BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah a (C.C.) hamd
ederim. Salât ve selâm, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa ya (S.A.V.), âline
ve sahabelerine olsun.
Yeryüzü insanın dünya hayatını yaşadığı bir gezegendir ve
sınandığı bir laboratuar gibidir.
İlk insan Adem ile Havva yeryüzünün ilk sakinidirler.
Onları ve evlatlarını kıyamete kadar yeryüzünde iskân eden Allah tır. Niçin
Çünkü Allah, onu ve evlatlarını kendisine kulluk etsinler diye yaratmıştır.
Kulluk; Allah ve Resulünün emir ve yasaklarına kesin olarak teslim olmayı,
boyun eğmeyi, itaat etmeyi gerektirir. Kulluk; cin ve insan şeytanlarının batıl
teklifleri karşısında, Bir elime ayı diğer elime güneşi dahi verseniz,
emrolunduğum Allah yolundan asla vazgeçmem dirayetini gösterebilmektir. Dünya hayatımız
bu kulluk imtihanından ibarettir. NİSA 173: İman edip (İslam ca) faydalı işler
yapanlara (Allah) ecirlerini tam olarak verecek ve onlara lütfundan daha
fazlasını da ihsan edecektir. Kulluğundan yüz çevirenlere ve kibirlenenlere
gelince onlara acı bir şekilde azap edecektir. Onlar, kendileri için Allah tan
başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulurlar. Şeytana isyan ettiren kibridir.
Kibir; Allah ın ihsanı İslam ı dünya hayatı ve iktidarı için zararlı saymaktır.
Kulluğun temeli de, zirvesi de iman ve cihattır. Allah insana, akıl nimetini
iman ve cihat için vermiştir. İnsan aklıyla hakkı batıldan ayıracak, hakka tabi
olacak, batıla karşı koyacak, kınayanlara aldırmadan malıyla canıyla ADİL BİR
DÜZENİ kurup yürütmenin mücadelesini verecektir. Kibir bir kafa karışıklığı
hastalığıdır. Kafası karışık olanlar kibir arabasına binerler ve hem
kendilerini, hem de kendilerine uyanları felakete götürürler. Allah kimin
hakkında bir hayır murat ederse, onu dinde fakih kılar esası gereği
diyebiliriz ki, İslam da Din ve Düzen olarak karar kılmak bir hidayet ve fıkıh
işidir. İslam da istikamet üzere olmanın tartanı Siyaset kantarıdır. Çünkü
siyaset en müessir güçtür. Bu güç İslam ın emrinde ve hizmetinde olursa topluma
hâkim olan değerler İslam ın değerleri olur. Bu güç, batıla sapanların ve
işbirlikçilerinin elinde olursa o zaman da topluma hâkim olan şeyler batılın
şer esasları olur. Müslüman ın temel görevi işbirlikçi siyasete destek olup,
topluma batılın şer esaslarının şekil vermesini sağlamak değildir.
Bu Müslümanlık kimliğine yakışmaz.
Ülkemizde inancımızın siyasetini temsil eden hareket
Milli Görüş tür. Milli Görüş ün arazide mücadele eden ana teşkilatı ise Saadet
Partisi dir. Bütün Milli Görüşçü kuruluşlar Saadet Partisi ne bu mücadelede
katkıda bulunduğu için MİLKO olmuşlardır. İstanbul da tanıdığımız ilim erbabı
bir zatı bir seveni ziyaret eder. Konuşmalar arasında bu kimse bu zata; Ben de
Milli Görüşçüyüm der. İlim erbabı bu zat ona; Saadet Partili misin diye
sorar. O da hayır cevabını verir. Bu zat ona; Milli Görüşçü olmak, Saadet
Partili olmaktır, Saadet Partili olmayanların Milli Görüşçülüğünden söz
edilemez cevabını verir. Bu tespit kesin bir imanın, ferasetin, doğru bir
fıkhın ürünüdür.
