Küresel piyasalarda altının onsunun her geçen gün değerlendiği, ülkelerin rezervlerini artırmak için yarıştığı bir dönemde Pekin yönetiminden dengeleri sarsacak bir haber geldi.
Yıllardır süren sessiz ve derinden arama faaliyetleri sonuç verdi; Çinli mühendisler, Şandong eyaletinin Jiaodong Yarımadası açıklarında, denizin metrelerce altında devasa bir servete ulaştı.
Bu keşif, sadece teknik bir maden bulgusu değil, aynı zamanda küresel ekonomik satrançta yapılan kritik bir hamle olarak yorumlanıyor.
Asya’nın en büyük deniz altı altın yatağı keşfedilirken, bu dev rezervin ülkenin altın stokunu 3 bin 900 tonun üzerine taşıdığı duyuruldu.
Rezervin Dörtte Biri Tek Bir Yerde
Yetkililerin paylaştığı veriler, keşfin büyüklüğünü gözler önüne serdi. Yeni bulunan yatakla birlikte Şandong eyaletinin toplam altın rezervi 3 bin 900 ton barajını aştı. Bu rakam, Çin’in bilinen toplam altın varlığının yaklaşık yüzde 26’sına, yani dörtte birinden fazlasına tekabül ediyor. Böylece Şandong bölgesi, sadece Çin'in değil, tüm Asya kıtasının en stratejik ve en zengin altın üslerinden biri haline geldi.
450 Milyar Yuanlık Dev Yatırım
Bu keşif bir tesadüf değil, aksine planlı ve pahalı bir stratejinin ürünü. Çin hükümeti, mineral ithalatına olan bağımlılığını azaltmak ve kendi doğal kaynak tabanını çeşitlendirmek amacıyla kesenin ağzını açmış durumda. 2021 yılından bu yana arama ve keşif çalışmalarına yaklaşık 450 milyar yuanlık yatırım yapıldığı ifade edildi. Uzmanlar, deniz altındaki bu keşfin, Çin’in uzun vadeli "değerli maden güvenliği" stratejisinde kilit bir rol oynadığına dikkat çekti.
1949’dan Bu Yana En Büyüğü
Deniz altındaki bu sürpriz, aslında Çin'deki "altına hücum" döneminin devamı niteliğinde görülüyor. Yakın zamanda ülkenin kuzeydoğusunda karada tespit edilen ve 1400 tonun üzerinde altın barındıran dev yatak, 1949’dan bu yana yapılan "en büyük tekil keşif" olarak kayıtlara geçmişti. Şimdi ise madencilik teknolojisinin sınırlarını zorlayan bu deniz altı operasyonu, ülkenin yer altı zenginliğini bir üst seviyeye taşıdı.
Denizin derinliklerindeki bu madenin çıkarılmasının maliyeti ve teknik zorlukları henüz tam olarak netleşmiş değil.
Ancak Pekin yönetimi bu bulguyu madencilik tarihinde bir "kilometre taşı" olarak nitelendirirken, dünya piyasaları şimdi bu dev rezervin ne zaman işlenip ekonomiye kazandırılacağına odaklandı.




