Biliyorum konuyu tartışacak olanlar meseleyi enine boyuna
asılıp, kadının çalışmasına, kadın hürriyetine, kadın-erkek eşitliği hikâyesine
getirecekler. Kendi sapkınlıklarına meseleyi de saptırarak yol alacaklarını
zannedecekler. Ana olmaya layık olanın bilmem ne odağı olması hürriyet mi yoksa
iğrenç bir rezalet mi olduğu bilinmelidir.
Kadınlar mutlaka çalışmalıdır sloganı ile yola çıkan
şeytanın askerleri, sanki Kadın sırtüstü yatsın diyenler varmışçasına hareket
ediyorlar. İslami dünya görüşüne sahip olan tarafta böyle bir iddia yok. Olamaz
da. Çünkü erkek olsun, kadın olsun Müslüman için iki günü birbirine müsavi
geçirmek İslam a göre yasaktır. Her gün bir önceki güne göre dünyevi-uhrevi
mesafe almak dinimizin emridir.
Sırtüstü yatanlar, o dedikodu senin, bu gıybet, malayani,
nemime, kumar, işret benim havasında geçirenler var. Lakin bunlar, ya İslam
düşmanları veya Müslümanları hor-hakir gören zamanımız kokanaları. Bu duduların
bahsettiğimiz tarafla ne ilgileri ne de ilişikleri yoktur. Bunlar tamamen mirasyedi
yosmalardır. Onlara bakıp da Müslümanları taşlamak, taşlayanların
ahmaklığındandır.
Ev hanımlığı bir meslek midir Evet, ev hanımlığı
hanımefendiler için mesleklerin en kutsal olanıdır. Bu meslek yetişmeyi, edepli
olmayı, kaliteyi, ayağının altına cennet serilecek ciddiyeti isteyen bir
meslektir. Çünkü bu kocasının hanımı, çocuğunun anası, evinin mutluluk güneşi
olmayı gerektirir. Allah a kulluk, çocuğuna analık, kocasına hanımlık, cennete
de layık olmak ne kadar çok çalışmayı gerektirir hele bir düşünün bakalım.
Evdeki kadın akşama kadar yatıyor mu zannediliyor Kadın
mutlaka şehvetperestlerin, kem gözlerin odak noktası mı olsun isterler; bunu
anlamak mümkün değil
Evinin dışında Müslüman kadının yapabileceği işler de
vardır: Kadın elbisesi terziliği, işlemecilik, kadın, kız çocuğu eşyası
satıcılığı vesaire gibi işler.
Kadınlara ait kapalı çarşılar, pazarlar bulunsa ne kadar
iyi olurdu.Böylece kendi emekleri ile geçinmek isteyenler ona buna yem olmak
gibi bir duruma düşmezlerdi.
Ayrıca hanımlar için kadın hastalığı bakıcılığı,
dişçilik, cerrahlık, ebelik, tabiplik gibi meslekleri kadınlara yönelik olmak
üzere icra edebilirler.
Kadınlara, kadınlığa uygun olmayan işlerde ve mekânlarda
iş bulmak, iş vermek, çalışmak ve çalıştırmak nefse tapınmaktır. Maddi
sıkıntı lardan kurtulmak için hanımefendiliğine yakışmayan mekânlarda çalışan,
para kazanan kadınlar maddenin açtığı hastalıkların bugün şifasını
bulamamaktadırlar. Bunlar hırslarının kölesi olmuşlardır. Kendi tabiatının
dışına taşan kadın bugün bu taşkınlığının cezasını çekmektedir. Bu taşkınlığın
cezasını maalesef gelecek nesillere de çektireceklerdir
Küstahlığı ve utanmazlığı hürriyet olarak anlayan kadın,
bir milletin eteğindeki temizlenmesi en zor lekedir. O, milletin ölüm
habercisidir. Kötü yoldaki kadınların hayat hikâyeleri sorumsuz
hürriyetçilikten başlamıştır. Bu hususun çok iyi tahlil edilmesi gerekmektedir.
Şu husus da asla unutulmamalıdır:
Hangi nesneye tabiatından aykırı muamelede bulunursanız,
ondan ters bir ürün alırsınız. Atla eşeği birleştirirseniz, elde edeceğiniz
katırdır. Katır mantığıyla dünyaya bakanlar, böyle bir gidişat oluşturmaya
çalışanlardan Allah (C.C.) milletimiz, devletimizi, insanları ve insanlığı
korusun ve kurtarsın diye dua ediyoruz.
Meydanı tamamen onlara bıkacak da değiliz tabii ki...