Muhterem Müslümanlar!

Allah-u Teâlâ bizi neden yarattığının beyanını Kur’ân-ı Kerim’de zikrediyor. Yaratılış gayemiz Hakk’a kulluktur: “Ben cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım” (Zariyat Suresi, ayet: 56) buyruluyor. Yaratılış hikmetimiz budur; ibadet etmek...

“İbadet nedir ” diye akla bir soru gelebilir. Hemen cevabını verelim:

İbadet: Heva ve heveslerine muhalefet edip, Allah-u Teâlâ’ya teslim olan mükellefin fiillerine ibadet denilir.

Tevhit inancına göre Allah (C.C.)’ın rızasına uygun hareket ibadettir. Allah’ın emirlerini tutmak ibadet olduğu gibi nehiylerinden kaçınmak da ibadettir.

İbadet deyince namaz, oruç, hac akla geliyor, bu eksik bir anlayıştır.

Maddi refahın, lüks ve israfın zirveye ulaştığı, nefsanî arzuların hayâ perdelerini yırttığı devirlerde manevî değerler üzerinde düşünme fırsatı bulunamaz. Böyle cemiyetin insanları ibadet de etmez. İbadeti olmayan insanlar anarşi içindedirler. Dünyanın/hususiyle ülkemizin çıkmazlar içinde bocalamasının sebeplerinin başında ibadetsizlik gelir.

Muhterem Müslümanlar!

İnsanlara baktığımız zaman ibadetin üç sebepten biri için yapıldığını müşahede ederiz:

1-Sevap kazanmak ve azaptan korkup kaçınmak için ibadet edenler. İnsanların çoğu bu gaye için ibadet ederler.

2-Allah’a kul olmak şerefine nail olmak, kulluk vasfını kazanmak için ibadet edenler.

3-Allah’ı sevdikleri için, O’ndan utandıkları için, yüceliğine tazim için ibadet edenler. İbadetin en üstün mertebesi budur.

Muhterem Müslümanlar!

İnsan ömrü bir namazlıktır. Ezanla başlar, namazla düğümlenir. Ömür defteri, “Cenaze namazı” ile kapanmıyor mu

Yunus Emre ne güzel söylemiş:

“Geldi-geçti ömrüm benim

Şol yel esip geçmiş gibi.

Hele bana şöyle gelir

Şol göz açıp yummuş gibi.”

Necip Fazıl’ın şu mısraları gerçeği ne güzel anlatıyor:

“Dünya ahiret arası bir nefes

Ve her biri diğerinden mukaddes.”

Muhterem Müslümanlar!

Kâinatta ibadet/zikir etmeyen bir tek varlığa rastlayamazsınız. (Haşr Suresi, ayet: 24) Yaşam ancak ibadetle/zikirle devam eder. Dünyayı gezip dolaşınız... Edebiyatsız, kanunsuz, servetsiz... şehirler bulabilirsiniz. Fakat mabetsiz, mabutsuz, duasız bir tek şehir hiçbir zaman görülmemiştir. Yeryüzü en tenha köşelerine, bucaklarına kadar ibadet tezahürlerinden hiçbir zaman hâli/boş kalmamıştır.

Muhterem Müslümanlar!

Sürü halinde uçan kuşlar da Allah’a ibadet ederler. Nur Suresi’nin 41’inci ayetinde bu gerçeği Yüce Rabbimiz şöyle beyan eder: “Görmedin mi, göklerde ve yerdekiler ve havada kanatlarını çırpa çırpa uçan kuşlar hakikatte hep Allah’ı tesbih ediyorlar. Her biri duasını da tesbihini de bilmiştir. Allah, ne yaparlarsa yapanları hakkıyla bilendir.”

Muhterem Müslümanlar!

Allah’a kulluğu ikinci plana atanların hayat hikâyeleri çok ibretlidir. İşte toplumumuz böylesine ibretlik bir ortamdadır. Ya bizler! İşin farkında mıyız Muhterem Müslümanlar