Yosif V. Stalin adıyla tanınan tarihin en büyük

diktatörlerinden biri olan Yosif Visaryonoviç Cugaşvili, İkinci Dünya Savaşı

sırasında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği nde (SSCB) parti liderliği,

Hükümet Başkanlığı ve Sovyet Orduları Başkomutanlığı görevlerini bir arada

yürüttü. İkinci Dünya Savaşı nın sonlarına doğru, Kırım Tatarlarının 18 Mayıs

1944 te sürgüne gönderilmesi emrini verdi.

Kırım Tatarlarının sürgünü, 18 Mayıs 1944 tarihinde

Kırım ın tüm yerleşim yerlerinde başladı. Sürgün emrinin eksiksiz yerine

getirilebilmesi için 32 binden fazla, dönemin SSCB sinde İçişleri Halk

Komiserliği olarak bilinen NKVD nin özel birlikleri görev aldı. Sovyetler

Birliği nin Gizli Polis Teşkilatı (OGPU) ve ÇEKA nın yerini alan Devlet

Güvenlik Baş Müdürlüğü (GUGB), NKVD nin en çok bilinen ve en korkunç

birimleriydi.

Bu insanlık dışı olayda toplam olarak 193 bin 865 Kırım

Tatarı, evlerinden, yurtlarından koparılarak trenle, son derece kötü

koşullarda, oturma yeri dahi olmayan susuz, yemeksiz, tuvaletsiz ve penceresiz

tahta hayvan vagonlarının içinde sürgüne gönderildi. Aylarca süren insanlık

dışı yolculuk sonunda bunlardan 151 bin 136 tanesi Özbekistan S. S.

Cumhuriyeti ne, 8 bin 597 tanesi Mari Özerk S. S. Cumhuriyeti ne, 4 bin 286

tanesi Kazakistan S. S. Cumhuriyeti ne ve geriye kalan 29 bin 846 kişi de Rusya

Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti nin çeşitli oblastlarına (eyaletlerine)

taşındı.

 18 Mayıs tan, 10

Kasım 1944 tarihine kadarki süreç içerisinde Özbekistan a sürülen Kırım

Tatarlarından 10 bin 105 kişi açlıktan öldü. NKVD verilerine göre nüfusun yüzde

yirmisini oluşturan yaklaşık 30 bin kişi, Kırım Tatar araştırmacılarına göre de

nüfusun neredeyse yarısı (%46) bir buçuk yıl içinde öldü.

Sürgün boyunca, 68 bin sürgüne gönderilen Kırım Tatarı

yani toplam nüfusun yaklaşık %45 i, açlık, susuzluk ve hastalık nedeniyle öldü.

Kayıtlara göre, pek çok Kırım Tatarı, Sovyetler GULAG sistemi tarafından

yapılan büyük ölçekli projeler için köle koşullarında işçi olarak çalıştırıldı.

17 Mayıs 2016 Salı günü, Kırım Tatar sürgününün 72.

yıldönümü arifesinde, Ukrayna nın farklı yerlerinde düzenlenecek etkinlikler

kapsamında Kiev in 165 numaralı okulundaki öğrencileri için Kırım Tatar sürgün

kurbanları anısına ders düzenlendi. Okul Müdiresi Bayan Lyudmila Vaşkulat,

Kültürlerin karşılıklı zenginleştirilmesi herkes için faydalıdır. Bu tür

etkinlikleri düzenlemek çok önemli. Tohumları ekmek önemli. Sürgün, canlı bir

tarih ve çocuklara canlı tarih örneklerini anlatarak eğitim vermek en iyisidir

diyerek anı dersinin gerekçesini açıkladı.

Bu özel derse katılan Ukrayna Müslümanları Dini İdaresi

Müftüsü Said İsmagilov, sürdürdükleri haklarını savunma mücadelesinde Kırım

Tatarlarını desteklediğini belirterek, Kardeşlerimizin anısını, bu korkunç

sürgün sırasında ölen Kırım Tatarlarının anısını anmak bizim kutsal görevimiz.

Günahlar, geçmişte ve şu an işlenen suçlar hakkında hiçbir zaman susmamalıyız.

Eğer biz susuyorsak, suç ortağı oluyoruz diyerek anı dersi ile ilgili

düşüncelerini ortaya koydu.

Bizim ülkemizde ise bazı aklıevveller, 1963-1974 yılları

arasında yaşadığımız katliamları, bize silah zoru ile dayatılan insanlık dışı

yaşam koşullarını ve uğradığımız soykırımı unutturmaya çalışıyorlar. Utanmadan

ve arlanmadan, bir dönem tarih kitaplarımızdan bile çıkardılar yapılan

katliamları, yağmalanan evlerimizi, çalınan hayvanlarımızı, el konulan

zahirelerimizi ve yakılıp yıkılan köylerimizi. 

 Kırım

Tatarlarından ders almalıyız.

Kırım Tatarları 1944 yılında yaşadıkları lanet sürgünü

soykırım olarak tanıtmaya ve kabul ettirmeye çalışırlarken, biz, Kıbrıslı

Rumlar ve Yunanistan tarafından bize uygulanan gerçek soykırımı , bazı

akılsızların müzakereler devam ederken Rumları gücendirmeyelim felsefesi ve

yaygarası ile bırakın soykırım olarak tanıtma çalışması yapmayı,

kitaplarımızdan çıkarttık.

Geçmişini bilmeyen nesiller yetiştirdik ve şimdi de

ağlıyoruz, Gençlik niye geçmişi, Kıbrıslı Rumların bize yaptıklarını ve

katliamları bilmiyor diye