Yazmanın zor olduğu kadar muhakkak kolay ve iyi yolları
da vardır. Yazmak zordur çünkü iyi bir yazar disiplinli olması gerekir.
Yazarlar yerine göre rakip olarak görülmese de netice olarak çok okunmak,
okuyucu kitlesi olmak (taraftarı sevileni), diğer yazarlardan farklı ve tercih
edilir olmak gibi sebepler yerine göre tatlı ve gizli bir rekabet demektir.
Yazma eylemi; sezgi, gözlem, bilgi, birikimli donanımlı
olmak kadar iyi bir yazar olduğunu da iyi ifade ederek okuyuculara hissettirmek
gerekir.
Yazar kelimeleri, hayal gücünü, dün bugün, gelecek,
gerçek ve gerçek üstü soyut somut hakikatleri yerli yerinde kullanmalıdır.
Tekrara düşmeden özelliklede farklı kelimeleri kuyumcu titizliği içinde metnine
yerleştirmelidir. Gerekiyorsa metnini süslemelidir ancak aşırı süsle de konudan
uzaklaşmamalıdır. Anlatmak istediğini yazdığı türe göre belirlemelidir.
İyi bir yazar da olsa daima okumalıdır. Yazarken her şeyi
önemsemelidir. Yazarlıkta acelecilik bazı gözlem veya fikirlerin göz ardı
edilmesine sebep olabilir. Bu bakımdan okumaya ve yazmaya fazla zaman
ayırmalıdır. Yazdıkları hedef aldığı bir kitle olsa da her insanın okuyacağını
da unutmamalıdır.
Metinlerde yazar kendisi değil üslubu konuşur. Akıcı
kurulan cümlelerle de okuyucuları iyi bir yolculuğa çıkarır.
Kendini zayıf hisseden yazar yazdıklarında istediği
başarıyı yakalamakta zorlanır. Bu nedenle de zayıf yönlerini bir kenara bırakıp
güçlü olduğunu düşünerek yazmalıdır. Yazar küçümsemeden yazmalıdır. Okuyucular
ve topluma karşı görevi ve örnek bir fert olduğunu unutmamalıdır.
Bazı konular çetrefillidir. Uzun metinler sıkıntılı
olabilir. Mesela hikâye ve özellikle de roman yazımında ekleme ve çıkarmalar,
düzeltmeler çok olabilir. Bu gibi durumlarda yazılan metni biraz ara vererek
yeniden tekrar tekrar gözden geçirmelidir. Her yazdığı yazıyı birkaç kere
tekrar okumalıdır. Yazar, yazdığı metin sona erdiğinde okuyucuya vermek
istediğini, anlatmak istediğim düşünmelidir.
Yazarken dikkatini dağıtacak veya canını sıkacak
ortamlardan uzak durmalıdır. Kendini nasıl motive ediyorsa ona göre
bilgisayarın önüne geçmelidir.
Yazar, başarılı olmakla kendi kişiliğini bir arada
görmemelidir. Yazılar yazarın şahsiyetini belirlemede bir imaj oluştursa da
yazdıklarıyla haysiyeti karıştırmamalıdır, ancak her şart, zemin ve dönemde
dürüst olmalıdır, doğru olanı yazmalıdır. Hak yolundan ayrılmamalıdır. Küçük
büyük kapris ve çıkarların peşinde olmamalıdır.
Yazar güne göre yazsa da geleceği de düşünmelidir,
günlere hitap etmelidir. Yazılanlar edebi hayatı kurtarmak gününü gün etmek
için değil kalıcı olmak için yazmalıdır. Unutmayınız ki eserler önemini
taşıdıkları değerlerinden alır. Bu amaçla yazılan eserler yıllar geçse de
değerinden hiçbir şey kaybetmezler, bilakis yıllar geçtikçe daha da kıymetli
hale gelirler. Eserlerin kıymetini bir bakıma zaman gösterir. İyi eser kendini
her zaman okutmalıdır. Yazar başka yazarları takip etmeli ve kendisine de
bakmalı, yenilemeli, kendi konumunu
görmelidir. Eksiklikleri varsa da gidermelidir.
Marguerite Duras, Tuhaf kişidir yazar. Bir çelişkidir,
aynı zamanda da bir anlamsızlık. Yazmak, konuşmamaktır da. Susmaktır. Sessiz
çığlıklar atmaktır. Huzur veren biridir yazar, çoğu kez; çok dinler, çok
konuşmaz.
İnsan, içinde bir yabancıyı barındırır: yazmak, işte o
yabancıya ulaşmaktır demektedir. Yazarların kendine özge halleri bir yana
önemli olan yazarın topluma huzur ve güven veren biri olmasıdır. Yazar
anlaşılır olmalıdır. İyi yazamaya özen göstermelidir. Wang Chung, İyi yazılar,
anlaşılması kolay, yazılması zor olan yazılardır demektedir.
Yazarın dili dinamik olmalıdır, pozitif yazmalıdır.
Kendini iyi hissetmediğinde negatif olduğunda dinlenmeli, ara vermeli veya
yazmayı bir süre ertelemelidir. Yazmak zor geldiğinde de ya dinlenmeli kendini
yenilemeli ya da okumalıdır.