Topluluklar doğar, büyür, gelişir, yaşlanır ve ölürler... Uygarlıklar da böyledir, topluluklar gibidir.
II. bin yıl uygarlığı ömrünü doldurmuştur.
Şimdi III. bin yıl uygarlığına gitmekteyiz...
Yaşlanmış insanın ölümünü engellemeniz veya ömrünü tamamlamışsa onu daha fazla yaşatmanız mümkün değildir. Ama öldükten sonra, hattâ ölmeden önce; onun işlerini kimler görecek, onu belirlemeniz, onun hazırlıklarını yapmanız gerekir...
İnsanın sağlığı bozulacaksa önce başı ağrır, ateşi yükselir, öksürür; alınması gereken tedbirler almazsa hasta olur, yataklara düşer... Sonunda mukadder akıbet gelir ve ölür.
Hava önce bulutlanır, sonra yağmur yağar. Her olaydan önce o olayı uyaran bir olay gelir. Rüya bunlardan biridir. Böylece bizim tedbir almamız sağlanır. Zelzele aniden geldiği için en tehlikeli âfet sayılmaktadır.
Yaşlanıp ortadan kalkacak uygarlığın habercileri de "sosyal sıkıntılar"dır, "sosyal âfetler"dir, "sosyal tsunamiler"dir, "sosyal tufanlar"dır...
Bugün ne gibi sıkıntılarımız vardır, insanlık hangi sıkıntıları yaşıyor
***
İşsizlik sıkıntısı vardır... İş sorunu çözülse bile, "sosyal güvenlik sorunu" çözülemediği için "aş sorunu" vardır... Aş sorunu olunca elbette "eş/ev sorunu" vardır
"Tekel merkezî yönetim"in emrindeki "basın ve yayın" yani "medya" bizi şaşkına çevirmiş, gözlerimizi kör, kulaklarımızı sağır kılmıştır; doğru haber alamıyoruz... Beynimiz bâtıl basın tarafından baltalanıyor, yıkanıyor, yönlendiriliyor ve düşünemez hâle geliyoruz...
En kötü tarafı; yıllarca süren/süründüren davalar devletin bazı kurumlarını yararlı olmaktan çıkarıp zararlı hâle getirmiştir. Halk artık devletin bu kurumlarını yaşatmak için değil, onlardan kurtulmak için çalışıyor. Çünkü o kurumlar halka yük olmaya başlamıştır...
Bu böyle devam edemez, bu devran böyle dönemez... Gerek dünyada gerekse Türkiye de her gün bazı rakamlar kötüye, daha kötüye doğru gitmektedir...
Bu kötü gidişat nereye kadar !. Biz askerî müdahalelerden hoşlanmıyorduk... Şimdi meçhul güçler başka şekillerde müdahale ediyor... Neden .. Neden .. Neden ..
***
Neden olacak: Çünkü olanlardan ve olaylardan ders almadılar... Halk anayasa ekseriyetini verdi; onlar bunun hakkını vermediler, veremediler... AB ve ABD onlarla iyi geçinmeye başladı; onlar bu fırsatı değerlendiremediler 1 Mart Tezkeresi nden sonra Fransa, Almanya, Rusya ve Çin yanımızda yer aldı; onlar bunu değerlendiremediler
Peki, ne yaptılar Millî Görüş gömleklerini çıkarmakla meşgul oldular!..
Başka ne yaptılar Zinayı kanunlaştırmakla/kutsallaştırmakla meşgul oldular!..
Başka ne yaptılar KİT leri "özelleştirme" adı altında satmakla uğraştılar!..
Başka ne yaptılar Zulme boyun eğdiler, "Adil Düzen"i düşünmediler!..
Türk halkı çalışıyor, sömürü sermayesi yiyor!.. Bu yaptıklarının millete ne gibi yararları var !. Her yıl katlanarak artırılan dış borçlarla yapılan işleri yaptım demek, hangi akla hizmettir !. Dış ticaret büyüyormuş, ihracat patlıyormuş !. İhracat patlıyor ama ithalat daha fazla patlıyor!.. Ülke borç içinde batıyor!.. Bunların neresi iyi, neresi hayırlı !. Söylenenler hangi akılla, hangi mantıkla söylenebilmekte ve yapılabilmektedir !.
İşsizliği kaldırdık veya azalttık diyorsunuz. Bir insanın maaşı 500 YTL, evin kirası da 500 YTL! Karı-koca çalışıyor, sadece mutfak ve kira masraflarını karşılayarak yaşıyor! Kimi Anadolu dan göç eden aileler hâlâ ana-babanın desteğiyle, köyün desteğiyle sefalet içinde şimdilik sürünebiliyor... Peki, daha sonrasında ne olacak; böyle nereye kadar !.