HER asırda hâdimü l-Millet veya hâdimü l-Ümmet,

dereceleri yüksek olan çok muhterem bir veya birkaç kişi vardır. Onları herkes

zahir hallerine bakarak bilemez ve anlayamaz. 

Yine her devirde hâdimü l-fukara (dervişlerin hizmetkârı)

zevat vardır. Kur an ın, Sünnetin, Şeriatin, Hikmet-i İslamiyenin, büyüklerin

eserlerinin ışığında insanları irşad ederler.

Maalesef her devirde müteşeyyihân-ı menhusan bulunur.

Cenab-ı Hak Ümmet-i Muhammed i (Salat ve selam olsun ona) şerlerinden muhafaza

buyursun.

Duaları müstecabolan sâlihler vardır.

Korunmuş kimseler vardır. Onlar gizli hazinelerdir.

Allah rızası için halkı irşad ve tenvir eden

(aydınlatan)  icazetli rabbanî ulema ve

fukaha vardır.  Onlar, Hâliq ın rızası

için yaptıkları hizmet ve himmetler karşılığında mahlûkattan para, ücret, maaş

almazlar.

Hizmetleri, ölümlerinden sonra da devam eden büyük ulema

ve fukaha ve mürşidan vardır.  İmam

Gazalî hazretleri bin yıl önce vefat etmiş ve hâke=toprağa sırlanmıştır ama

hizmeti eserleriyle devam etmektedir. Onun feyizli kitapları okundukça, halk

bunlardan yararlandığı müddetçe ol Hazretin defterine sevap yazılmaktadır.

Abdülkadir Geylanî, Ahmed er-Rufâî, Hasan eş-Şazelî,  Müceddid-i el-i sâni İmam Rabbanî, İmam

Birgivî, İmam Süyutî, Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî ve emsali büyük zevatın

hizmetleri, himmetleri hep devam ediyor.

Bu onlara Allah katından bir vergidir.

Kim Allah için ihlâsla, garazsız ivazsız Kur ana,

Sünnete, Şeriat e, Ümmet e, hakaik-i islamiyeye hizmet ederse onların kitapları

ve yolları feyizlenir, bereketlenir.

Mevlana Celalüddin Rûmî ve Şeyh-i Ekber Muhyiddin Arabî

de bunlardandır. Zamanımızda ateist Mevlevî taslaklarının zuhur etmiş

olmasıMonla-i Rûm efendimize gölge düşürmez. Vaktiyle İbnSeb e ve etbaının

Hazret-i Ali radiyallahuanh ve kerremallahuvecheh efendimizi te lih etmiş

(ilahlaştırmış) olmaları onun şanına noksanlık getirmediği gibi.

Mahallesindeki veya kasabasındaki çocuklara Kur an ve

ilmihal okutan küçük rütbeli hoca da, şayet bu hizmeti ihlâsla ve yanlışsız

olarak yapıyorsa o da hizmetkârdır, o da Rabbinden ücret alacaktır.

Allah Ekremülekremîn dir, Kendi yolunda, Kendi rızasına

muvafık hizmet edenleri, cehdsarfedenleri, yorulanları ücretsiz ve mükâfatsız

bırakmaz.

Haliq-i müteal için hizmet ettiklerini iddia edip de

ücretlerini mahlukattan isteyenler, saf halkın para ve mallarını toplayıp

zengin olanlar var ya, işte onlar hizmetkar değil, hâdimdir (yumuşak he ile,

yıkıcılardır).

En büyük hizmet itikadın tashih edilmesidir yani inançla

ilgili bilgilerin Kur an a, Sünnete, Selef-i Sâlihînin anlayışına, Tevhid

inancına uygun olmasıdır.

Sonra, halkı Allaha ibadet etmeye çalışmaktır ki, bu

ibadetin birincisi günde beş kez belli vakitlerde kılınan namazdır. Namazın

ihlâsla ve dosdoğru kılınması gerekir.

Kur an a, Sünnete, Şeriata hizmet edenler aziz olur.

Sakın sen, İskilipli Âtıf efendinin bir sabah vakti, ezan-ı Muhammedî okunurken

Ankara da ipe çekilerek idam edilmesine bakıp da, bu nasıl izzettir deme.  Allah yolunda, Resulullah yolunda, Kur an

Sünnet Şeriat uğrunda idam edilmek en büyük rütbedir. Bu herkese nasip olmaz.

Bilmiyor musun şehidler ölü değildir.

