Müslüman aileler olarak en büyük idealimiz, içinde

yaşadığımız sistemin tüm kurum ve kuruluşlarıyla Allah ımızın emir ve

yasaklarına göre düzenlenmesidir. İmanımız gereği, yaşadığımız memleketin

Meclis inden İslam a uygun kanunlar çıkacağı günü hasret ve heyecanla bekleriz.

Yaşadığımız topraklarda Kur an ve Sünnet e aykırı olarak

çıkan kanunları eleştirmek, gerektiğinde muhalefet yapmak, Müslümanlık

görevimizdir. İslam ın istediği bir yönetim tarzını, içeride ve dışarıda İslam

merkezli bir siyaseti, adil bir ekonomik düzeni istemek en büyük hakkımızdır.

Bu topraklarda zinanın suç olmaktan çıkarılmasını, domuz

etinin kasaplık et haline gelmesini, faizi, NATO üslerini, ABD ile stratejik

ortaklığı, İsrail ile dostluğu, AB uyum yasalarını, Fulbright merkezli eğitim

sistemini eleştirmeyi ve muhalefet etmeyi bir cihad olarak görürüz.

Uluslararası alanda Avrupa Birliği, BM, NATO merkezli değil, İslam Birliği,

İslam Birleşmiş Milletleri, İslam Barış Gücü merkezli bir dünya kurulsun

isteriz ve sırf bu niyetimizden dolayı bile büyük ecirler kazandığımızı

düşünürüz.

Mücadelemiz, Nuh peygamberin (a.s) mücadelesi gibi dokuz

yüz elli yıl da sürse bu hedef ve ideallerimizi gerçekleştirmek için takatimizin

sonuna kadar çalışırız. Tüm bu çaba ve gayretlerimize rağmen başarılı

olamazsak, gücümüzün ve sayımızın azlığının, yeterli ekonomik ve siyasi

imkânlarımızın olmayışının, mahşer gününde Allah ımızın huzurunda mazeret

olabileceğine inanırız.

Yönetimi bize ait olmayan memleketimizle ilgili bu

mazeretleri sunabiliriz de peki, bütün iktidarın bize ait olduğu, tüm yönetimin

bütün imkânlarıyla elimizde bulunduğu evlerimizde de İslam ın iktidar olamaması

konusunda Rabbimize hangi mazeretleri sunacağız.

Uzun bir liste halinde sıralayabileceğimiz mazeretlerle

İslam ı memleketimizde iktidar yapamadık, ülkemizin Meclis inden İslam a uygun

kanunlar çıkaramadık, peki, İslam ı evimizde iktidar yapmamıza ne engel oldu

Evimizin meclisinden Kur an ve Sünnet e uygun kanunlar çıkarmamızı kim

engelledi Kıyamet günü işte bu sorularla da muhakkak karşılaşacağız.

Biz iktidar olunca zina yeniden suç olacak dedik, ancak

tüm iktidarı bize ait olan evlerimize, diziler, filmler ve internet eliyle zinanın her türlüsünün girmesine neden

mani olamadık Evimizin meclisinden ailemizi ifsat eden dizilerle ve internetle

ilgili bir kanunu niçin çıkaramadık Eşimize, çocuğumuza ve hatta kendimize

bile bu konuda niçin engel olamadık Zinanın bizim evde bizzat bizim

tarafımızdan yıllardır suç olmaktan çıkarıldığını maalesef fark edemedik.

Kumandanın düğmesine basıp kapatmamızı, internete bir aile filtresi ve

sınırlama koymamamızı İsrail mi, ABD mi engelledi

Biz iktidar olunca dinimizin haram saydığı domuz eti

yasak olacak dedik. Peki, evimizin mutfağına domuz ve haram katkılı gıda

maddelerinin girmemesi için gerekli ev kanunlarını çıkarabildik mi Bir kez

bile ev meclisine bu evde ne yeniyor, alış veriş nereden yapılıyor diye bir

soru önergesi verebildik mi Yıllardır evimizin sınırlarını ihlal eden domuz ve

haram katkılı gıda maddelerine karşı hangi angajman kurallarını uyguladık

Biz iktidar olunca NATO üslerini kaldıracağız, İncirliği

kapatacağız dedik. Peki, evimizin her yanında birer NATO üssü gibi konuşlanmış

olan çanak antenler, uydu cihazları ve televizyonlarla ilgili hangi düzenlemeyi

yapabildik İncirlik üssünden kalkan uçaklar gibi bizim evimizden kalkıp başka

Müslümanların evlerini bombalayan gıybet ve dedikodu toplantılarına engel

olabildik mi

Biz iktidarda olunca kesinlikle faizsiz ekonomik düzen

olacak dedik. Ancak cebimizdeki faizli kredi kartları ile ilgili, işyerimizdeki

faizli pos cihazları ile ilgili en ufak bir düzenleme yapabildik mi En

basitinden elektrik ve su faturalarını bile defalarca niçin faize düşürdük

Biz iktidar olunca adil bir ekonomik düzen olacak

dedik. Peki, bunun gereği olarak bizim tarafımızdan yönetilen

ticarethanelerimizdeki işçilerimizin hakkını adil bir şekilde verebildik

mi  

Biz iktidar olunca nesillerimiz önce ahlak ve maneviyat

prensibine göre yetişecek dedik. Peki, kendi çocuklarımızı bu prensibe göre

yetiştirebildik mi Evlatlarımıza baktığımız zaman hayal ettiğimiz nesilleri

görebiliyor muyuz

Biz iktidar olunca İslam Birliği kurulacak dedik. Peki,

kendi ailemizle, çocuklarımızla, akrabalarımızla ve komşularımızla İslam

kardeşliğine dayanan bu ilişkiyi yeterli ölçüde tesis edebildik mi

Biz iktidar olunca tüm ezilenlerin, yetimlerin ve

mazlumların yüzü gülecek dedik. Peki, oturduğumuz mahalledeki, akrabalarımız ve

komşularımız içerisindeki mazlumların, yetimlerin ve mağdurların yüzlerini

güldürebildik mi

Sayfalarca uzatabileceğimiz bu liste, hedefi İslam ın

iktidarı olan Müslüman aileler olarak bir samimiyet testi gibi karşımızda

durmaktadır. Tüm iktidarı, yönetimi, siyaseti ve meclisi bize ait olan

evlerimiz konusunda Müslüman aileler olarak gerekli düzenlemeleri yapamazsak,

kıyamet günü sunacağımız mazeretlerimiz konusunda şimdiden endişelenmeye

başlayabiliriz.