O bakımdan ALLAH Teâlâ nın kullarına tevbe kapısını, affetme, mağfiret eyleme kapısını açmış olduğu bir ayın kapısından geçmiş oluyoruz. Demek ki, Receb ayında tevbe edeceğiz, ALLAH Teâlâ nın affını, mağfiretini isteyeceğiz. Şaban ayında Peygamber (S.A.V.) Efendimizin has ümmeti olmaya çalışacağız. Ramazan ayında da ALLAH Teâlâ nın lütfuna ermeye, ümmet olarak mükâfatları kazanmaya gayret edeceğiz. Enes b. Malik (R.A.)den rivayete göre peygamberimiz (S.A.V.), Receb ayına girdiği zaman:
"ALLAHümme bârik lenâ fî Recebe ve Şa bân ve belliğnâ Ramazan."
"Ey ALLAH ım! Receb ve Şaban ayını bize mubarek kıl. Ve bizi Ramazan a ulaştır."
diye dua ederlerdi.3
Üç aylar, dinî duyguların yoğunluk kazandığı, merhamet, şefkat, yardımlaşma ve dayanışma hislerinin doruk noktaya ulaştığı, hayır ve iyiliklerin arttığı bir mevsimdir. İnsanların geçmişin muhasebesini yaparak geleceğe azim ve enerji dolu bir şevkle atılma fırsatı bulacakları bir dönemdir. Hatalardan ve günahlardan temizlenme, hayırlı ve yararlı işleri daha da fazlalaştırma, iyilikte yarışma zamanıdır.
Receb tevbe ayıdır, kullar tevbe eder. ALLAH da receb ayında kullarının tevbesini kabul eder. Onları affeder, günahlarını bağışlar, amel defteri bembeyaz olur.
Şaban Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin benim ayım dediği bir ay... Tabii biz de, Şaban ayında Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz hazretlerine bağlılığımızı, sünnet-i seniyyesine ittibâmızı, O na salât ü selâmımızı çok yaparak, Şaban ayını da ibadetle tâatle geçirmeye gayret etmemiz gerekir.
Ramazan da bizim, Ümmet-i Muhammed in ayıdır. Ramazan4da da gayretimizi son noktaya getirerek, bu aylarda başlamış olduğumuz güzel çalışmanın sonucunu, ekimin hasadını almalıyız. Demek ki, bütün bu rivayetlere topluca baktığımız zaman, bu üç aylık devre içinde insanın Cenâb-ı Hakk ın sevdiği yola girmesi, tevbe edip ibadetlere başlaması, iyi bir müslüman olarak yaşaması, oruçlarla nefsini ıslah edip, iradesini kuvvetlendirip içini dışını temizlemesi, sevabları kazanması, mübarek bir hayat yaşaması; Ramazan a girince de, bunları arttırıp en son büyük mükâfata erip, dünyada da ahirette de bayrama ulaşması planlanmış oluyor. Kullara bir imkân ve fırsat olarak bahşedilmiş oluyor.
Receb ve Şaban ayları, rahmet ayı olan Ramazan ı karşılayan aylar olup Ramazan ayının müjdecisidir. Dinimizde ayrı bir değeri olan üç ayların, kişide insanî özelliklerin olgunlaşmasında ve iradenin kontrol altına alınmasında rolü büyüktür. Zira Receb ve Şaban aylarının feyzinden ve bu aylarda bulunan Regaib, Mîrac ve Berat gecelerinin rahmetinden istifade yolunu tutan bir kişi Ramazan ayında ise her türlü kötülükten kendini uzak tutar ve insanî vasıflarının artmasına gayret eder. Nihayet Kadir gecesinde yapacağı ibadet ve tevbe ile manevî hazza ulaşır.
Bu ayların diğer bir özelliği; yukarıda da işaret edildiği gibi, mü minleri her çeşit kir, pas ve günahlardan uzaklaştıran, fazileti büyük, rahmeti bol, mağfireti geniş ve bereketi sınırsız olan dinimizdeki beş mübarek geceden dördünün bu aylar içinde olmasıdır. Bu beş geceden:
Birincisi: Mevlid Gecesi dir ki Rebiulevvel ayının 12. gecesidir. İslâm ın Yüce Peygamberi, bütün beşeriyetin hidayet ve fazilet rehberi olan Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) Efendimiz dünyaya bu gece teşrif etmişlerdir.