Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah (c.c)a hamd
ederim. Salât ve selâm, peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) ya, âline ve
sahabelerine olsun.
Allah insanı eşrefi mahlûkat olarak yaratmış ve onu
yeryüzünde emir ve yasaklarını uygulayacak bir halife kılmıştır. İSRA 70: Biz,
hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil
vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar
verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık. Bu
üstünlük şükretmeyi gerektirir. Bu şükür, Allah a kullukta bulunmak iledir.
İnsana emredilen budur. BAKARA 21: Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri
yaratan Rabbinize kulluk ediniz. Umulur ki, böylece (dünyanın belasından,
ahiretin azabından) korunmuş olursunuz. Allah a kulluk makamı, bir insan için
çok büyük bir şereftir. Bütün peygamberler insanı bu şerefe ulaşmanın yolu olan
İSLAM A davet etmiştir. YUNUS 108: De ki: Ey insanlar! Size Rabbinizden Hak
(İSLAM) gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için gelecektir.
Kim de saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır. Ben sizin üzerinize bir
vekil değilim. Hidayet ve dalalet iki ayrı istikamettir. Hidayet aydınlıktır
ve İSLAM DA karar kılmaktır. Dalalet ise karanlıktır ve BATILDA karar
kılmaktır. Rabbimiz buyuruyor. ENAM 122 ve 123: Ölü iken dirilttiğimiz ve
kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse,
karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayacak durumdaki kimse gibi olmaz. İşte
inkârcılara yaptıkları böyle süslü gösterilmiştir. Böylece biz, her kasabada
(ülkede), oralarda bozgunculuk yapmaları için, günahkârlarını liderler yaptık.
Onlar yalnız kendilerini aldatırlar, ama farkında olmazlar. İnkârcı Benjamin
Netanyahu nun İsrail e başbakan, Müşrik Barak Hüseyin Obama nın ABD ye başkan,
G 20 toplantısına katılan işbirlikçi Müslüman liderlerin ülkelerinde iktidar
olmasının Allah katında hiçbir önemi ve değeri yoktur. Onlar, o makamlarda
oyalanıyorlar ve ancak kendilerini aldatıyorlar. Allah katında, indirdiği ile
hükmeden liderlerin ve iktidarlarının bir değeri ve kıymeti vardır. İnsanlar
dünya hayatlarının hesabını, hesap gününde ancak, Allah a vereceklerdir. Allah,
insanları hesap gününde, dünyada arkasından gittikleri liderlerin önderliğinde
huzuruna çağıracaktır. İSRA 71 ve 72: Her insan topluluğunu önderleri ile
birlikte çağıracağımız o (hesap) günde, kimlerin amel defteri sağından
verilirse, onlar, en küçük bir haksızlığa uğramamış olarak amel defterlerini
okuyacaklar. Bu dünyada (İslam a) kör olan kimse, ahirette de kör olacaktır,
üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.
İnsanlar, arkasından gittikleri liderlerin ZİHNİYET,
SİYASET ve DİN anlayışlarını kabullenmiş olurlar.
TAKVA, İNKÂR VE
NİFAK LİDERLERİ
İki türlü lider vardır. Bunlardan birisi insanları
hidayete, Allah ın yoluna çağıran TAKVA liderleri, diğeri ise, insanları
Allah ın yolundan saptıran, batıla çağıran İNKÂR ve NİFAK liderleridir. TAKVA
liderleri peygamberler ile onların getirdiklerine tabi olan, insanları hayra
çağıran, iyiliği emreden, kötülüğü meneden adil kimselerdir. TAKVA liderlerinin
arkasından gidenler SAADET bulurlar. İNKÂR ve NİFAK liderleri Firavun ve Nemrut
gibi her asırda insanları Allah ın yolundan saptırıp Şeytanın telkin ettiği şer
yollara çağıran kimselerdir. Bunların arkasından gidenler ise dünyada belaya,
ahiret hayatında ise azaba uğrarlar. Rabbimiz buyuruyor: AHZAP 64-68: Şu
muhakkak ki, Allah inkârcı ve işbirlikçi kullarını rahmetinden kovmuş ve onlara
çılgın bir ateş hazırlamıştır.
EY MÜSLÜMAN
KARDEŞİM
İnananlar kardeştirler. İslam a inandığımız için kardeşiz.
Bilelim ki, Müslümanların imandan sonra eda edecekleri ilk farz, kendilerinden
olan bir emir sahibine, lidere biat edip itaat eden bir ÜMMET olmaktır. Bu
ümmet, insanları hayra çağırmak, iyiliği emretmek, kötülüğü menetmek ile
sorumludur. Ümmet, bu görevleri yapan topluluktur. Bu üç görevi yapmayan
topluluklara ÜMMET denemez, böyle bir topluluktan hayır gelmez ve onunla
birlikte olunmaz. Asrımız Müslümanı için dâhil olacağı, ÜMMET vasfını taşıyan
topluluk MİLLİ GÖRÜŞ topluluğudur. Bu asrın her bir Müslümanının MİLLİ GÖRÜŞ
içinde bulunması inancın gereğidir. Çünkü MİLLİ GÖRÜŞ, HAKKI üstün tutmakta ve
tavsiye etmektedir. İnanan bir kimse şerri ve ehveni şerri tavsiye edemez,
edenlerle birlikte olamaz. Rabbimiz buyuruyor: ASR 1-3: Asra yemin ederim ki,
İnsan gerçekten ziyan içindedir. Ancak iman edip salih amel işleyenler, hakkı
tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır. Rabbimiz bir insanın
kurtuluşunun esaslarını bu surede bildirmiştir. Bu esasların yerine başka
esasların konulması haddi aşmaktır ve insanı helak olmaya götürür. SAADET
PARTİSİ Milli Görüş ün aksiyon kuruluşudur. Saadet Patisi ne ÜYE olmak, hayırlı
bir topluluğa dâhil olmak, OY vermek ise yapılan hayırlı çalışmalara ortak
olmaktır. Başka partilere üye olmak ve oy vermek onların günahlarına,
yürüttükleri şer işlerine ortak olmaktır vesselam.