Herkesin mutlaka nefret ettiği duyunca içinin bulandığı
kelimeler vardır. Benim için o kelime menfaat tir. Aslında var olmayan bir
sevgiyi sırf menfaati için var edenler, kurdukları o sahte hayatın içinde
çarpık bir şekilde yaşamaya başlarlar. O zaman da huzurdan bahsetmek elbette
mümkün olmayacaktır.
Huzur çok kıymetli bir nimettir. Peygamber Efendimiz
s.a.v. çok huzurluydu. Âlimler, evliyalar nefsini Allah yolunda terbiye etmiş
Müminler çok huzurluydu. Öyle ki Mahmud Sami Ramazanoğlu k.s. bir sohbetinde
şöyle buyurmuş: Zenginler her şeyi elde ediyorlar fakat içlerinde huzur
yoktur. Bizdeki huzuru şayet bilselerdi onu gasp edip almak için ellerinden
geleni yaparlardı. Huzur Allah ı anan her Müslüman ın içini kaplar. Allah a
tevekkül ile bize gelen davetsiz bir misafirdir o. Kalpler ancak Allah ı
anmakla mutmain olur mealindeki ayette mutmain her ne kadar tatmin anlamına
geliyorsa da teskin anlamını da içerir ve huzura işaret eder. Yani
diyebiliriz ki kalpler Allah ı anmakla huzur bulur. İnançsız insanlara
baktığımızda dikkatimizi tek bir şey çeker: Huzursuzluk. Sürekli bir şikâyet,
bir korku ve panik ama bunların kökeninde daima o huzursuzluk. Aslında mutlu
değilim ama öyle görünüyorum diyen birçok insanla tanıştım. İçinde inanmışlara
öfke ve hınç biriktirirken nasıl mutlu ve huzurlu olabilir ki insan Kin ile
huzur bir arada durabilir mi İnsanın kendi huzursuzluğu öyle bir şeydir ki
çevresini de huzursuz eder bu durum. Dışarıya tepki göstereceğiz derken kendi
huzurumuzu zayi ederiz de haberimiz olmaz.
Benim bir huyum vardır, huzursuzluk gördüğüm yerden
uzaklaşırım. O huzursuzluğu çözmeye çalışıp beceremeyince terk etmek en
doğrusudur. Sürekli zanlarla ithamlarla nasıl sağlıklı düşünülebilir
Şimdi gelelim yazımızın başında belirttiğimiz sevimsiz
kelimemize: Menfaat. Evvela menfaat nedir ve nasıl anlaşılır bunu biraz
konuşalım. Sonra acaba biz de menfaatçi miyiz sorusunu kendimize soralım ve
nihayet neticeye ulaşalım. Menfaat bir çıkar için kendinde olmayanı varmış gibi
göstermektir. Dostluk mesela. Aslında kalben sevmediğimiz ve içimizin
ısınmadığı birisine sırf menfaatimiz için dostluk gösterisinde bulunmak. Bunu
anlatmak bile bana hayret veriyor. Acaba içten içe nefret duyduğumuz ya da buz
gibi bir soğukluğun oluştuğu birisine nasıl gülümseyeceğiz. Bunu denesek
karşımızdaki insanın o gülüşün yapmacık olduğunu anlamaması imkânsız gibi
geliyor bana. Fakat bu konuda oldukça tecrübeli oyuncular da var. O durumlarda
onların oyunlarını beklemedikleri anda bozduğumuzda yüzlerinde oluşan şok
ifadesini de görürsünüz. Bir yandan bozuntuya vermemeye çalışarak kem küm eder
bir yandan siniri bozulduğu için ağlamaklıdır ve gülmeye çalışır. Tam bir
palyaçodur o. Şimdi şu soruyu soralım: Herhangi bir yerde beni böyle bir
palyaço olarak gördünüz mü Ya da şunu soralım: Ben bu kadar kişiliksiz bir
insan mıyım
Aslında bunun bir psikolojik sorun olduğunu düşünüyorum.
Elbette uzmanlar bu konuyu daha iyi bilir. Fakat menfaat sağlıklı bir ruh
yapısına sahip, kişilik sahibi insanlarda olacak şey değildir.