Milyonlarca İstanbullunun uykularını kaçıran deprem kâbusu, okyanus ötesinden gelen bir analizle yeniden alevlendi. ABD’nin köklü gazetelerinden New York Times’ın, Science dergisine dayandırdığı ve mega kentin "adım adım felakete sürüklendiğini" iddia eden haberi, yürekleri ağza getirdi. Ancak jeoloji dünyasının aykırı sesi Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bu karamsar tabloyu elinin tersiyle itti ve İstanbul için çizilen kıyamet senaryolarına sert çıktı.
"İstanbul Hedef Tahtasında" İddiası
Tartışmanın fitilini ateşleyen gelişme, New York Times'ın Science dergisindeki son araştırmayı manşetine taşımasıyla başladı. Haberde, Marmara Denizi’nin derinliklerindeki sismik hareketliliğin sistematik bir şekilde İstanbul kapılarına dayandığı öne sürüldü. University College London’dan sismolog Stephen Hicks’in "İstanbul adeta nişan alınmış durumda" şeklindeki ürkütücü ifadesi, analizde öne çıkan detay oldu.

Uzmanlara göre, geçen Nisan ayında (Nisan 2025) yaşanan 6.2 büyüklüğündeki sarsıntı, bu tehlikeli zincirin son halkasıydı. Araştırmada, sarsıntıların Ana Marmara Fayı’nın "kilitli" segmentine doğru ilerlediği ve bu bölümün kırılmasıyla 16 milyonluk kentin 7.0 ve üzeri bir depremle sarsılacağı iddia edildi.
"Haritaya Bakıp Konuşmak Jeoloji Değildir"
Bu iddialara karşı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’dan çok sert bir "bilimsel itiraz" geldi. YouTube kanalında yaptığı açıklamada Üşümezsoy, İstanbul üzerinde uzun süredir spekülatif bir korku iklimi yaratıldığını savundu. Science dergisindeki makalenin Marmara’nın jeolojik gerçekleriyle örtüşmediğini belirten ünlü profesör, "Haritaya bakıp 'Depremler batıdan doğuya gidiyor, sırada İstanbul var' demek jeoloji bilmemektir" ifadelerini kullandı.
Üşümezsoy, özellikle raporda "kilitli" olarak tanımlanan Adalar Fayı'nın aslında aktif olmadığını, bu hattın enerjisini 1894 depreminde boşalttığını ve "ölü bir fay" olduğunu vurguladı.
Asıl Risk Nerede? "Zombi Modelleri Bırakın"
Marmara Denizi'nde 7.5 büyüklüğünde deprem üretecek, boydan boya kırılabilecek "tek parça" bir fay hattının bulunmadığını savunan Üşümezsoy, risk haritasını yeniden çizdi. Ona göre asıl risk Kumburgaz Çukuru'nda, ancak buradaki olası bir kırılma bile iddia edildiği gibi 7'nin üzerinde değil, maksimum 6.5 büyüklüğünde bir deprem üretebilir.
Yabancı kaynaklı raporları "itibarsız" olarak niteleyen Üşümezsoy, sözlerini şöyle noktaladı: "Sismik kesitlerden haberi olmayan çalışmalar, bu zombi modellerini kanıtlamaya çalışıyor. Gerçek, tabiatın söylediğidir; sözde bilimsel dergilerde çıkan yazıların hiçbir hükmü yoktur."




