DİKKAT edilirse Suriye de Rusya ile ABD ve koalisyon

güçlerinin hedefi ne Esad ne de IŞİD, sadece Türkmenler. Özellikle Rusya nın

Suriye de IŞİD e yönelik hava saldırılarında yer almak iddiası ile Suriye de

devreye girmesinin ardından gerçekleştirdiği tüm hava saldırılarında ya

Türkmenler ya da ılımlı muhalifler hedef alındı ve bu bombardımanlar sırasında

pek çok sivil hayatını kaybetti/kaybediyor. Bu arada ABD ve koalisyon

güçlerinin de IŞİD e yönelik saldırılarını bir süreden beri hafifletmiş görünüyor.

Bir başka ifade ile Rusya nın Suriye de devreye girmesi ile sanki ABD ve

koalisyon güçleri biraz kenara çekilmiş, yıllardan beri yaptıkları hava

bombardımanında nöbeti Rusya ya devretmiş görünüyorlar. Özellikle Rusya nın

Türkmenlere yönelik hava, Esad güçlerinin de paralel olarak sürdürdüğü kara

harekatı gösterdi ki Rusya nın hedefi kesinlikle IŞİD değil, öncelikli hedefi

Esad ın elini güçlendirmek, çatışmalar sona erdiğinde küresel güçler tarafından

oluşturulacak masada hem kendine hem de Esad a yer açmak. Bu arada özellikle de

Suriye de 3,5 milyon nüfusa sahip olan Türkmenlere bu masada yer vermemek

olduğunu söylemek yanlış olmaz. Hâlbuki çatışmaların ardından kurulacak masada

Türkmenlere yer olmaması sorunun çözümsüz kalması anlamına gelecektir. Küresel

güçlerin Türkmenleri devre dışı bırakma çabaları onların arzuladıkları sonucu

vermeyecek, akan kan daha da artacaktır. Çünkü hiçbir güç Suriye de Türkmenleri

yok sayamaz, onlar yok saydı diye de Türkmenler yok olmayacaktır.

Bu noktada Türkmen Meclis Başkanı Abdurrahman

Mustafa nın, Eğer hedefleri IŞİD ise, biz Halep in kuzeyinde IŞİD le mücadele

ediyoruz. Rusya gelsin orada vursun, onları beraber sürelim sözlerini aktarmak

istiyorum. Mustafa nın bir diğer değerlendirmesi hiçbir yoruma meydan

bırakmayacak biçimde Suriye de Türkmenlere yönelik saldırıların asıl mahiyetini

ortaya koyuyor:

Bizim için Esad güçleri, IŞİD ve PYD üç ayrı terör

örgütü. Bu üç terör örgütü ile de aynı masaya oturmayız. PYD militanları

halkımızı Tel Abyad ve Rakka dan sürdü. Esad, IŞİD neyse PYD de bizim için

aynısı.

Rusya ve Suriye de yaşananlar ile ilgili bu

değerlendirmelerin aynen ABD ve müttefiklerinin tavrının değerlendirilmesi için

de geçerli olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu bakımdan Suriye de Rusya ve ABD

ile koalisyon ortakları aynı çizgide yürüyor, aynı politikaları uyguluyorlar

diyebiliriz. Kaldı ki, 5 yıldır Esad yönetiminin işlediği bunca cinayete,

PYD lilerin Türkmenlere yönelik saldırılarını görmezden gelenlerin Suriye de

barış getirmek gibi bir hedeflerinin olmadığını, Rusya ve ABD nin ortak

hedefinin Suriye nin parçalanması ve parçalanan Suriye de her iki küresel gücün

bu ülkede sürekleri bulanacakları alanlara sahip olmak olduğu, ABD ve Rusya nın

bir diğer ortak hedeflerinin de Irak benzeri Suriye de de şimdilik otonom

illerine bağımsız Kürt devleti kurmaktır. Bu bakımdan olayları sadece bugünkü

bir takım karışık ilişkilere bakarak değil, bütününe bakarak değerlendirmek ona

göre hareket etmek gerekiyor. Meseleye bu açıdan bakıldığında Suriye de Esad güçleri

ile ortak hareket yürüten Rusya savaş uçaklarının tüm ikazlara rağmen hava

sahamızı ihlal etmeleri ve TSK yı müdahaleye zorlamaları da Suriye de

hedefledikleri sonuca giderken Türkiye yi devre dışı bırakma planının bir

sonucu olarak değerlendirmek yanlış olmaz.

Yazımı Türkmen Süheyl Abdullah ın şu sözleri ile

noktalamak, değerlendirmeyi okuyucularıma bırakmak istiyorum:

Biz bu topraklarda çok eskiden beri yaşıyoruz,

atalarımızın topraklarını bırakmayacağız.

Bir başka Türkmen Ali Mahmut ise, Türkmen dağında IŞİD

yok. Bu savaş artık bitsin.

Fazla söze gerek var mı