Kış aylarında ısınma amaçlı kullanılan sobalar, kat kaloriferleri ve tam yanmayan yakıtlar nedeniyle karbonmonoksit zehirlenme vakaları daha sık görülüyor. Fark edilmesi neredeyse imkânsız olan bu gaz, solunduğunda oksijenin dokulara ulaşmasını engelliyor ve özellikle beyin ile kalpte hızlı hasara neden olabiliyor.
KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİNİN BELİRTİLERİ
Karbonmonoksit zehirlenmesinin ilk belirtileri çoğu kişinin önemsemediği türden: hafif baş ağrısı, halsizlik, baş dönmesi, mide bulantısı. Ancak kısa süre içinde tablo ağırlaşabiliyor. İlerleyen dakikalarda:
- Kusma
- Göğüs ağrısı
- Çarpıntı
- Bilinç bulanıklığı
- Bayılma
gibi ciddi etkiler ortaya çıkıyor. Gaz, kandaki oksijen taşıyıcı moleküllere bağlanarak dokuların oksijensiz kalmasına yol açtığı için belirtiler hızlı ilerliyor.

TEDAVİDE ÖNCE OKSİJEN
Karbonmonoksit şüphesiyle hastaneye getirilen kişilere ilk olarak yüksek konsantrasyonda oksijen veriliyor. Bu yöntem, gazın kandaki taşıyıcı moleküllerden ayrılmasını kolaylaştırıyor. Ancak tedavinin etkili olabilmesi için müdahalenin gecikmemesi büyük önem taşıyor.
LODOS VE KAPALI ORTAMLAR RİSKİ ARTIRIYOR
Kış aylarında lodosun etkili olduğu günler tehlikeyi daha da büyütüyor. Bu tür hava koşullarında sobadan çıkan duman geri tepebiliyor, kapalı ortamdaki hava hızla bozuluyor. Özellikle uyku sırasında zehirlenmelerin fark edilmemesi, ölümcül sonuçlara yol açan en önemli nedenlerden biri olarak gösteriliyor.
GÜVENLİK İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Karbonmonoksitin fark edilemez olması nedeniyle önlemler hayati değer taşıyor. Bunun için soba, kombi ve tüm yakıtlı cihazların düzenli bakımı yapılmalı. Yanan sobanın bulunduğu odada kesinlikle uyumamak gerekiyor. Ayrıca yakıt kullanımı sonrası ortam mutlaka havalandırılması büyük bir öneme sahip. Özellikle sobalı evlerde duman birikmesine izin vermemek şart. Her yanma sürecinde karbonmonoksit oluşabileceği için kış aylarında daha dikkatli davranmak gerekiyor.




