Defalarca belirttiğimiz gibi AK Parti ile MHP ittifakının çatladığını ya da dağılacağını asla düşünmüyoruz.
Ama ortada “toksik” bir ilişkinin olduğu da gün gibi aşikâr.
Hatta perde gerisinde ciddi bir bilek güreşinin olduğu bilgisi bizlere kadar gelmiş vaziyette.
Peki buna niçin ihtiyaç duyuluyor?
Asıl soru da bu.
Bilindiği üzere ülkeyi AK Parti ile MHP koalisyon hükümeti yönetiyor.
Yaşı müsait olanlar bilir, geçmiş yıllarda koalisyon hükümetlerinde taraflar arasında asla bu tür bir ilişki olmazdı.
Yani, koalisyonun bir kanadı çıkıp Meclis kürsüsünden diğer kanadına ev ödevleri vermez, icraatlara yön verme girişiminde bulunmazdı.
Dememiz o ki; Sayın Devlet Bahçeli, Sayın Cumhurbaşkanı ile dilediği zamanda ve dilediği kadar görüşebilirken niçin çıkıp da Meclis kürsüsünde hem kendisini hem de ortağını sıkıntıya sokacak bir adım atıyor?
Hatta Devlet Bey konuşuyor, yetmezmiş gibi peşinden konuşmanın üstünden bir de Feti Yıldız geçiyor.
Gelelim değinmek istediğimiz esas konuya...
Son gelişmenin fitili akşamdan yakıldı.
MHP’ye yakınlığı ile bilinen TÜRKGÜN Gazetesi tarafından akşamında duyurulan ve “Devlet Bahçeli tarafından önemli açıklamalar yapılacak” denilen konuşma, gerçekten de epey önemli konular ihtiva ediyordu…
Muhalif kanadın beklentisi, Devlet Bahçeli’nin bir süredir açıktan devam eden Kıbrıs ihtilafı üzerine gideceği yönündeydi ama öyle olmadı.
Anlaşılan Devlet Bey, bu bahsi kapatmıştı.
Genelde öyle de oluyor.
Önce biraz gerilim yükseltiliyor ve kopma noktasında bırakılıyor.
İlk adım çok sert ve keskindi ama Cumhurbaşkanı Erdoğan kanadından gelen “Kıbrıs” mesajları MHP’de karşılık bulmuş olmalıydı ve frene basıldığı da görülüyordu.
Bahçeli’nin öncesinde ilan edilen açıklamaları ise kendisinin başlattığı açılım merkezliydi.
Ve neredeyse Meclis’te yaptığı ilk konuşma olan “Öcalan gelsin, Meclis’te HDP grubunda konuşsun” sözlerinin de üzerine çıkılmıştı.
Hatta bu kez “Demirtaş serbest kalmalı. Komisyon İmralı’ya gitmeli” denilerek iktidar ortağı da oldukça sıkıntılı bir duruma sokulmuştu.
Peki ama başta da söylediğimiz gibi; “Devlet Bey bunları niçin yapıyor?”
Düz mantıkla bakınca “kendi başlattığı sürece sahip çıkıyor” denilebilir.
Gazeteci bakış açısıyla irdeleyince de farklı sonuçlar çıkabilir.
Mesela, ortada çok ciddi bir güç savaşı var.
Özellikle İçişleri Bakanlığı merkezli aleni şekilde devam eden bu güç savaşı farklı alanlarda da “elense çekme”ye kadar varıyor.
İki tarafın da birbirini tuş etme amacı olmasa da arada bir enseye okkalı bir şamar vurmaktan da geri durulmuyor. Peki bu olanları sadece biz mi böyle yorumluyoruz dersiniz.
Asla değil...
Delil mi istiyorsunuz?
Buyurun, ekte bugünün iktidara yakın gazetelerinin manşetini sizin için toparladık.
Neredeyse hiçbiri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarındaki esas manşetlik olan sözleri görmemiş.
Sadece Millî Gazete hariç...
--


