Sanmayın ki Müslümanlar bugün bu kadar dağınık.
İnsanın olduğu yerde dağınıklık olacaktır.
Herkes aynı şeyi aynı şekilde algılayamaz.
Güneşe bakan milyonlarca çiçek aynı güneşten ayrı renk ve
koku alırlar.
Biz de Allah ın yarattığı o güneşten yaşımıza, sağlık
durumumuza, bulunduğumuz bölgeye... göre ayrı şekilde faydalanırız.
Güneşten milyarlarca daha faydalı olan, bizi bizden alıp
kendine çeken, içimizi ısıtan ve ışıtan Kur an-i Kerimimizi dinlerken, manasını
okurken herkesin iç dünyasında esen saba rüzgârı, seher yeli ayrı olur ve ayrı
kokar.
Bizim burada dikkat etmemiz gereken kendi esintisini Din
budur diyerek dayatmaya kalkmasıdır.
Din, ayetlerden Sevgili Peygamberimizin ne anladığı,
nasıl anlattığı ve hayata nasıl yansıttığıdır.
Onun anladığı ve hayata yansıttığı hepimizi bağlar.
Onun hayatını kendine örnek kabul eden Ashabı kiramın
çoğunluğunun kendi hayat kumaşlarına onu nakış nakış işlemeleridir.
Daha sonra gelenlerden kendi görüşünü din kabul edenler
arasında tartışmalar çıkmış ama bu tartışmalar hiç bir zaman birbirlerine zarar
verme durumuna düşmemiştir.
Yaptığın ve söylediğin yanlış demişler ve dinime düşman
kafirlere karşı birlikte cihada çıkmışlar.
Cephede bile tartışmayı devam ettirirken düşmanla savaşa
devam etmişler.
Günümüzdeki fikir ayrılıkları, karşı tarafı Kafirlikle
suçlamaya kadar varıyor.
Bir defa söyleyip geçmek yerine yıllarca aynı nakaratı
tekrar ediyor.
Kafirler, dünya üzerinde kendine direnenlerin boynunu
vururken bizimki kardeşini gönlünden yaralıyor.
Müslümana sataşmanın dünyada cezası olmadığından oluyor
bunlar.
Kafire sataşırsa başına gelecekleri bildiğinden kafire
ağız açmadığı gibi kafirin gönlünü kabartacak sözler bile söyleyiveriyor.
Bu Ramazan ayı, Kur an okuma, anlama, yaşama ayıdır.
Bu ayda dualarımız arasına şu ayeti de alalım: Onlardan (muhacir ve
ensar dan) sonra ge-lenler: Rabbimiz, bizi ve bizden önce imanla geçip giden
kardeşlerimizi bağışla. İman edenlere karşı gönlümüzde bir kin bırakma.
Rabbimiz, şüphesiz sen şefkatlisin merhametlisin derler. (Haşr süresi ayet 10)
Biz, birbirimizle boğuşurken gavur imanımızı, canımızı ve
malımızı götürüyor.
Birbirimizle olan kavgalarımızı kafirin işini bitirinceye
kadar askıya alalım ve ondan sonra oturup tartışalım.