1972 yılının 12 Ocak’ında “Yahudi Kongresi” manşetiyle yayın hayatına başlayan Milli Gazete, bugün 49 yaşında. Yalansız, dolansız, karalamadan, vicdanları yaralamadan, Hakk’ı üstün tutan yayıncılık anlayışıyla bugünlere geldik. Milli Gazete cennetmekân Erbakan Hocamızın Milli Görüş bahçesine diktiği, gölgesiyle Anadolu’yu ve İslam coğrafyasını kuşatan bir çınardır. Milli Gazete, “Hak geldi batıl zail oldu” ayet-i kerimesini slogan edinmiş, Hak’tan yana ve batıla karşı yayın anlayışıyla, ümmetin sesi olmak ve bu milletin temel dinamiklerini inşa etmek için çabalamıştır. Kıyamete dek baki kalacak kutlu davanın hizmetkârı, hadimi olmak için yayın politikasına istikamet vermiştir. Medya dünyasında karanlık ve kirli ilişkilerle büyüyen, bürokratik oligarşinin sesi olanlardan farklı çizgide olmuş; hakkaniyetli yazıları ve manşetleriyle hep gerçeği haykırmıştır, kamuoyunu bilgilendirmek için habercilik yapmıştır. Hep dimdik durmuş, kimseye eğilmemiş; birilerinin keyfini kaçıracak haberlere imza atmış ama hiç kimse, “Bu haberiniz yalan, bu haberiniz uydurma” diyememiştir. Milli Gazete’nin sicili tertemizdir. Siyasi iktidarlar farklı dönemlerde sosyal, kültürel, siyasal yapıyı kendi tıynetlerine göre biçimledi, medya organlarına ayar verdi. Medya patronları ve gazeteciler siyasi ikballerini korumanın derdine düştü, konjonktür hazretlerine köle oldu, yandaş ve besleme oldu. Son dönemin yandaş medyası ve gazeteciler iktidarın PR şirketi oldu, resmi propaganda aracı haline geldi. Milli Gazete ise siyasi iktidarların kudretine boyun eğmedi, kimsenin borazanı olmadı. Reklâm verenlerin, iktidarların sansürlerine, baskılarına boyun eğmedi; ekonomik sıkıntı yaşasa da kimseye eyvallah etmedi. Hem gözü pek hem gözü tok oldu. Bu ülkede demokrasinin, adaletin, din ve vicdan hürriyetinin tesisi; kaynaklarımızın adaletle bölüştürülmesi için çabaladı. Türkiye’de yeni bir siyaset rotası oluşturan, Müslümanlara iktidar olma şuuru aşılayan Erbakan Hocamızın Milli Görüş idealini algılarımıza aktardı. Ağır Sanayi idealiyle fabrikalar kuran, üretim ve istihdam sağlama azmiyle çabalayan Hocamızın Türkiye sevdasını milletimizle paylaştı. Yıllarca mağdur edilen başörtülü bacılarımızın sesi oldu; hak ve hürriyetlerinin kazanımlarını sağlamak için mücadele etti. Ayasofya’nın minarelerinde ezan-ı Muhammed’i, minberlerinde Kur’an-ı Kerim sedasının yankılanması ve “Fatih Sultan Mehmet’in lanetinin” üstümüzden kalkması için İslami şuurunu ortaya koydu. Hocamızın, “Bana ne Amerika’dan” diyerek dik duruşunu ve tağuti Siyonizm ve emperyalizme karşı verdiği mücadeleyi ümmetle paylaştı. Hocamızın Müslüman Ülkeler Ortak Pazar Teşkilatı ve Birliği (AB yerine), Müslüman Ülkeler Ortak Para Birimi ( Dolar/Euro yerine), Müslüman Ülkeler Birleşmiş Milletler Teşkilatı (BM yerine), Müslüman Ülkeler Savunma İşbirliği Teşkilatı ( NATO yerine), Müslüman Ülkeler Kültür İşbirliği Teşkilatı (UNESCO yerine) kurmak ve D-8 idealiyle İslam ülkelerini diriltme çabasını ümmete aktardı. Filistin davasına sahip çıktı, Kudüs’ü unutmadı, unutturmadı. Çalışanlarımıza emeğinin karşılığını veren, “Havuz projesiyle” kaynaklarımızın adil kullanılmasını sağlayan Hocamızın sosyal devlet vizyonunu milletimize yansıttı. Bu hakkaniyetli yayın politikamızla bugünlere gelmemizi sağlayan elbette sadık okuyucularımızdır. Biz birilerinin talimatlarıyla milyarlar akıtılan gazetelerden olmadık. Kuruluş yıldönümümüz vesilesiyle gazetemize sahip çıkan, okumak için dağıtıcısını bekleyen Milli Görüş’ün kutlu erlerini gönülden selamlıyorum. Erbakan Hocamıza Allah’tan (c.c.) rahmet diliyorum. Biz Milli Görüş çizgisinde milletimize ümmete sahip çıkacağız; dimdik durup sadece gazetecilik yapacağız. Bu hakkaniyet yolunda bizim için dualarınızı ve kıymetli desteklerinizi esirgemeyin...