LE MONDE, The Times, Washington Post ve benzeri ciddî

gazeteler yüzde yüz tarafsız değildir ama yine de ciddî gazetelerdir.

Bizde onlara benzer gazete yok. Türkiye için korkunç ve

dehşet verici bir eksikliktir bu.

Bundan kaç sene önceydi tarihini hatırlamıyorum,

Fransa da başörtüsü tartışmalarının en hararetli günlerinde Le Monde bu konuya

iki sayfa ayırmıştı; birinde başörtüsü aleyhtarlarının, ötekinde başörtüsü

hürriyeti taraftarlarının yazıları, yorumları yayınlanıyordu.

Üç beş kere tekrar etmişimdir, yine yazayım: Başta The

Times olmak üzere bazı İngiliz gazeteleri bundan elli altmış sene öncesine

kadar birinci sayfalarının tamamını küçük ilanlara ayırırlardı; haberler,

yorumlar, resimler iç sayfalarda yer alırdı Bendenizde öyle birkaç eski gazete

nüshası olacak, onlardan birini kendim için camlatacağım, beş on tane tane de

renkli fotokopi yaptıracağım, meraklı birkaç dostuma hediye etmek için.

Medya mensubu olarak her sabah günlük gazetelere

(internetten) göz atmam gerekiyor. Onlara baktıktan sonra içime fenalık

geliyor. Genelde seviye çok düşük, ciddiyet yok, üslup berbat.

Nice muhalif gazeteler ve yazarlar holiganca, militanca,

fanatikçe yayın yapıyor Madalyonun arka tarafındaki yağcılar, yalakalar,

dalkavuklar, şakşakcılar ayrı bir âlem.

Nadir istisnalar dışında herkes sinir küpü olmuş.

Soğukkanlılık şişesi taşa vurulmuş.

Medya hürriyetinin neticesi bu mu olmalıydı

Gazetecilik nedir Önce doğru haber vermektir. Sonra,

doğru olmasa bile ciddî ve haysiyetli makaleler, yorumlar yayınlamaktır.

Bugünkü bazı büyük gazete ve tv ler,  müstehcenlikte sınır tanımıyor. Medya organı

mı, genelev bülteni mi anlaşılmıyor.

Yalan dolan, iftira, dezenformasyon, çamur atmanın sınırı

yok.

Yahu be mübarekler, ayda birkaç kere olsun,  lisanla, mimarlıkla, sanatla, eğitimle,

yozlaşma ile, kültür değişimleriyle ilgili manşet atsanız ne olur

Çocuğun ısırdığı köpek mavalları   Manken hikayeleri Futbolcular, şarkıcı,

türkücü makulesi Şarkı söyleyen kediler Kanguruyu yutan piton Zebrayı

parçalayan arslan

Şu Atatürkçülere bakınız, onlar böyle berbat gazeteleri

Ulu Önderleri M. Kemal devrinde çıkartabilirler miydi

Her zaman söylerim: Basın İngiltere de, öteki ileri ülkelerde Dördüncü Kuvvet tir, bizde ise

Birinci Kuvvet. Bizim Birinci Kuvvetimiz böyleyse vah bu memlekete, halka,

devlete!

Türkiye de basın-medya hürriyeti var mı Var var

var   Biz bu hürriyeti erdemli bir

şekilde kullanabiliyor muyuz Hayır hayır hayır

Şu bazı büyük gazete ve tv patronlarına bakınız Onlarca

holding, banka, dev şirket sahibi, milyarlarla dolarla oynuyorlar.  Onlar gazetelerini elbette milyarlarına

milyar katmak için kullanacaktır.

Vesayet rejiminin baskıları, tabuları, zulümleri altında

kan kusan, ezilen Müslümanlar iktidar olunca Le Monde, The Times, Frankfurter

Allgemeine Zeitung gibi gazeteler kurabildiler mi Türkiye Müslümanlarının

Papalığın Osservatore Romano suna benzeyen bir yayın organları var mı

Polemik polemik polemik Havaiyat Laklakiyat

Cemaat-İktidar savaşı haberleri ve yorumları artık kabak

tadı verdi.

Tencere dibin kara  A maskara, senin dibin  daha  kara!..

Rahmetli Osman Yüksel, vesayet basını için, bunlar basın

değil, hasım derdi.

Adam gibi gazeteler istiyorum. Âdil ve insaflı gazeteler

istiyorum. Deli dana gibi muhalefet yapan gazete istemiyorum. Yağcı, yalaka,

şakşakçı gazete istemiyorum. Dezenformasyon istemiyorum. Paraya endeksli

vatanseverlikten nefret ediyorum.

