ALMANYA Federal Meclisi nin almış olduğu tek yanlı
Ermeni Soykırımı kararı, 1618-1648 yılları arasında Almanya yı harabeye
dönüştüren 30 yıl savaşlarından esinlenerek kaleme alınan Simplicius
Simplicissimus (Der abenteuerliche Simplicissimus Teutsch) adlı pikaresk
romanını aklımıza getirdi. Bu romana karşı uygulanan baskı ve asılsız iddialar
Siplicicissimus önemini ortaya çıkarmıştır.
Bizleri en ziyadesiyle düşündüren, bu üzücü ve vahim
karar karşısında tarihi argümanlardan ve gerçeklerden uzak şova yönelik
belirsizliği belirleme ile dekadan (décadent) bir fikir fukaralığı
anlayışıyla 1915 olaylarına yaklaşım göstermeye kalkışmak, böylelikle tarihi
yaklaşımlarla gerçeklerin sağduyulu bir anlayışla ortaya çıkarılması yerine,
çözümsüzlüğü tetikleyen bir anlayışa neden olabilecek politik kararlara imza
atmaktır.
Türkiye de, özellikle dış politikada yaşanmakta olan
yüksek siyasi gerilim politikaları, olaylar örgüsünün boyutlarını yeni bir
sarmala doğru tetiklemektedir. Bunu fırsata çevirmeye çalışan Alman Federal
Meclisi ise, şiddet ve nefret söylemleri üzerinden politika devşirme yoluyla
Türkiye üzerinden kesirli hesap yapmak suretiyle soykırım (genocide) kararı
ile önyargılı tutum içinde bulunması, Türk-Alman ilişkilerine çelişkili bir
politik yansıma ve açmazdan başka bir şey kazandıramaz kanaatini taşıyoruz.
Bugün, Ermeni Sorunu olarak ortaya atılan iddiaların en
temel dayanağı; dönemin İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Grey e sunulmak üzere
İngiliz İstihbarat Servisi tarafından hazırlanan ve Osmanlı Devleti ni
yıpratmak, Amerika kamuoyunu etkilemek ve savaşa sokmak amacıyla İngiliz Arnold
Toynbee ve Vikont James Bryce tarafından hazırlanan, The Treatments of
Armenians in the Ottoman Empire adlı Mavi Kitap (The Blue Book) olup, bu
kitap İngilizlerin savaş döneminde en başarılı propaganda aracı olmuştur.
Mavi Kitap ta yer alan bilgilerin büyük çoğunluğu,
ABD nin İstanbul Büyükelçisi Siyonist Henry Morgenthau tarafından Lord James Bryce ye aktarılmıştır. Bu belgelerin
doğruluğu kontrol edilmeden resmi devlet belgesi olarak İngiliz istihbaratı
tarafından yayınlanması, bu belgelerin gerçekçi olduğunu ortaya konmaya
yöneliktir.
Rapordan yıllar sonra, Arnold Toynbee, İngiliz
Hükümeti nin Mavi Kitap ı özel amaçlar için yayınladığını belirtmiş ve kendisi
resmi görevden ayrıldıktan sonra yaptığı işten pişmanlık duyduğunu ve bu iş
bir centilmen görevi değildi şeklinde ifade etmiştir.
İngiliz James Morgan Reid, yayınladığı Atrocity
Propoganda, 1914-1919 adlı kitabında , İngiliz vahşet propagandası nın Arnold
Toynbee nin ortaya koyduğu yanlış raporlara ve düzmece bilgilere dayandığını
yazmış ve Mavi Kitap ı hazırlayan Toynbee yi propagandacı olarak
tanımlamıştır. Zaten Toynbee nin fikirleri de daha sonra tamamen değişime
uğramıştır.
Alman Federal Meclisi nin de, Ermeni Soykırımı
kararının en önemli dayanağı Mavi Kitap olmuştur. Henry Herbert Asquith ve
Stanley Baldwin in ortaklaşa hazırladıkları ve 1924 te Başbakan Ramsay
McDonald a sundukları hatıratlarında, Mavi Kitap ın 1916-1917 yılları arasında
geniş çaplı olarak propaganda amaçlı kullanıldığını ve Amerika kamuoyu üzerinde
büyük etki yarattığını ve Başkan Woodrow Wilson un savaşa katılma kararında
önemli yer oluşturduğunu ifade etmişlerdir.
Türkiye nin dış politikasına yön vermeye çalışan,
Türkiye ye karşı terör örgütlerini destekleyen ve himaye eden AB nin önemli
aktörü konumundaki Almanya nın, böyle bir tutum içerisine girmesi ister istemez
izlenen dış politikalardaki başarısızlık zincirinin önemli bir halkasını
oluşturmaktadır.
Almanya, Suriye mülteci kriziyle sıkıştığı köşeden
kurtulabilmek ve AK Parti iktidarının yanlış tutum ve davranışlarını kendi
lehine çevirebilmek amacıyla, uluslararası teamülleri bir kenara bırakarak,
kendisini farklı düzleme çekmeye çalışarak bu kararın altına imza atmıştır.
AB nin en önemli aktörü Almanya, Türkiye yi istediği
noktaya çekebilmek amacıyla buhran yaratıcı politikalara başvurması alışılmış
politikalarının bir gereği olsa gerek.
Avrupa Birliği nin Türkiye ye karşı nasıl bir dostluk
yaklaşımı içerisinde olduğu bu karar ile bir kez daha tebeyyün etmiştir.
Doğan BEKİN