Aklı olan, vicdanı olan, firaseti olan, şuuru olan

Allah ın Kitabına, Resulullahın  (Salat

ve selam olsun ona) Sünnetine, Şeriat-ı Garraya, Din-i Mübin-i İslama ihlasla

hizmet etsin.  Kendisi bizzat edemiyorsa,

edenleri destekleyerek, onların yolundan giderek bunu yapsın.

Sakın sakın sakın Bu hizmet için mahlûkattan ücret,

maaş, hediye, atiyye alarak hizmetine gölge düşürmesin. Allah kerimlerin en

Kerimidir.

(İkinci yazı)

Mafyalar Çeteler Kokuşmuşlar ve Barnaba İncili

1985 te Hakkari de, örülmüş bir duvarın gerisinde

bulunduğu iddia edilen, kaçakçılar tarafından Batıya götürülürken Mersin de

yakalanan, sonra izi kaybedilen iki bin yıllık Barnaba İncili;

üniversitelerimizin, Diyanet in, ilim kurumlarımızın dikkatini çekmedi ama

mafya ve çeteler bununla yakından ilgilendi. Çünkü bu işte büyük para vardı.

Hem de öyle böyle değil. En azından on milyonlarca, belki yüz milyonlarca

dolar Hıristiyan dünyası, Teslisçiler bu kitaba büyük paralar ödemeye hazırdı,

onlara satılabilirdi.

Bu kitap dolayısıyla bazı cin fikirli İslamcılar da para

kazanmayı düşünmediler değil.

Kitabın Ankara da Harp Dairesinde saklandığı iddia

ediliyor. Burada böyle bir şey yok deniliyormuş Yok denilmesi olmadığının

delili değildir.

M. Kemal Paşanın vasiyetnamesi için de yok diyorlar.

Bir iddia da şu: Kemik dışında, yazı malzemesi olarak

hiçbir papirüs veya kağıt iki bin yıl boyunca dayanmazmış. Gerçeklere aykırı

yanlış bir iddiadır bu.

Dünyanın en eski papirüsü Milattan 3100 yıl öncesine

aittir, Hemeka mezarında bulunmuştur.

Mısır da Vadi el-Curf ta, Firavun Keops devrine ait 80

santim uzunluğundaki papirüs rulosu dört bin küsur yaşındadır. Dünyanın en eski

kitabıdır.

En eski Aramice papirüs Milattan 500 yıl öncesine aittir.

Çin de, Milattan önce 8 yılında yazılmış bir kâğıt

bulunmuştur.

Filistin de Lut gölü civarındaki mağaralarda bulunan

rulolar de iki bin yaşındadır.

Bendeniz, Aziz Barnaba nın bizzat yazdığı kadim İncil in

bulunmasını ve âlimler ve uzmanlar tarafından incelenmesini isterim. Bu kitabın

çetelerin, mafyanın, o biçim kokuşmuş politikacıların ve bürokratların eline

geçmesi insanlık kültürü için gerçekten büyük bir kayıp olur.

Yapılacak ilk iş, kitabın, nerede ise bulunması ve koruma

altına alınmasıdır.

Bundan otuz sene kadar önce, birtakım bürokratlar

Süleymaniye kütüphanesine, çok eski, çok garip kitaplar getirip bunların

mahiyeti hakkında rapor ve bilgi istiyorlarmış. Bunlar eski Ermenice,

Süryanice, eski Ortadoğu dilleriyleymiş. Kaçakçılardan müsadere edilmişler.

Getirenlerin gözlerinde kıvılcımlar, şerareler görülüyormuş Bu kitapların

antika, müze, kültür dünyasında astronomik fiyatları varmış. Şerareler,

kıvılcımlar

Kırsal kesim ve taşra kültürlü bir toplum, Barnaba İncili

ile gereği gibi ilgilenmez. Olsa olsa, gazetelerdeki şarkı söyleyen kedi, dans

eden fare, antilopu yutan boa, malağını arslanlara karşı cansiperane koruyan

ana manda hikâyeleriyle ilgilendikleri gibi ilgilenir.

Evet önce kitap neredeyse bulunsun.

Koruma altına alınsın.

Âlimlerin ve uzmanların tedkikine açılsın.

İncelemeler yapılsın, tıpkıbasım olarak yayınlansın.

Bu kitap para, menfaat, zenginlik için her haltı

yiyenlerin eline geçmesin. Aman geçmesin geçmesin