“Zulüm zehirli diken
Mazlumlara batarken
Komşusu aç yatarken
Peygamber sözü şöyle:
Tok yatan bizden değil!
Gafil gafletten ayıl
Ayıl insandan sayıl
İslam’da ölçü varken
Biri yer biri bakar
Bakanın gözü akar
O gün kıyamet kopar.”
Teşbihte hata olmaz derler. Büyüklerimizden duyduğumuz bir söz var: “Adam şaşırdı mı eşine hanımbacı dermiş.” Aynen bunun gibi veya çok benzeri durumlara devlet büyüklerimizde de rastlar olduk.
Vatandaşına, “Bu ülkede açlık yok, vicdansızlık etmeyin” diyen zat-ı muhterem daha sonra, “Aç sefil geziyor ama sigara almaktan geri durmuyor” diyor. İşte bunlar çaresizliğin, şaşırılmışlığın ve de ne yapacağını bilememenin ispatıdır.
Son zamanlarda artan enflasyonu bahane ederek, kiracılar bazı insafsız ev sahiplerinin tazikinden ve astronomik kira artışı istemelerinden biçare kaldılar. Diğer taraftan hayat pahalılığının altında adeta preslenmiş, takatsiz bir halde iken toplum, Ekonomi Bakanı’nın şu sözleri dikkatimizi celbetmiştir: “Dar gelirli hariç çark dönüyor.” Evet, tam da isabetli ve doğru bir söz. Nüfusun %80’i dar gelirli, kalan %20’si için de çark dönüyor. Hem de alabildiğine dönüyor. Bu çark öyle bir dönüyor ki, bu mutlu azınlığın başını da döndürüyor. Türkiye bunlara dar geliyor. Tatil için Hawai Adaları, Miami, Uzakdoğu, Sumatra, Dubai vs. bunlar için sıradan... Lüks arabalar, lüks evler, şatafatlı hayat vs. bunların tabii hakkıdır. İktidarın öncelikli görevi onların çarkını alabildiğine hızlı döndürmek ve bu sayede de 2023’te uzaya gitmek... İktidarın dar gelirli gibi derdi yok. Yeri gelince askıda ekmek, kuru ekmek tavsiyeleri... İşine gelmeyince de, “Ne aç kalması, aç kalan falan yok” diyor. Daha geçen yıl rahatça kurbanını kesebilen işçi, memur, emekli bu sene kurban kesmeyi hayal dahi edemiyor. Kurbanlıklar geçen yıla göre tam 3 kat artmış durumda. Asgari ücrete gelen zam ise sadece %50. Bu da gösteriyor ki, çark tersine dönüyor.
İktidar bu çarkı doğru döndürmek çabasında görünmüyor. Zira altılı masayla uğraşmaktan, adaylarının kim olacağını merak etmekten, milletin sorunlarını çözmek için ayıracak zamanı yok. İktidara göre ekonomik krizin, hayat pahalılığının, dış politikadaki oluşan sıkıntıların, hatta Rusya- Ukrayna Savaşı’nın, bunların hepsinin sebebi altılı masa, ana muhalefet... Hatta Cumhurbaşkanı adayını açıklamamaları bile ülkeye ihanettir(!) Yok bir de komisyonlar kuruyorlar(!) Basın açıklamalarıyla kamuoyuna deklare ediyorlar(!) Buna da iktidarın canı çok sıkılıyor(!) İktidar ortakları bunlara cevap yetiştirmekten ülkenin içinde bulunduğu çok ciddi meselelerine kafa yoramıyorlar(!) Bu altılı masa da çok oluyor artık(!) Yeter artık(!) Kendinize gelin(!) Biraz durun da iktidar işini yapsın(!)
Seçim yaklaşıyor. Seçim güvenliği, Cumhurbaşkanı’nın üçüncü defa aday olup olamaması, siyasetin gündemini meşgul ederken, toplumun diğer kesimlerinde seçime gidilirken kamuya kaç engelli atanacak? Atanamayan öğretmenler atanacak mı? KHK’lıların, EYT’lilerin durumu ne olacak? Buna benzer daha birçok merak edilen meseleler... Bu meselelerin çözüme ulaşacağı bir seçim öncesi temenni ediyoruz, vesselam...