Bismillâhirrahmanirrahîm!

ALLAH’IN bu fakire ihsan ettiği nimetlerin şükründen acizim. Küçük yaşımdan beri öyle güzel insanlarla karşılaştırdı ki! Her şeyden önce kitap ve sünnetten beslenen Millî Görüş davasına hizmet ettirdi. Asrın lideri Erbakan Hoca; Adnan Demirtürk ve benzeri Anadolu’nun “yiğit” evlâtlarını, hep bu vesileyle tanıma fırsatı buldum. 1975 Sakarya doğumlu Yahya Bilgin’i de Kocaeli’ndeki Şube Başkanlığı sırasında 2004’te tanıdım.

Yahya Bilgin Başkan’ım; dava kararlılığı, kendini Millî Görüş davasına adamışlığı, manevî derinliği, azmi, fedakârlığı, insan canlısı oluşu ve nezaketiyle nasıl bir yiğitti öyle! İmam Hatip öğreniminden sonra Kocaeli Üniversitesi’nde İşletme, Çalışma Ekonomisi, Yönetim ve Organizasyon eğitimi aldı. Kocaeli’nde sendikacılık yaptı. Toplu İş Sözleşmesi Uzmanı’ydı. Kamu İşveren ve İşçi Sendikaları’nda 15 yıl çalıştı. İl il dolaştı. Vefatında Öz Sağlık-İş Sendikası Genel Sekreteri’ydi.

Yahya kardeşim gençlik çalışmalarına lise yıllarında başladı. 1996’da Kocaeli Üniversitesi MYO’ları Sorumlusu seçildi. Sonra MGV Şube Yönetimi’ne girdi. Ortaöğretim Komisyon Başkanlığı yaptı. 2003’te Feyza Hanım’la evlendi. Zeynep İclâl, Hatice Ebrar ve Mehmet Necmettin isimli evlâtları oldu. 2003’te Kocaeli MGV Şube Başkanlığı’na seçildi.

Millî Görüş çalışma modelini iyi kavramıştı. Müstakil bir çalışma yapmadığının farkındaydı. “Baş başa bağlı…” esasına titizlikle uydu. Liderine ve davasına sadıktı. Hem her kesimden insanla yürüyen sendika çalışmasının yapılıp, hem de davanın prensiplerine nasıl bağlı kalınabileceğini gösterdi.

KOCAELİ ZİYARETİM

YAHYA Bilgin MGV Kocaeli Şube Başkanı’ydı. Bölge Başkanı statüsünde olduğum 2004 yılında 2 günlük bir eğitim programı düzenledik. Birinci gün Marmara 2000 Koleji’nde il ve ilçelerdeki kadroların katılımıyla teşkilât içi eğitim çalışması yaptık. Burada sunumum oldu. İkinci günkü Ortaöğretim Yurdu’nu ziyaretimiz tanışma ve eğitim şeklinde geçti. Akşam da üniversite evlerindeki öğrencilerin bir araya getirilmesiyle tanışma ve eğitim çalışması yaptık.

Üçüncü günün pazartesi akşamı Başkanlık Divanı Toplantısı vardı. Bölge Başkanı sıfatıyla haftalık toplantılarına katıldım. Bazı üyeler erken gelmişti. Onlarla hal hatır ettik. İlçe çalışmalarını değerlendirdik. Aziz Temiz kardeşim Gebze’de okul müdürüydü. 50 km. uzaktan haftalık toplantıya katılmıştı. Hem, haftalık olarak alanındaki görevlerini yapmış, hem de toplantıda ufuk açıcı, motive edici görüşler ortaya koymuştu.

1992-1996 arasındaki MGV Denizli Şube Başkanlığım döneminde 202 haftalık toplantıya başkanlık ettim. Benimkiler de dâhil, Yahya Bilgin başkanlığındaki haftalık toplantı en zevk aldığım kaliteli bir toplantı oldu. Şube yönetimindekiler toplantıya hazırlıklı gelmişlerdi. Birbirine karşı saygıları ileri düzeydeydi. Uyumlu ve koordineli bir teşkilât olduklarını gördüm.

Yahya Başkan’ın samimiyet, disiplin ve fedakârlığı kadrolarına yansımıştı. Çalışma arkadaşlarından Sabahattin Yamak; “Toplantı nedir, gündem nasıl belirlenir, sözü olan nasıl dinlenir, dava ahlâkı nasıl kurulur… Hepsini ondan öğrendik. O sadece teşkilâtçı değildi; teşkilât ruhunun tâ kendisiydi” diyerek görüş bildirdi.

GÖNÜLLERE GİRDİ

YAHYA Bilgin’in vefatı üzerine görüşlerini aldığım dönemin MGV Genel Başkanı İlyas Tongüç;  merhumun meziyetlerinin anlatmakla bitmeyeceğini söyleyerek teşkilâtçılığını anlattı: “Üretkendi; hedefe kilitlenirdi. Mazeret üretmeyi zül sayardı. Başkan olduğunu hissettirmeden işe koyulur; kadroları onu takip ederdi. MGV’nin kapatılıp AGD’nin faaliyete geçirilmesi sürecinde teşkilâta büyük desteğini gördük.”

Küçüğü olan kardeşi Süleyman Bilgin de, “İkiz gibiydik. Bize ana babalarımızın vefatlarını unutturdu. Ailesine sahip çıktı. Namazına, niyazına dikkat eder; hayır hasenatını yapardı” diyerek “Evlâtlarına sahip çıkacağız” müjdesiyle şöyle konuştu: “İdeal ve örnek bir teşkilât mensubuydu.”

Yakın çalışma arkadaşlarından Oğuzhan Sadıkoğlu, fiziken ve ruhen tertemizdi, diyerek “görev insanı” oluşunu anlattı: “Üzerine bir görev aldığında bütün gücüyle sonuçlandırmaya çalışırdı. Haram nedir bilmeyen insandı. İsteseydi rahatı, konforu seçebilirdi. O; sıkıntıyı, zorluğu, çileyi; gerçeğe ve sözüne sadık kalmayı seçti.”

Gençlik çalışmalarında uzun süre birlikte oldukları Süleyman Sezer, Yahya Bilgin’i, “Uzun bir yol ve bu yolda mücadele eden bir yürek” olarak tanımlayıp şunu açıkladı: “Abiden öteydi. Cana yakın, samimi, iyi bir dost!”

Konuştuğum kişiler Yahya Bilgin’in hayatında, görevlerinde örnekliğini; her mizaçtaki insanın gönlüne girebildiğini, herkesle barışık olduğunu anlattılar. Allah onu Efendimize (S.A.V.) komşu eylesin! Son nefesine kadar Gazze’yi savunan “Kocaeli’nin yiğidi” Hasan Bitmez’e de selâm olsun!..

Bu çalışmamda desteğini esirgemeyen Sinan Ejderoğlu’na teşekkürler!..