğrusu sürdürülmüştür, daha sonra da ülkenin mahkemesi ağır kararlar vermiş ve en üst yargı organı tarafından da bunlar onaylanmıştır.

Ve de ne yazıktır ki, en ağır cezayı alan kişi ve onun mesai arkadaşları yargıya ateş püskürmüşler ve kararları tanımadıklarını beyan etmişlerdir. Hatta öylesine ki bazı üyeler kongre salonunda UEFA ve CAS ı da reddettiklerini açıkça söylemişlerdi.

İşte ülkenin temel taşlarının başında gelen koca Fenerbahçe deki hazin durum ortadadır. Şimdi bu tablonun müsebbiplerinin yapacakları tek şey var, o da derhal istifa edip, kulübü daha zorlu günlere sürüklememektir. Fenerbahçe büyüktür. Siz ve sizin gibilerden çok daha iyi yöneticiler bularak yoluna aslanlar gibi devam eder. Tıpkı sizden önceleri olduğu gibi... Ne yani, Fenerbahçe yi siz mi kurdunuz ki, bu kadar havalısınız Siz kimsiniz ki Neredeyse Zeki Rıza kim, Büyük Fikret kim diyecek gibisiniz. Zaten şu andaki genel sekreteriniz de 2003 de Kanal D ekranından Lefter in mefterin günleri bitti, bizim şimdi stadımız var, başkanımız var diyerek, bugünlerin haberini de vermişti.

Ayıp ayıp... Ben sizin yerinizde olsam sokağa bile çıkmaya utanırım.

KEMAL BELGİN