Ana muhalefet lideri Özgür Özel’e yönelik önceki gün gerçekleştirilen saldırı siyaset gündeminde tartışılırken, saldırıyı gerçekleştiren şahsın mahkumiyet ve tahliye süreci ‘Bunlardan aramızda daha kaç kişi var?’ sorularını akıllarını getirip, dikkatleri ceza ve infaz kanunları üzerinde topladı. 2 çocuğunu öldürmekten ve daha birçok suçtan sabıka kaydı bulunan şahıs, 2004 yılında müebbet hapse çarpıtılıyor. Ancak 16 yıl sonra 2020 yılında ise şartlı olarak tahliye edilip, elini kolunu sallayarak cezaevinden çıkıyor.
Kendi çocuklarına kıyan ve onlarca suçtan sabıkası olan böylesi bir şahsın sokaklarda rahatça dolaşıyor olması tepkilere neden olurken, konuyla ilgili açıklama yapan Adalet Bakanı Tunç, tahliyenin sebebini AK Parti öncesi kanunlara bağladı. Tunç, “Bugünkü mevzuat uyarınca aynı suçu işlemiş olsaydı, birden fazla ağırlaştırılmış müebbet ve süreli hapis cezası alması durumunda Ceza İnfaz Kanunu 107/3-a maddesi gereğince en az 36 yıl yüksek güvenlikli ceza infaz kurumunda kalacağı açıktır” ifadelerini kullandı. Ancak bu açıklama vatandaşın sokakta yaşadığı tedirginliğini gidermekten uzak kaldı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in maruz kaldığı çirkin saldırı sonrası tartışmalar bir kez daha ülkedeki ‘adalet’ krizi üzerine yoğunlaştı. 2 çocuğunu öldürmekten hapis yatmış bir caninin, sokaklarda rahat rahat gezebilmesi üstüne bir de ana muhalefet lideri gibi topluma mal olmuş bir kişiye rahatça saldırabilmesi toplumsal öfkeye neden oldu. Bugüne dek toplumsal infiale yol açan birçok suçun faili olarak tutuklanan şahısların geçmişteki suç kayıtları tartışma konusu olmuştu. Adeta bir suç makinesi olmalarına rağmen rahatça sokaklarda gezen bu şahısların, daha kaç masumu hayattan koparacağı soruları sorulmaya devam ediliyor.
ŞARTLI TAHLİYE, İYİ HAL… BÖYLE ADALET OLMAZ…
Türkiye’nin adalet ve infaz sistemi ne yazık ki topluma yeni suçlular üretmeye devam ediyor. Cezasızlıktan cesaret alarak cezaevini bir dinlenme yeri olarak gören suç makineleri sürekli işledikleri suçların cezalarını daha tamamlamadan şartlı tahliye, iyi hal vs. birçok hukuk boşluğundan faydalanarak yeniden toplumun arasına katılıyor. Adeta kafalarına estikçe suç işleyen bu zararlı şahısların devlet eliyle ıslah edilebilmeleri mümkünken, açığa salınmış tehlikeler karşısında savunmasız kalan insanımız kendini nasıl koruyacak, daha kaç masumun canının yanması gerekecek?
NE OLMUŞTU?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Grup Başkanvekili ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’in cenaze törenine katıldıktan sonra saldırıya uğramıştı. Saldırganın Selçuk Tengioğlu olduğu ve 2004'te İskenderun’da çocukları Barış ile Mutlu’yu öldürdüğü ortaya çıktı. Tengioğlu'nun ayrıca birçok suçtan kaydının olduğu belirtildi. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'e fiziki saldırı gerçekleştiren 66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu adlı şahsın; 2004 B.T. ve M.T. isimli çocuklarını öldürdüğü ve iki çocuğunu yaraladığı belirlenmiştir. Hırsızlık ve tehdit suçlarından kaydı vardır. Müebbet hapis cezası alan Tengioğlu, 2020 yılında şartlı tahliye ile serbest bırakılmıştır" ifadeleri kullanılmıştı.
ADALET BAKANI AK PARTİ ÖNCESİNE İŞARET ETTİ
Böylesi bir suç makinesinin nasıl şartlı tahliye edilebileceği yönünde tartışmalar devam ederken konu ile ilgili Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan açıklama geldi. Tunç, tahliyenin sebebi için AK Parti öncesi iktidarları gösterdi.
“2004 YILINDAKİ KANUNLAR NEDENİYLE TAHLİYE EDİLDİ”
Bakan Tunç, saldırganın cinayetleri işlediği 2004 yılında yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 647 sayılı Ceza İnfaz Kanunu hükümleri çerçevesinde, ilgili şahıs ceza infaz kurumunda 16 yıl kaldıktan sonra, 2020 yılında şartlı tahliye edildiğini ifade etti.
“O KANUNLARI DEĞİŞTİRDİK. BUGÜNKÜ KANUNLARA GÖRE OLSAYDI EN AZ 36 YIL HAPİS YATARDI”
2005 yılında AK Parti iktidarları döneminde ceza ve infaz kanunlarında köklü reformların yapıldığını ve böylece hem suçlara öngörülen cezaların artırıldığını hem de infaz sürelerinin uzatıldığını vurgulayan Tunç, şunları kaydetti: “Ancak saldırgan, bu değişikliklerden önce suç işlediği için eski mevzuata göre cezaevinden tahliye edilmiştir. Bugünkü mevzuat uyarınca aynı suçu işlemiş olsaydı, birden fazla ağırlaştırılmış müebbet ve süreli hapis cezası alması durumunda Ceza İnfaz Kanunu 107/3-a maddesi gereğince en az 36 yıl yüksek güvenlikli ceza infaz kurumunda kalacağı açıktır.”
VATANDAŞ TEDİRGİN… ESKİ YASALAR BIRAKIYORSA YENİ YASA TEKRAR HAPSE ATSIN
Bakan Tunç, her ne kadar önceki yıllarda ki kanunları suçlasa da son dönemlerde artan şiddet olaylarının üzerine yaşanan bu olay vatandaşı daha da tedirgin etmeye başladı. Gazetemize konuşan vatandaşlar, “Sokaklarda o adam gibi kaç tane cani var bilmiyoruz? Tedirginliğimiz artıyor. Önceki yasalar bu canileri sokağa salıyorsa yeni yasalarda bunları tek tek toplasın. Huzur içinde sokaklarda ailemizle, çocuklarımızla dolaşmak istiyoruz” çağrısında bulundu.
