Allah elçilerinin sonuncusu, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimiz de insanları, şirki ve küfrü, vahşet ve zulmü terk edip sadece Yüce Yaratana ibadete, adalete, merhamete, insanî erdemlere davet etmekteydi.

Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin gönderilmesiyle ölmüş kalpler dirildi, pörsümüş vicdanlar merhamete kavuştu, insanlık, yolunu düzelterek, yeniden huzur buldu. Ancak Mekke-i Mükerremeliler bu ilahi rahmetin değerini gereği gibi kavrayamadılar. Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimiz, Yüce ALLAHın:

"Önce en yakın akrabanı uyar" emri gereğince, önce yakınlarından başlamak üzere insanları İslâma davet etmeye başlamıştır. Kendilerini İslâma davet ettiği kimseler Onu, "el-emin = güvenilir kişi" olarak tanıyorlardı. Onun dürüstlüğü ve ahlâkî üstünlüğü üzerinde ittifak halinde idiler. Kendisinin ALLAH tarafından gönderilmiş ve görevlendirilmiş Peygamber olduğunu duyunca, Ona inanmaya ve etrafında toplanmaya başladılar. Onun bu davetine uyanların sayısı günden güne artıyor ve İslâmiyet hızla yayılıyordu. Ancak Mekke-i Mükerremede Kureyş Kabilesinin ileri gelenleri bundan endişe duyuyor, toplum üzerindeki hâkimiyetlerini kaybedeceklerinden korktukları için Ona engel olmaya çalışıyorlardı. Bunun için Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimize ve Ona inananlara amansız düşman kesilmişlerdi. Mekke-i Mükerremeli müşrikler bütün insanlığa rahmet olarak gönderilen bu Yüce Elçiye akla hayale gelmedik işkence ve zulmü reva gördüler. Ona kucak açma, Onunla insanlık onuruna yeniden ulaşma yerine; Onu dışladılar, hayatına kastettiler. Mekke-i Mükerreme müşrikleri Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimize karşı İslamı tebliğ etmeğe başladığı andan itibaren karşı bir tavır takındılar, engellemeye çalıştılar. Bu tavır ve engelleme, sadece İslamı reddetmekten ibaret kalmadı, Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimiz alaya alındı, müminlere baskı uygulandı ve bu baskılar İslamın Mekke-i Mükerremede yayılmaya başlaması üzerine eziyet ve işkenceye dönüştü. Neticede Müslümanlara zulmederek, akıl almaz işkencelerde bulundular. Hatta Ammar b. Yasirin babası Yasir ve annesi Sümeyye işkenceyle öldürüldü. Kendilerince Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimize tâbi olanları vazgeçirmek istediler. Yüce Kitabımızda şöyle buyurulmuştur:

"Onlar ağızlarıyla ALLAHın nurunu söndürmek isterler. Halbuki kafirler istemeseler de ALLAH nurunu tamamlayacaktır."