Geçtiğimiz birkaç gün önce gözümüz bir yere, bir caddeye, bir eyleme kilitlendi. Dünyanın en işlek caddeleri arasında sayılabilecek bir caddeydi burası. Gökkuşağı misali bayrakları eline alan oldukça kalabalık bir güruh protesto yapıyor, yürüyordu. Onlar yürüdükçe biz donup kalıyorduk şaşkınlıktan. Onlar yürüdükçe biz “Nereye gidiyoruz böyle” demekten alıkoyamıyorduk kendimizi. Çünkü öyle garip sahnelere şahitlik ediyorduk ki. Gelinlik giymiş herkese poz veren erkekler, el ele tutuşmuş, kol kola girmiş yürüyen aynı cinsten sevgililer, kimisi yarı çıplak kimisi anadan üryan bir şekilde sokağa dalmış yığınlar… Çoğunun elinde “Velev ki ib..yiz, her yerdeyiz” yazılı, okurken bile tüylerimizi diken diken eden pankartlar vardı. Bir kısmı dinimizle alay edercesine “Receple Şaban’ın aşkına Ramazan engel olamaz” flaması taşıyordu. Gözümüzü ne tarafa çevirsek bir başka utanç tablosu, ne yana baksak bir başka çığırtkanlık, bir başka çirkinlik. Bakmak istemesek de, içimiz kaldırmasa da bakıyor ve korkuyorduk geleceğimizden, korkuyorduk akıbetimizden…

Evet, burası herhangi bir Avrupa ülkesi değil, Türkiye. Yer, her türlü eyleme ve gösteriye ev sahipliği yapan meşhur İstiklal Caddesi. Yürüyenler ise LGTBI denen sapkın grup. Yıllar içinde geldiğimiz bu nokta ciddi ciddi durup düşünmemizi gerektirecek kadar vahimdir. Ramazan ayındayız. Hepimiz mukabelelerimize, hatimlerimize, sahur, iftar ve teravihlerimize kilitlenmiş durumdayız. Sahur ve iftar vaktini daha verimli geçirebilmek için elimizde kumanda bütün dini kanallar arasında gezip durmaktayız. Biz Ramazanı feyizle geçirirken belki her gün okuduğumuz ayetlerde anlatılan Lut kavminin rezilliği aleni bir şekilde ülkemizde yaşanıyor fakat farkında değiliz. İzlediğimiz kanalların feyizli hocaları anlatmıyor bize Lutiliği. Açıklamıyor bize “Hâlâ öğüt alıp düşünmez misiniz” ayetlerini. Tarihin tekerrürden ibaret olduğunu, geçmiş kavimlerin başına gelenlerin eğer öğüt almazsak bizim de başımıza gelebileceği konusunda uyarmıyor bizi.

Oysa hepimiz biliyoruz Lut kavminin başına gelenleri. Hikâye gibi okuyup geçsek de bu çirkinliği veya aklımız almakta zorlansa da,  tarihte bir kavmin bu yüzden helak olduğunu biliyoruz. Erkeklerin erkelerle, kadınların kadınlarla birlikte olmasının, cinsiyet değiştirmenin sanki doğal bir hakmış gibi lanse edilerek yaygınlaştırılmasının, üstelik bütün bunların tüm dünyanın gözü önünde ve gayet pişkin bir şekilde artarak yaşanıyor olmasının Allah muhafaza bir helak sebebi olduğunu da biliyoruz.

Peki, bizler hâlâ ibret alıp düşünmeyecek miyiz Eğer ki gördüğümüz yanlışları elimizle, dilimizle düzeltmeye çalışmazsak, insanları uyarmaz ve doğru olana çağırmazsak, öylesi bir şey başımıza geldiğinde, kıldığımız namazların, tuttuğumuz oruçların hatta ibadetle geçirdiğimiz gecelerin bizi kurtarmayacağını akletmeyecek miyiz Lut kavminin içinde de geceler boyu ibadet eden âlimler olduğunu, Lut peygamber helaki haber vermeye gelen meleklere bunu söylediği zaman ise “Önce onlardan başlayın, çünkü onlar insanları uyarmıyorlardı” cevabını aldığını bildiğimiz halde hâlâ “Bana ne sanki ben mi yapıyorum” rahatlığıyla izlemeye devam mı edeceğiz bu rezillikleri

Kendi karısının bile bu çirkinliklere bulaşmasını önleyememiş bir büyük peygamberin mücadelesi gözümüzün önünde dururken, bir gün bu ahlaksızlığın bizlerin evlerine de girebileceği, bir ayrıcalıkmış gibi gösterilen bu hayâsızlıkların yalnızca özentiden dolayı bizlerin çocuklarının başına da gelebileceği ihtimali de mi korkutmuyor bizi

Hepsinin üzerine isimleri yazılmış taşların yağmur misali yağdığını ve o taşın değmesiyle beraber sapkınları taşa çevirdiğini, üstelik üzerinden bin yıllar geçmiş olmasına rağmen taşa dönmüş bir neslin biz görüp akıllanalım diye kaybolmayıp gözlerimizin önünde durduğunu bildiğimiz halde, sessiz kalmaya devam mı edeceğiz Hiçbir şey yokmuş gibi bir Ramazan mı geçireceğiz

Ülke olarak iyi günler yaşamıyor ve iyi günlere doğru gitmiyoruz. İş işten geçmeden durup düşünmeliyiz. Öğüt almalı ve evlatlarımız için, dinimiz için mücadele etmeliyiz. Belki de bu Ramazan ayında en fazla ellerimizi semaya kaldırıp korunanlardan olabilmek için dua etmeliyiz.