Bir ülkenin, bir halkın halini mi öğrenmek istiyorsunuz,

gazetelerine ve tv lerine bakınız.

Vaktiyle biz İslam a, vatana, millete hizmet edeceğiz

diye halktan para, dindar kadınlardan altın yüzük ve saire toplanarak kurulmuş

birtakım yayın organlarına bakınız.

Artık, ne kadar kültürlü, ne kadar âqil, ne kadar

namuslu, ne kadar vatansever olurlarsa olsunlar; fakirlerin, orta hallilerin

günlük gazete yayınlama, tv kanalı kurma imkanları, fırsatları, hürriyetleri

yoktur.

Eskiden bundan yüz sene kadar önce Sirkeci Ebussuud caddesinde

matbaalar varmış. Birkaç müteşebbis küçük bir sermaye ile gazete çıkartmaya

niyetlenince, oradaki matbaalardan biriyle anlaşırlarmış, matbaanın üst

katındaki iki oda gazetenin daire-i mahsusası olurmuş ve yayın başlarmış. Çok

kişi yazılarından telif ücreti almazmış.

Nerede o günler!.. 

* (İkinci yazı)

Sorulmayan Cevapsız Sorular

Birleşmemekte, tek bir Ümmet olmamakta, âdil râşid ve

muktedir bir İmama biat ve itaat etmemekte, derlenip toparlanmamakta inat ve

israr eden ve günümüzde birbirinden tamamen kopuk ve irtibatsız bin fırkaya,

hizbe, cemaate, parçaya ayrılmış durumda bulunan Sünnî Müslümanların sonu acaba

Suriye Müslümanlarınınkine mi benzeyecektir, Mısır Müslümanlarınınkine mi

**

Ulema ve fukahaya soru: Namazı büyük ölçüde terk eden ve

çeşitli şehvetlerine (Lüks, para, zenginlik, israf, gösteriş, aşırı tüketim,

partizanlık, dünya holiganlıkları vs) uyan Müslüman bir toplumun kurtulacağına,

necat ve felah bulacağına dair fetva verebilir misiniz .. Veremiyorsanız

Müslümanları niçin etkili şekilde uyarmıyorsunuz

**

Dar, rengârenk, vücut hatlarını belli eden, erkeklerin

dikkatlerini çeken, hepsi Batı kültüründen bize geçmiş olan elbiseler giymiş,

ayaklarına ince ve uzun topuklu ayakkabılar geçirmiş, başına da bir eşarp

örtmüş olan Müslüman bir kadın veya kız; bu kıyafeti ve haliyle Kur an a ve Sünnete uygun Şer î bir tesettüre mi

bürünmüş olur, yoksa şeytanî bir tesettürle mi arz-ı endam etmiş olur

**

Bin yıldan fazla kullanmış olduğumuz İslam-Kur an

yazısıyla yazılan zengin Türkçeyi (Osmanlıcayı) okuyup yazamayan bir İslamcı,

okur yazar ve alim mi sayılır, yoksa kara cahil mi

**

Bediüzzaman hazretleri Nurcuların müttehid, yek vücut,

tesanüd ve vifak içinde birlik olmalarını emr ve tavsiye ettiği halde,

zamanımızda Nurcu camia niçin yirmi küsur fırkaya ayrılmıştır

**

Nakşiliğin bir fırkasının yayınladığı dergiyi ve

kitapları öbür nakşî şubeleri niçin okumuyor ve desteklemiyor

**

Yıllardan beri Ayasofya açılsın, Fâtih Sultan Mehmed in

lâneti ve bedduası kalksın ucuz edebiyatı yapan Sünnî Müslümanların ağırlığı o

ulu mâbedin tekrar câmi yapılmasına niçin yetmiyor

**

Türkiye nin 2013 Uluslarası Şeffaflık ve Temizlik notu

niçin 10 üzerinden 5 tir ve bunu en az 7 ye çıkartmak için neler yapılmalıdır

**

Taqiyye ve kitman yapan, gizli ve sinsi ajanları   D .. e sızmış olan Fazlurrahmancılık

mezhebinin  gayesi nedir Türkiye de

Sünniliği yıkıp yerine  AB nin,  AB nin, Vatican ın, Siyonizmin,

kapitalist  ve emperyalistlerin arzu

ettiği;  ucuz,  kolay, Şeriatsız, fıkıhsız, cihadsız, laik,

seküler, ilahî din olmaktan çıkartılmış, beşerî bir ideoloji veya hümanizma

haline getirilmiş yapay bir din mi üretmek ve türetmek istiyorlar

(Böyle daha çok sorular var ama bugünlük bu kadarı

yeter.)

03.05.2014