Ülkemizde batıl batının materyalist inanışının siyasetini
güden İşbirlikçi Hareketler ve bu hareketlerin partileri vardır. Bu işbirlikçi
partilerin tamamı batıla hizmet etmektedirler. Batıl bir gaye için açılmış
bayrak altında Müslümanların toplanmaları ve batıl bir gaye için verilen
mücadeleye destek olmaları zulümdür. TEVBE 23: Ey iman edenler! Eğer küfrü
(Batılı Ve Faizci Köle Düzenini) imana (İslam a ve Adil Düzenine) tercih
ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi (bile) veli (dost ve yönetici)
edinmeyin. Sizden kim onları veli (dost ve yönetici) edinirse, işte onlar
zalimlerin kendileridir. Mücerret okuma yapanlarbu ayetin fıkhını
kavrayamazlar. Bu ayet meali nasıl bir siyasi duruşa sahip olmamızı tanzim
ediyor. Bu ayeti doğru okuyanlar için Saadet Partisi mecburi bir istikamettir.
Buna ancak, kulluk imtihanını Kur an ve Sünnet kıstasları ile kazanacağını
idrak edenler nail olabilirler.
KAFASI KARIŞIKLAR
İman kesinlik ve netlik ister. Burada kafa karışıklığına,
tereddütlere yer yoktur. Siyaset bir iman ve akide işidir. Eskiden tarihi
yanılgı vardı. Şimdilerde güncel yanılgı var. Tarihi yanılgı Milli
Görüş ün çetin mücadelesi sonucunda tarih oldu. Bir daha geri gelmesi mümkün
olmaz. Güncel Yanılgı da Allah ın izniyle Milli Görüş ün çetin bir mücadelesi
ile o da tarih olacaktır. Güncel Yanılgı AK Parti de İslam a hizmet ediyor,
Saadet Partisi ile AK Parti arasında bir fark yoktur, aynı üzümün ürünüdürler,
bakınız çok kazanımlar elde edildi yanılgısıdır. Sirke ile şarabın üzümden
olması bir şey ifade etmez. Şarabın üzümden yapılması şarabı helal kılmaz. Güncel
Yanılgı tarihi yanılgı çöktükten sonra Müslüman milletimizi avlamak için,
ırkçı emperyalizmin, Haçlı Batı nın önümüze attığı zehirli ve sihirli bir
Ilımlı İslam yemidir. Bu yemi yiyenlerin, gören gözleri görmez, işiten
kulakları duymaz, konuşan dilleri konuşmaz olmuştur. AK Parti iktidarı
döneminde Ilımlı İslam ile inandığımız gibi yaşama imkânımız daha da zora
sokulmuştur. Başörtüsü serbest bırakılmış, tesettür elimizden alınmıştır. Ucuz
faiz aldatmasıyla borçlandırılan milletimiz, bankaların kölesi haline
getirilmiştir. Yollara, tünellere, hava alanlarına, hızlı trenlere kavuşmuş,
bizi manevi iklime taşıyan bütün değerlerimizi kaybetmişiz. Kur an ı, seçmeli
ders olarak koymuşlar, AB uyum yasalarıyla Kur an ahlakını yerle bir etmişler.
Maddi refahtan söz etmişler, manevi coğrafyamızı darmadağın etmişlerdir. AK
Parti nin İslam a ve değerlerine hizmet ettiği filan yoktur. Avrupa Birliği
Bakanlığı nı kuran bir anlayıştan böyle bir şey beklemek de safdillik olur.
Yazdıklarımız düşmanlığımızdan değil, Müslümanlığımızdandır. Din nasihattir.
Önümüzde hesap günü var. Hesaptan önce o hesap gününü hatırlatmak bir görevdir.
Çare Milli Görüş tür ve Saadet Partisi iktidarıdır. Selam hidayete tabi
olanlara